reklam
reklam

Dostluğun verdiği huzur, bereket ile harmanlanırdı.

Köşe Yazarı: EMİNE KALYON AVCI Eklenme Tarihi: 12 Ocak 2025, Pazar - 00:12 Okunma Sayısı: 157812

60 ve 70 li yılların çocukları olarak bizler tam böyle yaşadık çocukluğumuzu. 
Çoğumuzun annesi ev hanımı olduğu için bolca vakitleri olur, işlerden arta kalan
zamanlarda komşular ile toplanıp sosyalleşir ve eğlenirlerdi. 
Akşam oturmaları da bir başka güzellik taşıyordu. İşten gelen baba ile sofralar en geç
8 de kurulur ve yemeğin ardından özlenen bir komşuya gitmek  yada onları davet
etmek için biz ulaklar komşu kapısında soluğu alırdık. 
" Müsaitseniz bu akşam annemler size gelecekler " yahut " " müsaitseniz annemler
sizi çaya bekliyor " . 
Ahhh ne güzel günlerdi. Hele birde gidilecek o evde televizyon var ise değmeyin

çocukların keyfine
Canım babacığım akrabalar tarafından çok sevilen ve hatırı sayılan bir kişi olduğu
için memleketimizden hastalık yada başka işi için gelenlerde bir kaç gün yada bir
hafta kalıp giderlerdi. O sebeple bizim evimizin adını akrabalar Ayancık Oteli
koymuşlardı. Nasıl konmasın, tertemiz odalar, banyoda, altı ocaklı büyük bakır
kazanda daima sıcak su ve eli çok lezzeti olan annemden de leziz yemekler.

 

O yıllarda bir çok evde sadece babalar çalışır, tek maaş ile kısıtlı imkanlara rağmen
tüm evlerde paylaşmanın ve dostluğun verdiği huzur bereket ile harmanlanırdı. 
Misafirliğe gelen komşu teyzeler mutlaka elinde bir tabak yiyecek ile gelir ve giderken
de o tabak evde olan bir şey ile doldurulur verilirdi. 
Annem çok leziz yemekler ve yöresel börekler yaptığı için gelecek  komşular bazen
de "senin kestaneli böreğini, pirinçli böreğini, nokulunu özledik" deyip istekte
bulunurlardı gördükleri yerde. 
O sebeple bizim evde kek poğaça ara ara yapılırdı. Annem keki de gazoz ile yapardı
ve o  kek yapmaya başlayınca yanında beklerdim, şişenin dibinde bana bir yudum
gazoz ayırırdı.  O bir yudum gazoz ile sanki bir şişe gazoz içmişcesine havalara
uçardım. 
Kalabalık ve komşuluk ilişkileri kuvvetli bir ailede büyüyen bizler aynı görüşmeleri
sürdürdük uzun yıllar. 
Aile bireylerimiz ile doyasıya yaşadığımız bu güzel günler, birer anı olarak eklendiler
hayat defterimize. Özlem duydukça aralanır o defterin sayfaları bir bir. Aklımıza
düştükçe burnumuzu sızlatan ama bir o kadar da mutluluk veren yaşanmışlıklar ve
anılar. 
Selam olsun çocukluğuma, selam olsun oyunlarıma, selam olsun anılarıma....

reklam

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam