reklam
reklam

AZERBAYCAN-ERMENİSTAN SINIRINDA SICAK SAATLER

Köşe Yazarı: HASAN BİRGÜL   Eklenme Tarihi: 29 Temmuz 2020, Çarşamba - 10:17   Okunma Sayısı: 506097

Dağlık Karabağ veya Yukarı Karabağ meselesi iki ülke arasındaki çatışmanın temel nedenidir. Kimi araştırmacılar çatışmayı 1987-1994 dönemine götürse de aslında çatışmanın tarihi arka planı 19. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Çarlık Rusya’sı 1800’lerin başında bölgede iskan politikaları uygulamaya başladığında Karabağ’daki Ermeni nüfusu (1823’te) yüzde 22 iken Azerbaycan Türkleri ise bölgedeki nüfusun yüzde 78’ini oluşturuyordu. Ardından birer yıl arayla İran-Rusya arasında imzalanan Türkmençay Antlaşması ve Osmanlı-Rusya arasında imzalanan Edirne Antlaşması ile bölgenin nüfusu değişmeye başlamıştır. Rusya’nın izlediği iskan politikaları sonuçlarını vermiş. Ermeniler Türk yurdu Karabağ’da çoğunluk pozisyonunda olmuştur. Rusya’nın bu stratejileri yakın geçmişte ve hatta günümüzde birçok bölgede kullanmış ve kullanmaya da devam etmektedir.

Mihail Gorbaçov döneminde yani Sovyetler’in sonunda bölgenin statüsü değişmeye başlamıştır.

Ermeniler hak talep etmeye başlamıştır. Sovyetler’in Ermenistan’dan yana izlediği politikalara ek olarak bölgedeki Ermeni nüfus içerisinde bir hareketlenmenin başlamasıyla birlikte ilerleyen yıllarda Dağlık Karabağ’da yaşanacak çatışmalar ateşlenmiştir. Lakin Sovyetler’in ardından Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını ilan etmesi ve ardından da Ermenistan’ın iki yıl boyunca dahil olduğu çatışmalar işgal ile sonuçlanmıştır. Dağlık Karabağ Birleşmiş Milletler tarafından bağımsız Azerbaycan’ın toprağı olarak kabul edilmiştir. De facto (fiili) olarak bağımsız bir devlet olma iddiasında olsalar da bu otoriteyi tanıyan Ermenistan dahil hiçbir devlet bulunmamaktadır. Bu nedenle Ermenistan tarafından atılan bu adımların tamamı uluslararası hukuka aykırı- dır ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü ihlal etmek- tedir. Ermenistan’ın bu süreçte izlediği etnik temizlik ve katliam politikaları sebebiyle bölgeden bir milyonu aşkın Azerbaycan Türkü göç etmek zorunda kalmış ve binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Şimdi şu soruyu soralım kendimize bölgede sıcak saatler tekrar yaşanmaya başlarken şavaş çanları çalıyor mu? Evet bence kesinlikle ciddi bir risk mevcut gelelim tekrar 12 Temmuz gününe Azerbaycan ve Ermenistan sınır bölgesi olan Tovruz’da çatışmalar yaşanmıştır.Ermenistan’ın hudut gerisinden askeri ve sivil yerleşim bölgelerine ağır silahlarla gerçekleştirdiği saldırıya Azerbaycan karşılık verdi.Saldırılar sonucunda Ermenistan bilgi vermemekte direnirken Azerbaycan şehitlerini duyurmuştur.Tovuz bölgesi neden hedef seçildiği ise jeopolitik ve enerji kaynakları bakımından öneme sahip olduğu ortadır.Olayın ardından Azerbaycan Dış İşleri Bakanı Elmar Memmedyarov görevden alınmıştır.Yerine Eğitim Bakanı atanmıştır.Öncelikle bölgede önemli aktörlerden olan Türkiye’nin pozisyonu bölgede Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu deklare etmiştir.Ermenistan’ın uluslararası hukuka aykırı davranış ve tacizlerine son vermesini istemektedir.Rusya’da arabulucuk görevini üstlenmiştir.Kremlin Sözcüsü ve Rusya Dış İlişkiler yetkilileri her iki tarafla da görüşmüştür.Ancak ciddi bir netice olacağını düşünmüyorum.Rusya birçok kez girişimlerde bulunmuş ve sonuç alamamıştır. Ermenistan için Rusya sadece baş müttefik ve partner değil onların devlet olarak varlıklarının garantörüdür aslında. Rusya’yı kaldırdığınızda Ermenistan kendi içinde kendini imha etmeye kalkışabilir.Bu çıkmazdan çıkış yolları aranmalıdır.Diplomasi diğer dönemlere göre daha fazla olmalıdır.Yeni bir yol haritası izlenmelidir.Ancak Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’ı sahiplerine iade etmelidir.Uluslararası Hukuka göre davranmak her iki ülkenin çıkarına olucaktır.Ayrıca; Tüm bunlar olurken İran’ın sessizliği de boş değil. İran hali hazırda Ermenistan’a en büyük desteği veren ülke. Ülkede yaşayan 22 milyon Azeri Türkü’nün Azerbaycan ile sınır komşusu olmasını asla istemiyor.Fransa’nın tutumu ilk günden beri açık bir şekilde Ermenistan lehineydi bunları göz ardı edemeyiz.ABD ve İsrail ise bölgede olanları sessizce izlemekte çünkü Rusya ve Türkiye’nin taraf olması onlara sessiz bir politika izlemeye itebilir.Bakalım ilerleyen günlerde nasıl bir durum gözler önüne serilcek masa başlarında neler konuşulup çizilcek.Tansiyon düşücek mi bölgede görücez…

 

 

 

 

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam