Yazısı için yazar Aykut Ünker'e teşekkürlerimizi iletiyoruz.
×××××××××××××××××××××××××××××××××
Biz çocukken 50’li 60’lı yıllarda Maltepe daha talan edilmemiş tertemiz bir dünyası olan bir köy idi ve gerçekten de Maltepe, gerçek cennet Maltepe idi. Yalı Mahallemizin en önemli meydanı Beş Çeşmeler’de Cumhuriyet Bayramı Törenleri için bir iki gün öncesinden hazırlıklar yapılır, bütün sokaklara, iş yerlerine, dükkanlara ve evlere şanlı Türk bayraklarımız asılır süslenirdi. Hemen biraz aşağısında (şimdi orası park bir kısmı da çay bahçesi oldu) Ramazan Hüsnü Güney kardeşlerin enfes ekmekler çıkardığı fırınlarının karşısında belediye dükkanları vardı. Beş Çeşmeler meydanında coşku içinde kutlanan Cumhuriyet Bayramı coşkusundaki o muhteşem Rumeli oyunları bu dükkanların önüne kadar taşardı. Türk Bayrağımız her dükkan da ve evlerde gelincik tarlası gibi muhteşem bir görüntü oluştururdu, o yıllar Maltepe’de zaten adeta sayılı evler vardı..
Biz Yalı Mahallesinin şanslı çocukları da abilerimize, amcalarımıza bu hazırlıklarda yardım ederdik.. Beş çeşmeler meydanındaki Rumeli oyunlarına bizlerde büyüklerimizin yanında ayrı bir grup oluşturur oyunlarına eşlik etmeye çalışırdık..
Biz o yıllarda Cumhuriyeti “Yaşa Mustafa Kemal Paşa” diye haykırarak taa yüreğimize kadar coşku ve sevinç içinde yaşar ve her Milli Bayramımızı coşku içinde yürekten kutlardık..
Bizlerin oluşturduğu oyunlar büyüklerimizin tabii ki bazen de dışında olurdu onlar çok hızlı tempo ile oynarlardı bizlerin onlara ayak uydurması güç olurdu ve bizlerde bu kutlamalarda Rumeli oyunlarını elimizden geldiğince davul ve zurnacının ritmine göre oynamaya çalışırdık.
Hasan Karagöz, Necmettin Ürgün (rahmetli oldu), Burhan Önhan, Kamil Bostancı, Veli Uğurdoğan, İdris Yüce gibi birçok arkadaşımızla o dönemdeki Maltepeli çocuklarla Cumhuriyet Bayramının sevincini yüreğimize kadar yaşardık..
Bizim büyüğümüz emekli polis Nuri Karatepe amcamız (Erdal Karatepe abimizin babası) oyunun ve kutlamanın sevinci ile zurnacıya seslenir,
“Abe oğlum çal bir Rumeli türküsü bakim” der zurnacının yanına gider zurnayı kulağına yaklaştırır mutluluktan gözleri yaşarırdı.
Bizler Nuri amcamızı hayran hayran seyreder gıpta eder bizlerde duygulanır gözlerimiz dolardı.. Erdal Karatepe, Işık ve Ahmet Mutuş kardeşler, Ahmet ve İlyas Güldiken, Çakır’lar ve eski Maltepeli onlarca değerli abimizin muhteşem Rumeli oyunlarının heyecanının gün aydınlanana kadar sürdüğü de olurdu. Oyuncular, Davulcu ve zurnacı da oynayanlardan daha fazla yorulur ara sıra mola verirler bir yudum aldıkları aslan sütü ile ayılırlar, aslan kesilirler “Yaşasın Cumhuriyet” nidaları uykuya yatmış ay dedeyi bile uykusundan uyandırır, bu muhteşem geceye o da titrek ışıkları ile aydınlık vermeye çalışırdı. Saçak kenarlarında uyuyan kırlangıçlar ve güvercinler günün nevale yorgunluğundan bitap düştüklerinden onlar da dükkan kenarlarında mışıl mışıl uyuyan sokak canları mırnav ve kocabaş uykularına devam ederlerdi.
Biz çocukken Maltepe köy idi, o günlerin mutluluğunu yaşayan şimdi bir avuç kalmış eski Maltepeliler bu anıları unutmaz çocuklarına, torunlarına anlatır durur..
Eski Maltepe gerçekten çok asil ve seviyeli eşi bulunmaz insanların yaşadığı bir yer idi..
O günler geri gelse ne olur diye iç geçirirken işte böyle hep gözlerim dolar, iki damla düşen göz yaşım rahmete eren o güzelim eski değerli Maltepeli büyüklerimize ve zamansız dünyadan göç eden arkadaşlarımız için düşer..