Birçok kimse sıcak iklimin kalbe daha iyi geldiğini düşünür. Fakat iklimin kalp damarları sertleşmesi üzerine hiçbir etkisi yoktur. Bunun üzerine kalp krizi geçirdim diye daha güneşli bir yere gitmenize gerek yoktur. Fakat diğer taraftan böyle bir seyahat sizin açınızdan çok faydalı olabilir. Ilık iklimlerde soğuk algınlığı, solunum yolu enfeksiyonları daha az rastlanılır. Öksürmek herkes için zordur, kalp hastası için ise daha fenadır. Fakat sıcak iklime kaçarak bunlardan tamamen uzaklaşabileceğiniz de hiçbir zaman garanti değildir. Özellikle Avrupalılar ve Türkler herhangi bir hastalık geçirdikten sonra kaplıcalara, su kenarlarına daha fazla yönelirler. Burada insan, serbesttir, günlük uğraşlardan uzaktır, yürüyüşler yapar, uykusunu iyi alır. işte buraların iyi gelişinin en önemli sebebi bunlardır. Daha önemli olarak oraya gidince iyi olacağınız kanaatinde olmanızdır. Kalp damarlarını yumuşatacak hiçbir maden, şifalı su bulunmamaktadır. Hele içmecelere kesinlikle gitmemelisiniz. İçmecelerin içindeki bol tuz kalbinize oldukça kötü gelir. Yüksek yerlerden ziyade alçak iklimler, deniz kenarları kalp için daha iyidir. İnce hava kalpte yorgunluğa neden olur, yani kalp oksijen almak için daha çok çalışır.