reklam
reklam

Bilimin Önemi

Köşe Yazarı: OSMAN UZUN   Eklenme Tarihi: 6 Ekim 2017, Cuma - 10:00   Okunma Sayısı: 3207103

İnsanların deney ve gözlem yaparak sahip oldukları bilgi birikimine bilim denir. Bil sözcüğünden türetilmiştir, bellekte iz bırakan anlamına gelir. Evrende her alanda net bilgiye sahip olabilmek için mutlaka bilimden yararlanılır. Ayrıca evrene ve evrendeki her şeye ilişkin bilgileri elde etmek amacıyla yapılan etkinlikler olarak da ifade edilebilir.
Bilimin amacı, gerçeği bulmaktır. Olayların nedenini fayda ve zararlarını, sonuçlarını öğrenme içgüdüsüdür ki ilk çağlardan bu yana insan zekâsını sürekli bir araştırma ve incelemeye yöneltmiştir. Bu araştırma ve inceleme, medeniyetin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Özellikle pozitif bilimlerin kesin ve değişmez kurallar halinde ortaya koyduğu gerçekler, insanoğluna daha rahat, daha medeni ve insanca yaşama yolunda ışık olmuştur.
Bilimin bilgileri kesine yakın olsa da net değildir. Zamanla yeni bir tez ve kanıt öne sürülebilirse bilimsel bilgi değişebilir. Tarih bunun örnekleriyle doludur.
Bireysel ve toplumsal olaylara mantıklı çözümlerin üretilmesindeki tek yol bilimi kullanmaktır. Bilimsel düşünce ve araştırma yöntemlerinin uygulanması toplumları yenilikçi kılar. İnsanlar bilimsel düşünme eksikliği yüzünden diğer milletlerden geri kalır. Sorunların oluşması toplumda ekonomik ve sosyal sorunları da beraberinde getirir. Karmaşa ortamı oluşur.
Tekerleğin keşfinden bu yana, insanın ürettiği ve kullandığı her şey, çözdüğü sorun, bilimsel düşünme yoluyla ve bilimle gerçekleşmiştir. Bu yolla, ortaya çıkan yeni bilimsel bulgulara paralel olarak toplumların gelişmesini ve bugünkü modern şeklini almasını sağlamıştır.
Teorik bilginin zaferi yanında ona paralel olarak gelişen tekniğin bugünün modern ve ileri dünyasını yaratmada büyük rolü olmuştur. Teknik, ilmin insan için hangi yönde ve nasıl daha yararlı düzenler, araçlar, makineler meydana getirebileceğini göstermiştir. Uzay çağının en büyük başarısı, teknolojide kazanılan başarılardır.
Bilim aslında yaratıcılığın ürünüdür. Yaratıcılık da hayal gücü ve düşünceyle ilgili bir kavram olduğuna göre bilim insanın duygularında başlar diyebiliriz. Bilimsel gerçekler insan bunu ortaya çıkartmadan önce de vardır. Sadece farkına varılması gerekir. Bunu başaran insandır. Bilimsel bilgi, binlerce yıllık araştırmayla günümüze kadar ulaşmış ve müthiş bir bilgi birikimine sahip olmuştur.
Bugün gelişmiş tüm ülkeler bilimle tekniği kaynaştıran ağır sanayide ileri giden ülkeler olmuşlardır. Geri kalmış ülkeler ise, ilkel araçlarla tarım yapmaya çalışan hala geçmişin garip inanç ve kavgalarından kurtulamayan ülkeler olarak günümüzde kalakalmışlardır. Çağımız insanının çok değişik ihtiyaçları ancak bilimin ve tekniğin gücüyle karşılanabilmektedir.
Bilimsel bilgiyi kullanmak, daha çok bilmek ve bilgiye sahip olmak istemek yaşamda başarı şansımızı arttırır. Bilimin amacı insan hayatını kolaylaştırmak ve Dünya’yı daha yaşanabilir bir hale getirmektir. Bunu başaran toplumlar Dünya’nın önde gelen toplumları olacaktır.
Sonuç olarak bilgi edinme ve bunlardan yararlanabilme, yaşama savaşında başarının anahtarıdır. Çünkü bilimin en başta gelen amacı insan yaşamını kolaylaştırmak, Dünya’yı insanca yaşanabilir duruma getirmektir. 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam