reklam
reklam

Farklı

Köşe Yazarı: SONNUR ADA   Eklenme Tarihi: 12 Temmuz 2020, Pazar - 10:13   Okunma Sayısı: 181095

Herkes gibi değil,
Kimseye benzemiyor,
Ne olduğu anlaşılmıyor,
İçine kapanık,
Sanki duyguları alınmış,
Ukala gibi...

Ezberler dışında; düşünen, gören, bakan biriyle karşılaşıldığında sıraladığımız cümleler bunlar.

Herkes gibi olunsun istenirken hazır kalıplara sokarak bizden birilerini yaratma çabası ile beklentiye giriyoruz.

İyiliğin, normalin, doğrunun, yanlışın kalıpları var. Yeni bir iyilik-doğruluk tanımı yapmak için üzerinde düşünmek, analiz etmek, emek vermek gerekir. Oysa elimize tutuşturulan kalıplarla bugüne gelmişken, “kim bu birey?" bizim ezberimizi sarsan.

Bizim gibi düşünmediğine gelinceye kadar eleğimiz giyim, görüntü, aksan, geldiği yer, yaşadığı yer kalıplarını devreye sokuyor.
"Kim bu?" sorusuna, soruyu sorduğumuz kimsenin cümle kurmasına fırsat vermeden kendi kendimize cevabını verip, kalıpsal yaftalamaya kadar gidebiliyoruz.

Bize bunu yaptıran ne peki?

Aynılaştırma kolaylaştırır ilişkileri, toplumsal yapıyı yönetmeyi ve yönlendirmeyi.
Aynılaştırmanın renkleri yok eden tarafına duyarsızlaşırız zaman içinde.
Şikayetlerimiz yaşamdan aldığımız keyiflerin yoksunluğuyla dile gelir. Yoksunluğun renkleri yok eden kaynağına ise pek yönelmeyiz.

Çekirdek yapıyla başlanır farklılığın riskleri öğretilmeye.

“Herkes aptal bir sen misin akıllı” cümlesi gelmiştir çoğumuzun önüne.
Düşünmüş ve akışın içinde bireysel analizini yapıp tesbitlerini söylemişsindir.

Önüne “herkes” duvarı gelir. Aslında hiç bilmediğin “herkesler” neyi onaylayıp neyi onaylamayacağına göre akıl süzgecinin kullanılması gerektiğinin ilk örnekleriyle tanışılır.

Kimimiz direniriz aynılaşmaya, uyumlu olma çabasına yöneliriz. Kimimiz de terk edip kendini herkesin değişkenlerinin içinde güven duygusunu yaşamaya çalışır.

Biz bunu neden yaparız?


Düşünen analiz eden soru soran yapının yaratacağı etki, isteyeceği emek ve değere karşı direnç gösterenlerin çıkarlarını görmediğimiz için yaparız.
Bizleri aynılaştırarak farklılığımızdan korkutanları yanlızlaştıramadığımız için yaparız.

Sosyal dünyamızın renklerini yeniden görebilmemiz dileğiyle.

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam