reklam
reklam

Sirkeci Gar Müzesi

Köşe Yazarı: BAŞAK ERTEKİN   Eklenme Tarihi: 8 Mayıs 2022, Pazar - 23:35   Okunma Sayısı: 137634

Türkiye, 1924 yılında Wagon Litz Cook şirketiyle yataklı vagon sözleşmesi yapmıştır Türkiye’de ilk yataklı vagon seferi 23 Temmuz 1924 tarihinde başlamış, şirket Temmuz 1924’te Haydarpaşa-Ankara arasında yataklı vagonlar hizmete sokmuştur.

Haftada üç gün olan seferler 20 Temmuz 1924’ten itibaren her gün yapılmaya başlanmıştır.  Ağustos 1927’de Haydarpaşa-Ankara arasında Anadolu Ekspresi, 1926 yılında Ankara-İzmir, 1927’de Haydarpaşa yaşam, 1930’da Haydarpaşa-Sivas 1932’de Toros Ekspresi ve Haydarpaşa-Elazığ hatlarında yataklı vagonları hizmete girmiştir. Orient Express 1962 yılında son seferine çıkmış, Wagon Lıtz 1972 yılında tesis ve vagonlarını TCDD’ye devrederek Türkiye’den ayrılmıştır

 

Demir yolunun neden olduğu toplulaşma İşveren-İşgören ilişkilerinde yeni bir çağ açmıştır. Esnaf çırağı, gündelikçi amele demir yolu ile işçileşti. Osmanlı’da ilk grevler büyük bir yoğunlukla demiryolu şirketlerinde başladı.

 

Hicaz Demiryolu dışında tüm demir yolları yabancıların elindeydi. Trenlerin makinisti ve kondüktörü yabancıydı. Kapitülasyonların gözetimi altında demir yolları tıpkı Düyunu Umumiye gibi, ülke içinde kendi bildiğini okuyan başıbozuklardı. Savaş yıllarında yabancı sermaye elindeki demir yollarını asker işletti.

 

1915’te İzmir’de şimendifer mektebi açıldı. Osmanlı’nın Cumhuriyet’e en büyük mirası demir yolları idi. Cumhuriyet Türkiyesi bütçesinden önemli bir meblâğı Milli Şimendifer siyasetine ayırdı. Cumhuriyet hükümeti ülkeyi demir ağlarla örmeyi hedefledi. İlk iş olarak demiryollatını millileştirdi.

 

Cumhuriyet döneminde devletle demiryolları bütünlük oluşturmuştu. Demiryolu devleti simgeliyordu. Ulusal günlerde demiryolları tıpkı okullar gibi süslenir, bezenirdi. Zafer takları demiryolları üzerinde kurulurdu. Lokomotifler çiçeklerle donatılır, ay-yıldızlar dört bir yana asılırdı. 

 

Cumhuriyet, savaşlarla yıkıma uğramış bile olsa 4000 km’ye yakın bir demir yolunu devralmıştı. Demir yolu olgusu cumhuriyetle birlikte yeni bir veche kazandı. Cumhuriyet Türkiyesi bütçesinden önemli bir meblağı demiryolları için ayırmıştır. Kısa bir sürede Osmanlı döneminde döşeli demir yolu katlanmış, 1940’ların sonunda Türkiye 8000 km dolayında demir yoluna sahip olmuştu.

 

Demir yolunun modernite simgesi oluşunun bir başka kanıtı, istasyon anlayışı zamanla tenezzüh mekânı olmuş,  kahveler çayhaneler gar lokantaları uğrak yerine dönüşmüştür. İstasyon, camii inin çevresinde oluşan kamusal alana rakip çıkmıştır. İslam kenti camii çevresinde oluşurken bu kez yerleşim istasyona doğru yönelmiştir.

 

Telgraf hattının iki ucunda bulunan telgraf memurlarının yazılı ve sözlü mesajlarını aktarılmasına yel çekmek denirdi. Mesajlar harflerin nokta ve çizgilerle ifade edildiği mors alfabesi kullanılarak gönderilirdi…

 

Müzeyi gezmeniz daha çok bilgilenmenizi ve nostalji yaşamanızı sağlayacaktır.

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam