reklam
reklam

Monosodyum glutamatın zaraları

Köşe Yazarı: ELİF DOĞAN   Eklenme Tarihi: 19 Nisan 2021, Pazartesi - 00:44   Okunma Sayısı: 100449

MSG bir bakıma nörotoksindir. Yani sinir hücrelerine zarar vermektedir. Bu yüzden merkezi sinir sistemini tahribata uğratarak alzheimer, parkinson ve epilepsi gibi hastalıklara neden olabilmektedir.

Retinal dejenarasyona neden olabilmektedir.

Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluklara ve bunlara bağlı olarak obeziteye neden olabilmektedir. İnsanda doymamaya neden olur.

Büyüme hormonunu baskılar böylece gelişim geriliğine neden olabilir.

İnsülün hormonunu uzun süreli artmış seviyede salgılatır, buna bağlı olarak pankreasta tahribatlara yol açar, kanser ve diyabete neden olabilir.

Böbrek ve karaciğerlerde tahribatlara neden olabilmektedir. Ayrıca bu madde plasentadan da rahatça geçebilmektedir. Buda tüm bu riskleri anne karnında ki bebeğe de yansıtmaktadır.

Ayrıcı astımlı hastalar bu maddeyi çok tüketirlerse ağır astım atakları geçirebilirler.

Baş ağrısı, bulantı, ishal, terleme, göğüste sıkışma, boyun arkasında yanma görülebilir.

Sodyum sülfit: Raf ömrü uzatıcı koruyucu maddedir. İşlenmiş et ürünlerinin (şarküteri) vazgeçilmezidir. Özellikle çocukların bolca tükettiği tost, pizza gibi ürünlerde kullanılan sosis, salam, sucuk, pastırma gibi işlenmiş etlerde, hazır baharat ve köfte karışımlarında da bulunur. Sülfit duyarlılığı olanlarda baş ağrısı, nefes problemleri, kaşıntı görülür. Nadir durumlarda ölüme bile neden olabilir. Pankreas kanserini yüzde 67, lösemi riskini yüzde 700 oranında arttırır. Başta kolon kanseri olmak üzere her çeşit kanseri tetikler. Çocuklarda beyin tümörü yapabilir.

 

Sodyum Nitrat/Sodyum Nitrit: Bu raf ömrü uzatıcı koruyucu madde işlenmiş gıdaların bir başka vazgeçilmezidir. Değişik kanser türleriyle bağlantısı vardır.

 

Bütilat Hidroksi Anizol (BHA) ve Bütilat Hidroksi Toluen (BHT) adlı koruyucu maddeler beynimizin sinir ağını etkiler, davranış değişikliklerini ve kanseri tetikler. Katı ve sıvı yağların bozulmasını, küflenmesini önlemek için kullanılır. Tahıl ve tahıl ürünlerinde, sakızlarda, bitkisel yağlarda, patates cipslerinde, tazeliğini muhafaza etmek için bazı paketlenmiş gıda maddelerinde kullanılmaktadır.

 

SO2, sülfitleyici maddeler (sülfür dioksit, sodyum veya potasyum sülfit, bisülfit, metabisülfit) olarak da bilinirler. Gıda koruyucusu olarak ve fermente içeceklerde kullanılır. Fırınlanmış ürünler, bazı çaylar, çeşniler, deniz ürünleri, reçeller, jöleler, kurutulmuş meyveler, meyve suları, konserve ve suyu alınmış sebzeler, dondurulmuş patates ve çorba karışımlarında ve içeceklerde bulunur. Sülfitler göğüste sıkışma, kurdeşen, karında kramp, ishal, kan basıncı düşmesi, başta yanma hissi, halsizlik, nabız hızlanması, bronş problemleri, düşük kan basıncı ve anaflaktik şok gibi bulgulara neden olur. Ayrıca sülfitler, bunlara duyarlı astımlılarda astım atağını tetikleyebilir.

 

Gıda etiketlerinde “hidrojenize yağ” içerdiği belirtiliyorsa bunun anlamı trans yağ içerdiğidir. Trans yağlar sürülebilir kahvaltılık yağlarda, margarinlerde, katı ve kızartma yağlarında, hazır hayvansal gıdalarda, bunlara bağlı olarak, kızartılmış gıdalarda, fırıncılık ve pastacılık ürünlerinde, tart, pasta, bisküvi, pizza hamuru, kek, çikolata, gofret, cips, salata sosları, hamur işi, kraker, hazır köfte, tatlılar, katı yağlar ve birçok fırınlanmış yiyecekte bulunur. Trans yağlar bağışıklık sistemini zayıflatır, insülin direncini arttırır, karaciğeri ve üreme sistemini etkiler. Gebelerde düşüğe, doğum ağırlığına neden olur ve anne sütünün kalitesini bozar. Hücre zarına da zarar verir. Trans yağ, kötü kolesterol (LDL) seviyesini yükseltir. Kalp krizi, kalp rahatsızlığı ve inme riskini ciddi ölçüde arttırır.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam