reklam
reklam

ZORBA ERKEKLER

Köşe Yazarı: NEJLA BİLGİN   Eklenme Tarihi: 17 Ağustos 2022, Çarşamba - 18:52   Okunma Sayısı: 75350

Bir araştırma yapmışlar ve genç kızlara erkekler hakkındaki düşüncelerini sormuşlar. Tabiki bu ankete onlarca genç kız katılmış ve kendi fikirlerini o andaki ruh hallerine ve gözlemlerine göre yanıtlamışlar. İlk önce bunun şaka olduğunu düşündüm keza hangi genç kıza mikrofon uzatsalar kızımız başlıyor erkekler hakkında atıp tutmaya. Sözler hakaret içeren sözler, öyle yenilir yutulur cinsinden değil.

Bu kızlar akşam eve gidecekler ve o beğenmediği erkeklerden birisi olan babalarının gençliğini, hayallerini feda edip sırf çocuklarım mağdur olmasın diye zor koşullarda çalıştığı işten kazandığı para İle kurulan sofraya oturacaklar. Belkide o gün annelerinin onlar için bütün gün ne pişireyim de ortaya çıkarayım diye düşündüğü, azı çok etmeye çalıştığı sofradaki yemeği beğenmeyecekler.

O ışıltılı vitrinlerde gördükleri bol sıfırlı rakamda olan giysilerden alamadıkları için ailelerini suçlayacaklar. Her taraf AVM doldu artık,  nerede ise her mahalleye bir AVM düşüyor. Buraların müdavim alış veriş yapanları belli, biraz parası olanlar. Birde buralarda sırf aynı havayı solumak ve vitrin dolaşmak için gidenler var. Saatlerce mağazalarda dolaşıp kıyafetleri deneyip, kabinlere fotoğraf çeken sonra hiçbir şey almadan çıkıp gidenler var.
 En çok ucuz yiyecek satan yerler dolar taşar bu mekanlarda. Biraz daha kaliteli ve pahalı olan yerlerde masalar boş iken diğer yerlerde ellerinde yiyecek tepsisi İle birisi kalksa da yerine otursak diye bekler gençler.
Evde annelerinin kızarttığı patates kızartmasının yüzüne bakmayan gençler burada kıtlıktan çıkmış gibi yağlı patates kızartmasına saldırılar. Yanında şekerli renkli sıvıları tüketirken kendilerini başka bir dünyada hissederler.

Gene bu tür yerlere ucuz giyim satan yerlerde kabin kuyrukları oluşur, pazardan ürün seçer gibi ürünleri pazarda  veya semt mağazasında daha ucuzken illa buradan almaya çalışırlar. Sırf buralardan alışveriş ediyor psikolojisi ile hareket ederler.
Birde bu alışveriş merkezlerinde ellerinde en pahalı marka poşetler İle dolaşanlara gıcık olmuş gözlerle bakarlar.

Kızlar en çok babasını sever diye bilinir genellikle. Oysa kızlar zengin babayı daha çok severler. Okulda zengin kız arkadaşlarının yaşadığı hayat İle kendi yaşadıkları hayatlara baktıkça aradaki uçurumu fark ederler. Zengin kız arkadaşları onların aldığı hiçbir markayı giymez, onlarda onun alışveriş yaptığı mazağanın önünden bile geçemez. Keza bir asgari ücret fiyatına gömlekler satılan yerler var.
Herkes kendi cebindeki ve ailesinin ona sunduğu imkanlar kadar yaşayabilir. Birisi kontrolsüz para harcarken diğeri de cebindeki bozuk paraları hesaplar.

Yaşanan semtlerden bellidir insanların ekonomik gücü. Çok eskiden semtlerin varsılı vardı, şimdi o varsıllar kendileri gibi varsıllarla birlikte varsıl semtlerde yaşıyorlar. Bu vardıkların her türlü imkan İle yetiştirdikleri oğulları var, ellerini uzatınca salkım, salkım üzümlerin avuçlarına geldiği şanslı çocuklar bunlar.

Birde yoksul semtlerin gençleri var. Eskiden yaz tatilinde biryerlerde çalışan kış için okul masrafı çıkaran, belki de aileye katkıda bulunan gençlerdi bunlar. Yaz tatili çalışmak demekti onlar için. Ailesi kentli olanlar kentte iş bulur, ailesi köy kökenli olanlarda annesi ve kardeşleriyle yazın köye gider, orada elinden geldiğince çalışılır aileye katkıda bulunur, kışlık erzak hazırlanırdı. Kaç aile biliyorum yazın köyden gelen erzaklarda kışı geçirir, kenara üç beş kuruş atar veya kiradan kurtulmak için ev borcu öderdi.

Kentte ve köyünde yaz tatilinde çalışıp ailesine katkıda bulunan gençler ekmeğin, paranın, yokluğun ne olduğunu öğrendikleri için ileriki yaşlarda çok başarılı oldular. Okuyanlar mesleklerinde ilerledi, okumayanlar işlerinde usta oldular.

Şimdi o babalarını ve erkekleri beğenmeyen kızlar bu emekçi babaların kızları. "Erkekler kaba, kütük, odun,  düşüncesiz" , gibi benzer cümleler söylüyorlar. Kelime hazineleri zayıf, Eş anlamlı kelimeleri kullanıp, hakaret etmeye çalışıyorlar.
Çünkü artık kızlarda kibar değil, küfürlü konuşmayı normal görüyor ve hakaret kelimelerini rahatlıkla söylüyorlar. Bazen sokakta yürürken iki genç kızın yüksek sesle konuştukları küfürlü kelimeleri bizim yaş gurubumuz kavgada bile telaffuz etmez.

Peki genç kızlar neden erkeklerden bu kadar şikayetçi. Onların babaları, abileri, amcaları, dayıları erkek değil mi? Kibar ve kaba anlayışı ne şimdi? Eğer görgü kurallarından bahşediyor olsaydık genelleme yapıp tüm erkeklere kendi ailesi de dahil olmak üzere bu kadar hakaret edemezlerdi. Demek ki sorun görgü kuralı değil. O zaman sorun ne? Sorun erkeklerin kızlara sağladığı imkanlar, eğer bir erkek varsıl ve genç kızı istediği yaşamı yaşatıyorsa o kibar oluyor veya onun kabalığı tatlılığa dönüyor.

Burada bir ikiyüzlülük ve basitlik var çünkü sadece maddi durumuna göre insanlara yakınlık duyuyorsan sorun kendi kişiliğindedir.  Bu yönünü bilen varsıl erkeklerin de bu kızlar ancak ciddiye almadığı kızlar olur.

Son zamanlarda tüm televizyon dizilerinde evler saray yavrusu gibi, ailenin tüm fertlerinin altında son model arabalar var. Evlerde sürü İle insan çalışıyor, ev kıyafetleri ise düğüne bayrama gider gibi, erkekler takım elbise ve kıravat İle kadınlar saçlar yapılı, ful makyaj, yüksek topuklu ayakkabı İle vitrinden fırlamış gibi. Para sorunu yok bu ailelerde, sofralar açık büfe gibi, her öğün. Erkeklerin ceket iç ceplerinde misket iriliğinde taşlar var kadınlara hediye ettiği.

Şimdi genç kızlar bu dizilere ve yaşamlara bakınca evde babasının imkanı İle akşam yemeği diye sofraya gelen salçalı etsiz patates yemeğini kaşıklıyor. Üstüne bir parça giysi almak için ucuzluk zamanlarını bekliyor. Saatlerce toplu taşıma araçları İle insanlarla nefes nefes yolculuk yapıyor. Okulu bitirdiği zaman iş bulma sorunu var. İş buldu diyelim gene kazanacağı para belli. Kısaca aylık İle ömür boyu çalışsa o özendiği yaşamın kıyısından bile geçemez.

İşte bu sebeple kızlar erkeklere kızgın. Çünkü kızları büyütürken zengin koca bulması konusunda beyinleri yıkanıyor. Zengin olunca sorunlar çözülecek ve mutlu olacaklar sanıyorlar.  O kızları da, kızların beğenmediği erkekleri de kadınlar yetiştiriyor. Anneler kızlara erkeklerden çok şikayet ettiği için kızlar da kendilerini şikayet edebilecek konumda sanıyorlar.

Hayat müşterektir başarı da başarısızlıkta aileye aittir. Erkekler kentlerde ev hanımı eşlerine, çocuklarına bakmak ve kimseye muhtaç etmemek için ne koşullarda çalışıyor biliniyor mu acaba? Akşama kadar yoğun çalışan, toplu taşıma İle evine kendini zor atan insanlardan gelirken çiçek almasını veya kuyumcuya uğramasını beklemek hayal olur. Bu da erkeklerin kaba olması, kadına şiddet uygulaması manasına gelmesin. Herkes kendi imkanı çerçevesinde, karşısındakini anlasın ve kendisini onun yerine koysun. Aile sorumluluğu ve yaşam yükü çok ağır artık. Omuzlar bu sebeple çökük, başlar öne eğit, yüzler asık, gözlerde umutsuzluk var. İnsanların geneli geçim derdinde mutsuz.

Anneleri eğitmemiz lazım önce. Bir evde anne bilinçli ise o evde çocuklar daha farklı büyür ve hayata sağlam basar. Tüm erkekleri bir kadın doğurup büyüttüğüne göre o kaba erkeği de kaba bir anne büyütmüş demektir. İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batırmak gerek.

Kadın ve erkek ayırmadan herkesin nezaket çerçevesi içinde, birbirinin yaşam ve özgülük haklarına riayet ederek, birlikte mutlu yaşamanın ortak noktasını bulmak gerekir. Cinsiyet ayırımı yapmadan kadının ve erkeğin iyisi kötüsü, kabası, kibarı olur diye düşünmek en doğrusu.

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam