reklam
reklam

Çin Seddi’nin İnşası (Kitap tanıtımı)

Köşe Yazarı: BAŞAK ERTEKİN   Eklenme Tarihi: 27 Ocak 2023, Cuma - 23:35   Okunma Sayısı: 97073

 

“Çin Seddi, en kuzeye bakan yerinde tamamlandı, inşaat işi güneydoğu ve güneybatıdan alınıp getirilerek burada birbirine eklendi. Parçalar halinde inşaat yönteminin küçük bir modeli doğu ve batıdaki işçi postaları için de uygulanmıştı. Aynen şu biçimde: Yirmişer kişilik postalar düzenleniyor, postalardan biri seddin yaklaşık 500 m. uzunluğundaki parçasını örüp bitirince, komşu posta ters yönden buna eş uzunlukta diğer parçayı örüyordu…”

 

Kitap, Franz Kafka’nın ölümünden 14 yıl önce hazırlanmış, ancak 1931’de Brod, bu kısa öyküyü “Çin Seddi” adıyla yayımlamıştır.

 

Kitabın konusu

 

Çin İmparatorluğu’nun yönetim anlayışındaki halkın yöneticilere bağlılığından ve insanların var olmayan bir sisteme inanmasıdır (Ne kadar tanıdık geldi). Kafka, bir dönem Çin kültürü ve tarihiyle ilgilenmiş, 1917’de çalışmalarını tamamlamıştır. Bu öyküsünde Çin Seddi’nin yapılışı sırasında halkın hep bir elden, kolektif şekilde çalışmasını ele almıştır.

 

Duvarın İnşa’sında anlatıcı, aynı zamanda inşaat mühendisidir. Halka Hikâyeler’de anlatıcı Çin Seddi’nin kademe kademe yapılış sistemini anlatır. Duvar bölüm bölüm inşa edilmektedir. Bütün sınır bölümlere ayrılmıştır. Bu bölümler birleştirilerek Duvar’ın İnşası’nın bitirilmesi hedeflenir. Duvar’ın İnşası’nda çalışan işçiler de her bir bölümü birleştirdiklerinde, bir diğer bölüme ulaşmak için şevkle çalışırlar.

 

Duvar’ın İnşası’nda tek taraflı inşa sistemi uygulansaydı, duvarın inşası, işçilerin gözünde büyür ve istenilen hırsa ulaşılamazdı. Bu, iş psikolojisiyle ilgili bir durumdur. Duvar’ın İnşası’nda bütün halk, 7’den 70’e seferber olur, on yıllar boyunca çalışırlar. Onlara çalışmak yük gibi gelmez; aksine Duvar’ın İnşası’nda çalışmak hepsinin yerine getirmekle kendilerini borçlu hissettikleri kutsal bir görevdir.

 

Yapmaya çalıştıkları teknik bir olaydan çok daha ötesidir, bir fedakârlık olayıdır. Hatta bir bilim adamı Babil Kulesi’nin inşasında çalışanları, tıpkı Çin Seddi’nin İnşası’nda olduğu gibi daha Azimle çalışmaları için kışkırtmıştır, fakat Babil Kulesi tamamlanamamıştır.

 

Çin Seddi'nin İnşası kitabından alıntılar

 

*İmparatorluk ölümsüzdür ama imparatorlar birbiri ardına devrilip giderler.

*İmparatorumuz kimi zaman uzanıp gerinir, yorgunsa o nazik ağzını açarak esner.

*Havada uçuşan toz misali şımarık insan varlığı hiçbir bağa katlanamaz,

*Düşünmeyi sana zarar verdiği için bırakma üstelik sana zarar verip vermediği mutlak bir kesinlik değildir.

*Üstlendiğim yalnızlığın kısa sürede içimdeki tasaları dağıttığını kendime itiraf etsem de safkan bir yalnızlığa dayanacak insanoğlu bulunmadığını da hemen fark etmiş, insanoğlunun daimi yalnızlığa maruz kalışının ilerdeki bir felaket için ön alıştırma sayılacağını anlamıştım.

*Memur Bey herhalde bizimle alay

ediyor ama biz yine de utandırmayalım onu, hiçbir şey anlamamış gibi yapalım.

*Memleketimin dağlarında yaşamaktan başka şey istemeyen ben, işte böyle yeryüzündeki tüm memleketleri dolaşır oldum.

*Tam tersine, bana bir şeyler anlatılmasını istiyorum. Sen dışarıda dolaşıp gezdiğine göre, istediklerimi bana anlatabilirsin. Ama karşımda titremeye devam eder, bildiğin az şeyi de kendini aldatarak unutmaya kalkarsan, hiç bekleme, şimdiden tası tarağı toplayıp git.

*İnsani uzun sure yalnız tutmanın ilerde baş gösterecek bir felaket için güç denemesi sayılacağı sonucuna varmıştım.

 *Çin Seddi’nin İnşasında adlı hikâyesinde yer alan ifadeler, neredeyse hiçbir yoruma yer vermeyecek şekilde yöneticilerin sahip olmaları gereken görüşleri anlatır. Kafka’ya göre bireyler, en üst kademedeki yöneticilerin direktiflerini okuyup incelerken kendi kendilerini tanımakta ve başlarındaki yöneticiler bulunmasa, gerek okulda edindiği bilgilerin, gerekse insan aklının o büyük bütündeki küçük görevi için kendisine yetmeyeceğini kavramaktadırlar

 Yazarın kimliği

 Franz Kafka, 3 Temmuz 1883 yılında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na bağlı bir krallığın başkenti olan Bohemya, Prag’da üst-orta sınıf Yahudi bir ailenin en büyük oğlu olarak dünyaya geldi. 41 yıllık hayatında yaşadıklarını, ailesi ile ilişkilerini ve aşklarını kitaplarına kendine özgü bir tarzda yansıtan Alman edebiyatının önemli bir ismidir. Almanca onun ilk diliydi. Aslında, Çek geçmişine ve Yahudi köklerine rağmen, Kafka’nın kimliği Alman kültüründen yanaydı.

 

Özgün tekniği, yaratıcılığı, sürrealist yorumlarına 1928 doğumlu, Nobel ödüllü yazar Gabriel Garcia Marquez’in ilk defa bir Kafka romanını okuduktan sonra “Neden olmasın, bunu ben de yapabilirim,” demesi şaşırtıcı değildir, yorumunu yapmıştır. I. Dünya Savaşı’nın olumsuz etkilerini iliklerine kadar hissederek eserlerinde savaşın çirkin yüzünü edebi bir dille tasvir eden yalnız adamdır. Ölmeden önce aramadığı ve bulamadığı şöhreti öldükten sonra bulmuştur içine kapanık âşık…

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam