reklam
reklam

Milli Savunma Sanayi Ve Türkiye

Köşe Yazarı: MURAT SOYDAN   Eklenme Tarihi: 3 Ağustos 2018, Cuma - 09:00   Okunma Sayısı: 215144

Savunma Sanayi, ülkeler için kritik öneme sahiptir. Hatta öyle ki olası neticeleri düşünülünce en önemli saha bile diyebiliriz. Milletlerin bağımsızlığı ve egemenlik hakkı ordusunun ve milli savunma saniyelerinin güçleriyle paralel seyreder. Özellikle bölgesel veya dünya gücü olma niyetindeyseniz bu alanlardaki kuvvet büyük bir önem arz etmektedir. Bunun yanında stratejik bölgelerde bulunan, karışıklığın hüküm sürdüğü bölgelerde de ordu ve savunma sanayi milletlerin yaşam hakkının teminatı olur.

Ülkemiz için güçlü bir savunma sanayinin vücuda getirilmesi büyük bir arzu ve mecburiyettir. Türkler tarih boyunda dünya hakimiyeti ülküsü peşinde koşmuş, âleme nizam verme görevini üstlenmiş bir millettir. Türkiye çok stratejik bir coğrafya da hüküm sürmektedir. Komşularımızın çoğunda bir iç savaş ve yer yer işgaller söz konusudur. Bu ülke vatandaşlarının durumu ise ortadadır.  Vatan olmadan gelecekte olmadığını acı ama gerçek bir örneğidir. 

Milli savunma sanayimizin eksikliğinin sonuçlarını geçmiş yıllarda tecrübe ettik. Buna bir çok örnek verilebilir lakin Kıbrıs Barış Harekete sonrası Amerikan ambargosu bunun en iyi örneğidir.  Amerika zaten zaman zaman gizli bir silah ambargosu uyguladığı da bilinen bir gerçektir.

Yakın zamanda icra edilen Afrin operasyonu milli savunma cihetinden büyük bir öneme sahiptir. Çok namlulu roket atar ÇNRA'lar, ATAK Helikopteri, Hassas Güdüm Kiti, Nüfuz Edici Bomba, SİHA/İHA, CİRİT, MAM-L, Milli Piyade Tüfeği, Serhat Havan Tespit Radarı, Fırtına Obüsü, Koral (mobil elektronik harp sistemi) bu operasyonda kullanılan milli silahlarımızdır bazılarıdır.

Son yıllarda milli savunma sanayimizin tam manasıyla faaliyete başlaması ülkemiz açısından çok sevindirici bir gelişmedir. Öyle ki bu alan için az kabul edilebilecek bir zamanda üretim yapmanın yanı sıra büyük ihracatlara imza atıldı. Bunlardan en önemlilerinden biri Pakistan’a değeri 1,5 milyar dolar olan 30 Atak Helikopterinin satılması oldu.

Önceki yıllarda TSK tarafından kullanılan “ Güçlü Ordu Güçlü Türkiye” sloganı gayet yerindedir. Bir ülkenin cesur, milletinin hakkını koruyan, devletin istikbalini muhafaza eden bir siyaset izlemesi ordu ve onun gücünü en önemli belirleyicisi olan savunma sanayinin kuvvetine bağlıdır. Yakın zamanda yaşadıklarımız bunun ispatıdır. 

Son sözü ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bırakarak yazımızı sonlandıralım: 

“Savaş araçlarına sahip olmayan veya savaş aracı zayıf olan milletler, kuvvetlilerin bağımlısı, haraç vereni, tutsağı olmuşlardır.”

(1930, Afet İnan, M.B. ve M.K. Atatürk’ün El Yazıları, s. 117)

 

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam