Yavru deve annesine sormuş:
---Anne bizim niye hörgücümüz var?
---Çöl sıcağında susuzluğa dayanabilelim diye
---Anne bizim toynaklarımız niye bu kadar geniş?
---Çölde ayaklarımız kuma batmasın diye
---Anne bizim boynumuz niye bu kadar uzun?
---Çölde uzaktan gelebilecek tehlikeleri görelim diye
---Peki anne, Allah aşkına bizim Atatürk Orman Çiftliği’nde ne işimiz var?[i]
*** *** ***
Steve Goodier, “Termostat ve termometre arasında bir fark vardır”, der. “Termometre sıcaklık ölçer, ama yaptığı ölçüyle ilgili hiçbir şey yapmaz. Oysa termostat sıcaklığı ölçmekle kalmaz, ona göre tepki verir.
Sıcaklık yüksekse ısıtma işlemine son verir, sıcaklık düşükse ısıtma işlemini yeniden başlatır. Termometre edilgin, termostat ise etkin bir aygıttır. İkisinin de konusunun sıcaklık olmasına karşın, sıcaklık karşısında yalnızca termostat tepki verir.
Kim kişiler termometre gibidirler. Kendilerine zarar verecek şeylere bile karışmazlar. Karşılaştıkları sorun ve zorlukları fark etmenin ötesinde bir şey yapmazlar. Bir çözüm yolu bulmaya çalışmazlar, yaşamı yalnızca seyrederler, kendilerini güçsüz hissederler.
Kimi kişiler ise termostat gibidirler. Güçlüklerle karşılaşır karşılaşmaz harekete geçerler. Daima bir çözüm yolunun bulunduğuna inanırlar. Tepki gösterir, karar alır ve harekete geçerler.
Siz hangisindensiniz acaba? [ii]
*** *** ***
SORU
Bağdaş kurdum
derdime devanın menbaını
marifet ve hilim
sahibi erenlere benzer
öz toprağıma sordum
oralardan bir karaltı
---en münbit höyük
şek ve şüphe yok
anılarla acılarla oyuk
şu sinedir
dedi.
---ondadır çünkü
En müspet ilim
0 yıkık saray
Cevabın ve devanın
O harap köşkü
eğer
isabet ve sabırla
kazılabilirse
her buluntu harfi bir cevher
yakalanacak her imgesi
……..
……..
ayrı bir definedir
dedi.
Ahmet Şerif İzgören, “Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır”, Elma Yayınevi, Temmuz 2005, 16. Basım
A.g.e
Osman Tuğlu, “Cenan ile Mecnun” Kaptan Yayıncılık, İlk Basım Mart 2005,