“Beklenen 7.2 büyüklüğünde bir depremde, bu şiddette dayanamazsa, riskli yapı sayısı 1 milyona yaklaşıyor.”

Sosyal medya hesaplarından bir mesaj yayınlayan Sevim “Beklenen 7.2 büyüklüğünde bir depremde, bu şiddette dayanamazsa, riskli yapı sayısı 1 milyona yaklaşıyor” derken “Açık çağrımızdır” başlığıyla yayınlanan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere partilerin İstanbul İl Başkanlarına seslendi

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Dr. Abdullah Sevim paylaştığı mesajında şu ifadeleri kullandı:

“AÇIK ÇAĞRIMIZDIR!

İstanbul'da deprem riski artarak devam ediyor.

Son rakamlara göre, 1 milyon 600 bin binanın yaklaşık yüzde 60'ı riskli.

Beklenen 7.2 büyüklüğünde bir depremde, bu şiddette dayanamazsa riskli yapı sayısı 1 milyona yaklaşıyor.

Eğer ki, Kanal İstanbul yapılır ve deprem de 7.2 şiddetinde gerçekleşirse, Küçükçekmece Gölü ile Marmara Denizi arasındaki alan, depremi 9-10 şiddetinde hissedecek.

Her üç yoldan birinin kapanacağı, içmesuyu ve atıksu hatlarının ciddi zarar göreceği bir süreç bizleri bekliyor.

İki kişiden birinin kısa süreliğine de olsa acil yardım barınma, gıda ve su ihtiyacı olacak.

Neresinden bakarsak bakalım, deprem sonrası salgın riskini de beraberinde getirecek.

Ne kadar iyi niyetli olursak olalım, arama kurtarma faaliyetleri hep izlediğimiz disiplinle icra edilemeyecek.

Felaket tellallığı yapmak istemem ancak bazı yerlere belki günlerce müdahale edilemeyecek.

Durum bu haldeyken, sorunun çözümü için gereken adımlar 21 senedir atılmadı/atılmıyor.

Deprem riski, göz boyamaların, rantın ve maliyet hesaplarının gölgesinde devamlı sümen altı ediliyor.

Kentsel dönüşüm, müteahhitlerin insafında rant varsa gerçekleşiyor.

Siyaset kurumu, depremi de kavgalarına alet etmekten çekinmiyor.

Oysaki deprem, parti ayırt etmiyor.

Görüş/düşünce ayırt etmiyor.

Hangi belediyeyi kimin yönettiğine bakmıyor!

İstanbul sallanıyor ama kimsenin koltuğu sallanmıyor.

Deprem olmadan dahi binalar yıkılıyor ama kimse fildişi kulesinden inmiyor.

Risk 16 milyon için, hatta 83 milyon için giderek büyüyor.

Oysa, 21 yılda gereken adımlar atılsa bugün bunları konuşmazdık.

Depremin sebep olacağı yaklaşık 120 milyar lira zararın yaklaşık üçte birini harcasak, kentimizdeki tüm birimlerin güçlendirmesini sağlardık.

Bu konu siyaset üstü.

Bu konu herkesin birlikte hareket etmesiyle çözülebilir.

Depremle ancak İstanbul Partisi gibi hareket edersek mücadele edilebilir.

Evet, 7 bin 600'den fazla gün geçti.

Evet, bugüne kadar bu mesele çoktan halledilmeliydi.

Ancak her şeye rağmen bir yerden başlamak zorundayız.

Her şeye rağmen, bugün başlamak zorundayız.

Bunun için tüm siyasileri, tüm yerel yönetimleri ve merkezi idareyi birlikte hareket etmeye davet ediyorum.

Tüm İstanbullu kardeşlerimden de bu konunun takipçisi olmalarını, gerektiğinde sorumlulardan hesap sormalarını talep ediyorum.”