reklam
reklam

Kararsızlığım…

Köşe Yazarı: SONNUR ADA   Eklenme Tarihi: 20 Eylül 2020, Pazar - 17:42   Okunma Sayısı: 126445

Kararsızlığım benim kişilik özelliğim diye düşünürdüm. Ara sıra içinde olduğum geçici ikilemleri kafamda büyütüp sorunum haline gelince, benim yapım bu, diyordum.

Çevrem çaba gösterirdi karar almama yardımcı olmak için. 
Bazen nerede ne yemek yiyeceğime kadar diyebilirim.

Almam gereken kararın önemi ne kadar etkili bilmiyorum. Kararsızlığımda sonuçların yaratacağı durum üzerine kurguladığım senaryo daha etkiliydi, haklısınız.

İçim sıkılıp karnıma ağrılar girdiğinde etrafımdakilerin telaşlandığını, bana yaklaşımlarının hassaslaştığını ve frene basarak dikkatli konuştuklarını şimdi görüyorum. O zamanlar beni önemsediklerini, değer gördüğümü zannederdim.
Aslında gerçekte yarattığım soruna ortak ediyormuşum onları da. 
Sorun benimken çözüm yerine sorumlu tutacağım aday arayışına girmişim.


Sizinle ilk karşılaştığımda bana güçlü ve zayıf bulduğum yönlerimi sorduğunuzda, ilk sırada kararsızlığımı söylemiştim.
Listeme bakıp, "kararsızlığın yanına sorumluluk almaktan kaçınmak yazar mısın ?" dediniz.
Bu kavramı doğru tanımlarsak, zayıf yönlerimin listesinde eksilmelerin kendiliğinden olacağını söylediniz.


Çok doğru, sorumluluk almaktan kaçınma tesbiti kararsızlığın yarattığı diğer sorunların bir çoğunu ortadan kaldırdı, kiminin de etkisini zayıflattı.

En büyük iletişim sorunlarımdan biri suçlama dilimdi; son zamanlarda çok azaldı.
Suçladığım yakın çevremle beni anlamadıkları yönünde oluşturduğum inanç ortadan kayboldu.

Örneğin kamu da çalışma imkanım oluştuğunda bundan dört sene önce aileme sormuştum. Onlar da bana kamu da çalışmanın artılarını ve kendi düşüncelerini söylediler. Ben de özel sektörden kamuya geçtim. 
Dört yıldır başım her sıkıştığında işimde aksama olduğunda, “sizin yüzünüzden" cümlesini kullanıyorum.

Oysa ki bu kararı vermem gerektiğinde yaşım 28'di ve daha güvende olacağımı düşünüyordum. Farklı bir deneyim ve bilgi sahibi olmak için iyi bir fırsat olduğunu görüyordum. Kararsızlığımın nedeni, "ya pişman olursam" diye düşünmemdi. Bu duygu benim hareket ve karar alma yetimi kısıtlıyordu.
Pişmanlık olumsuz bir duygu; yaşadıklarımızdan memnun olmak ve memnun olmamak kendimizle ilgili bilgi sahibi olmak için çok önemli. Haklısınız. 

Yeter ki bu bilgiyi edinmeyi önemseyelim. Korkarak alınacak kararlar bilgiyi değil, ezberleri dikkate alırmış.
Ezberler de bizi yaşamdaki mücadele etme hakkımızdan mahrum bırakıyor.

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam