reklam
reklam

'Tree hugger' Ağaç kucaklayan

Köşe Yazarı: EMİNE KALYON AVCI   Eklenme Tarihi: 12 Aralık 2024, Perşembe - 10:11   Okunma Sayısı: 185202

İnsanlar ve diğer tüm canlıların yaşamını olumsuz etkileyen ve büyük bir felakete doğru giden küresel ısınma kavramına değinelim.

 

İnsanlar tarafından atmosfere verilen gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma deniyor. Sera etkisinin artması, atmosferin üst bölümünün yani stratosferin soğumasına, alttaki troposferin ise ısın masına yol açıyor. Küresel ısınmanın nedeni ise karbondioksit, metan ve nitrojen oksitler gibi insan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazlarının atmosferik salınımıdır. Elektrik üretimi, endüstriyel süreçler, ulaşım, ormansızlaşma, tarım ve atık yönetimi, sera gazı üretebilecek faaliyetlere örnek olarak gösterilebilir.

 

Yazın artan aşırı sıcaklıklar ve kışın ise cok az yağmur alışımız tehlikenin ne kadar hızla ve büyük boyutta olduğunu gözler önüne seriyor.

 

Kendi elimizle hazırladığımız sonumuza yaklaşıyoruz giderek, felaket yanı başımızda artan sıcaklıklar ile  yanarak yitirdiğimiz ormanlarımız sonrasında Türkiye yanıp çöle dönecek ve bizler kavrulup yok olacağız. En kısa zamanda ağaçlarımıza sarılıp onlara sahip çıkmalıyız onlar hepimizin ciğerleri ve ancak onların sayesinde nefes alabiliriz. Yanan her bir ağacın yerine onlarca kat ağaç dikmeliyiz ki felaketin önüne set cekebilelim.

 

 Ağaçlara sarılmak derken biraz bu kavramdan bahsetmek istiyorum size.  Çevrecileri aşağılamak için kullanılan bir tabir olan 'tree hugger', aslında ‘’Ağaçları, hayvanları, ve genel olarak doğal hayatı kirlenme ve diğer tehditlerden korumayı kendine fazlaca dert edindiği için aptalca veya sinir bozucu olarak görülen kimse’ olarak duyarlı çevrecilerin aşağılanması gibi tabir olunmuş ne yazık ki...Doğa aşığı çevrecilerin yaptığı bu eylem her ne kadar bazı insanlar tarafından alay konusu olsa da 'tree hugger' (Ağaç kucaklayan) tabirinin ortaya çıkışının trajik bir öyküsü vardır.

Benim de okuduğumda çok etkilendiğim bu öyküyü sizinle paylaşmak istiyorum.  Bu trajik olay 1730 yılında Hindistan'da meydana gelir ve  olaya sebep yine bir saray yapımıdır. Bu sarayın yapımı için elbette ki bir sürü ağacın kesilmesi gerekmektedir. Sarayın yapımı için ağaçları kesmeye gelenler, karşılarında, onları canları pahasına korumaya and içmiş 363 kişi bulurlar. Doğa ve ağaç sevdalısı gözü pek 363 insan, maalesef ağaçları kesmek isteyenler tarafından acımasızca katledilirler. O gün 363 doğa aşığı canından olmuş ama ağaçlar için canlarını feda edişleri boşa gitmemiştir. Çünkü bu fedakar insanlar ölümleri ile, ülkede ağaçların kesilmesini sınırlayan bir yasanın çıkmasına sebep olmuşlardır. Son yıllarda yaşadığımız aşırı sıcak artışlarını düşünerek günümüze dönecek olursak, bugünden tezi yok her birimizin en kısa zamanda birer 'ağaç kucaklayan' olmamız için önümüzde binlerce sebep var. Bunlarda en önemlisi ise dünya üzerinde bizi ve diğer canlıları tehdit eden 'Küresel Isınma' sorunu. 

 İnsanlar atmosferdeki CO₂’in, dünyanın en azından 400.000 yıldır görmediği seviyelere çıkmasına yetecek kadar fosil yakıt yaktılar. Bu, sıcaklıkların artmasına, buzulların erimesine ve okyanuslardaki asit oranının artmasına neden oldu. Dünyanın farklı noktalarında gerçekleşen bazı aşırı hava olayları bu sebeplerden dolayı daha olası ve daha tehlikeli hale geldi ve dünya ısınmaya devam ettikçe bu hava olayları daha da tehlikeli olacak. Tam da bu noktada yeryüzünde bulunan ormanlar ve bitki örtüsü, bir yılda atmosferden 2.5 milyar metrik ton kanbondioksit temizliyor.  Yani giderek katlettiğimiz ormanlar ve doğal bitki örtüsü, fotosentez ile insanların neden olduğu karbondioksitin yüzde 30'unu temizliyor. Yetişkin normal bir ağaç bir saatte ortalama 2.3 kg karbondioksiti bünyesine alır, fotosentezle 1.7 kg oksijen üretirKüresel ısınma kötü boyutlara ulaştı ve giderek de yansımalarını ve felaketlerini dünyaca yaşamaya başladık. Bu noktada tabi ki her şey bu kadar kolay değişmeyecek. Değişmesi gereken onca şey var. Ancak yinede, ağaçlandırma, küresel ısınma ile mücadele de en kolay uygulanacak yöntemdir. Şimdi bu insanlarla 'tree hugger' (Ağaç kucaklayan) diye dalga geçmeden önce, hepimiz kendimize, "Nasıl bir dünyada yaşamak istiyorum" diye sormamız gerekir. Hiçbir doğal bitkisi olmayan ve canlı hayvanların olmadığı, insanların başına birçok doğal felaketin geldiği ve çölü andıran bir yer mi? Yoksa yemyeşil ağaçların, çiçeklerin arasında bir sürü canlının yaşadığı ve insanların başına hiçbir doğal felaketin gelmediği adeta cennetten bir köşe olan yer yüzü mü? 

Karar sizin. 

reklam

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam