İSTANBUL

Atalarımın doğduğu topraklar, babamın vatanı, benim güzel memleketimin nedide şehri Sinop, iki etkinlik ile İstanbul’daki hemşerileri ile buluştu.  Yenikapı etkinlik alanında kurulan 4. Sinop Tanıtım Günleri ile eş zamanlı olarak SİAD tarafından bu yıl ilki düzenlenen ve çok sayıda bürokrat, siyaset adamı ve iş dünyasından katılımın sağlandığı SİAD 1. Sinop İş Dünyası ve Girişimci Forumu İstanbul Fuar Merkezi’nde  düzenlendi. 

Etkinliğe ilk gününden itibaren büyük bir katılım sağlandı. Yenikapı Etkinlik Alanı'nda 16 Kasım'da başlayan ve 4 gün devam eden  4. Sinop Tanıtım Günleri etkinliğine katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya,  tek tek bütün stantları gezdi, vatandaşlarla sohbet etti. Büyük memnuniyetle karşılanan  Bakan Kaya, kendisine ikram edilen Sinop ürünlerinden tattı.

Bu gezisi esnasında Bakan Kaya'ya Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksü ve Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta eşlik ettiler.

Açldığı ilk günden itibaren büyük ilgi gören tanıtım günleri, uzun süredir memeleketine gidemeyen ve sevdiklerini özleyen sSinoplular için mutluluk verici ve özlemlerini giderdikleri güzel bir etkinlik oldu. 

Ben de Cumartesi günü ilk olarak aynı zamanda İstanbul Fura merkezin’de düzenlenen  SİAD 1. Sinop İş Dünyası ve Girişimci Forumu’nu ziyaret ettim. Sinop İş dünyası bu yıl ilk kez İstanbul’ a gelmişti. Bu bir ilk olmuştu ama eminim ki bundan sonra her yıl düzenlenecek ve daha büyük bir katılım ile hem iş dünyası için hem de Sinopumuz için başarılara imza atılacaktır. 

Fuara alanına geldikten sonar bu organizasyonu düzenleyen SİAD Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Orhan beyi bularak hem iş dünyası adına hem de bir Sinoplu olarak çalışmalarını beğeni ile takip ettiğimi ifade ederek kendisine başarılarının devanımı dileyerek teşekkür ettim. 

Fuar alanını gezerken günlük hayatta kullandığım bir çok ürünün Sinoplu hemşehrilerim tarafından üretildiğini gördüğümde büyük gurur duydum. Fuara 100’e yakın Sinoplu iş dünyası ürünleri ile katılmışlar vekendilerinin seslerini duyurmaya çalışmışlardı. 

Amazon kızlarımızın dans gösterisini izledikten sonar Fuar alanından ayrıldım ve eş zamanlı düzenlenen Yenikapı’daki etkinlik alanına geldim.

Etkinlik alanine yaklaştıkça heyecanım giderek artmıştı. Ben Sinoplu ve Ayancıklıydım ama bu sefer güzel şehrimin tüm illerini bir arada görecektim.  Yaklaştıkça yöresel müziğimiz ve davul zurnanın sesi  beni etkisi altına almıştı. Meydanda muazzam bir kalabalık vardı, çoluk çocuk, genç yaşlı demeden akın akın geliyorlardı. Uzun zamandır bazı sebeplerden dolayı memeleketine gidemeyen bazı insanların yüzelerindeki mutluluğu görebiliyordum. Onlar köylerine gidememiş ama köyleri onların ayağına gelmişti.  4 gün bile olsa bu mutluluk hiç bir şeye değişilmezdi. 

Etkinlik alanında kurulan büyük bir çadırım kapısında ‘Sinop’a Hoşgeldiniz’ yazıyordu. 

Güzel Sinopum ‘Sen hoş geldin, sefalar getirdin’ diyerek içeri girdim. İçeride de muazzam bir kalabalık vardı. Sol taraftan gezmeye başladım SİNDEF ve SİYAD’ın standlarını gördüm, yanlarına yaklaştığımda beylerin yoğun bir şekild eçalıştığını hanımlarımızın  da onlara destek olduğunu burada da gözlemledim. İlerlediğimde Sinop’un şirin ilçelerini sıra sıra standlarını kurmuşlar ve kendilerine has yöresel ürünlerini ve tatlarını getirmişlerdi. Ninelerimizin buğdaylarını biçtikleri orakları, öğüttükleri taş değirmen ve dibekler, sütleri ayran yaptıkları yayıklar, evlat ve torunlarını büyüttükleri tahta beşikler sergilenmek üzere yerlerini almıştı. 

Karadenizde balıkçılığın önemli bir yer tuttuğu yerlerden biri de Sinoptur. Bu yüzden güzel şehrimin simgesidir küçük tekn eve filikalar. Kıyıda ki ilçlerin hemen hepsi balıkçılıkla uğraşır ve bir çok aile geçimini balıkçılık yaparak sağlamaktadır. İç kısımlara doğru daha çok hayvancılık ve tarım geçim kaynakları arasındadır. Benim de büyüklerimin doğduğu yer olan Ayancık ise kerestesi ve ketene ile meşhur olup kapanmış kereste fabrikası şimdilerde tekrar açılmaya çalışılmakta ve böylelikle yeniden istihdam olanağı haline getirilmeye çalışılıyor. Ayrıca yine bize has keten ile geçmişte büyüklerimizin giyim kuşamda kullandıkları keten kıyafetler şimdilerde türistik eşya olarak değerlendirilip şehrin kültür mirasında yerini almıştır. 

Boyabat’ın meşhur pirinci, Durağan’ın eski ipek yolu üzerinde bulunmasından dolayı adını Durak Han’dan almıştır ve maketi tanıtım için İstanbul’a getirilmiştir. Bozulmamış doğası ve güzel evleri ile Gerze,  Erfelek Tatlıca Şelaleleri, Ayancık keteni ve kerestesi ilçelerimizin önemli değerlerindendir.  

İçeride gezerken bir şeyin beni çektiğini hissettim ve sağıma döndüğümde Ayancık standını gördüm. Köy evlerimizin maketleri yerleştirilen alanın  önüne köyümüze has yiyeceklerden yer sofrası kurulmuş. Halk eğitim merkezinin hazırlamış olduğu ve kızlarımızın keten kıyafetler ile yöremizin oyunlarını sergileyişleri beni çok mutlu etti. Biraz daha içeriye sokulduğumda sofranın etrafında Ayancık belediye başkanımız, kaymakamımız ve değerli kardeşimiz iş adamı Sinoplu Adil Yıldız, Sinop, Ayancık ve değerlerini konuşuyorlardı. Her Sinoplunun memleketine ve köyüne sahip çıkmasının gerekliliğini böylelikle şehrimizden göçün tersine döneceğini ve şehrimizin daha da kalkınacağını ticaretinin canlanacağını savunuyorlardı. 

Değerli büyüklerimi dinledikten sonra diğer standları da gezmeye başladım. Sinopumun her bir tarafı ayrı güzeldi, insanları çok mutluydu. Zaten bu 2014 TÜİK verilerinde kanıtlanmıştı. ‘Mutlumusunuz?’ sorusuna yüzde seksene yakın hemşehrim ‘Evet’ cevabını vererek şehrimizin huzurunu ve mutluluğunu tescillemiş oldular. Güzel şehrim Sinop’ta ne bir trafik lambası ne de trafik sorunu yok. Halkı güler yüzlü ve cömerttir. Emekli olduğunda Büyük şehirden kaçıp küçük bir kasaba da yada bir köyde yaşamayı düşünenlere güzel memleketimi önerebilirim. 

Biraz daha ilerlediğimde kalabalıktan zor hareket ediyorduk ve yürümek için insanlar sıra olmuşlar diye düşünürken koca bir kazanda insanların bir şey dağıttığı gördüm ve ben de almak için yaklaştığımda Sinop’a has düğünlerde ve bayramlarda pişirilen keşkek olduğunu gördüm. Bne de bir tane aldım ve afiyetle yedim. Yöremize has keşkek düğün yemeği olup  bayramlarda da evlerde pişirilir. Yöremizde bolca yetiştirilen buğdayın et veye tavuk ile pişirilmesinden oluşan yöresel yemeğimiz keşkeği denemenizi tavsiye ederim. Yine orman köylemizin geçim kaynağı olmuş kestane de tanıtım günlerinde yerini almıştı. Ayrıca kestane balımız doğal bir şifa kaynağıdır. Yine yöremizde bolva yetişen meyve ağaçlarından olam elma ve armutlardan yazın kaynatılarak yapılan pekmezler de kışın hem güzel bir tat hem de şifa kaynağı olarak tüketilir. 

Düğünlerimizin ve de özel günlerimizin vaz geçilmezi ise davul zurnadır. Köylerde davul zurnanın sesi çok uzaklardan biel duyulur ve size düğüne davet eder. Hiç bir Sinoplu davul ve zurnanın melodisine kayıtsız kalamaz ve oynamaya başlarlar, işte bizler bu yüzden mutluyuz sanırım. 

Yemyeşil doğası, masmavi denizi ve gökyüzüyle Karadeniz’in tüm güzelliklerinin bir arada yaşanabildiği mutlu insanların şehri olan benim güzel memleketim Sinop’u sizlerin de bir kez dahi olsa görmenizi ve tüm güzelliklerini yaşamanızı dilerim.