Her insanı gelir yoklar, tabiatın yasası
Çekilmez olur dünyanın kahrı, gamı, tasası
Ömür uzayıp gitse de neyleyim bu yaşamı
Akıl baştan göçer ise elde kalır asası
Bir ömrünü siper ettin, hengameler üstüne
Düşlerinden bir damlayı doldurmadın destine
Çile dolu hayatına, bu feleğin kasti ne
Uzat hey can, dost elini; olmaz bunun İsa'sı
'Deden, evinin yolunu kaybetmiş, bak' dediler
Suşi; midye, mahlebiyi doyasıya yediler
Bir kitabı okumadan, günü gün eylediler
Azar azar pay edildi, her birinin hissesi
Kalkmaz olur kol kanadın, çalmaz olur bir sazın
Bıkar eşin, oğluşağın, çekilmez olur nazın
Bir tadına varamazsın, ne baharın ne yazın
Mevsimlerin şaşar gider, solar yüzün busesi
Ne ağzında lezzet kalır ne damağın bir tadı
O efsane şöhretinin kalır sadece adı
Canevinin bozulursa geni, yapısı, kodu
Ruh bedenden çıkıverir elde kalır posası
Dursunî'yim, bu dünyada kendi kendim avuttum
Hayatın bir tadı varken ben neden ağu yuttum
Geçmişimi hatırladım bu günümü unuttum
Gözüme ırak görünür, dönen yolun şosesi
Mustafa DURSUN