reklam
reklam

Bu çocuklar bilgiyi mi almıyor bilgi mi bu çocuklara eksik ya da hiç ulaşmıyor?

Köşe Yazarı: SONNUR ADA   Eklenme Tarihi: 23 Şubat 2020, Pazar - 19:48   Okunma Sayısı: 130161

İçinde bulunduğu durum için sebep sonuç ilişkisi kurmaya çalışıyor. Özlediği ilkokul öğretmeninin onda inşaa ettiği özgüvenini ve kendine olan inancını korumaya çalışıyor.

Annesinin kurduğu cümlede kaldı aklım “bizim oğlanı tanımıyor öğretmeni ismini bilmiyordu resmini gösterdim, demek kendini sevdirememiş”

 

-Oniki yaşındayım.

 

-Okulumu seviyorum ama her zaman değil. Matematik öğretmenimizin soru sorduğumuzda sinirlenmesini sevmiyorum örneğin. 

 

-Nelere kızdığını bilmiyorum. Bazen sorularımıza cevap veriyor bazen de, "ben anlattım anlasaydınız", diyor.

 

-Geçenlerde sınıf arkadaşım Mustafa, öğretmenin anlattıklarını anlamadığını söyledi; soru sordu. Öğretmen sinirlendi.  Sanki bizim gibi oluyor, yani çocuk gibi. Mustafa içimizde en cesur olanıydı. Aslında çoğumuz anlamıyoruz.

 

-Dün tenefüs zili çaldığında daha sınıftan çıkmadan telefonla kendisini arayan kişiye 

"Bunlar geri zekalı" dediğini duydum. Bizim için mi söyledi acaba?

 

-Sude çoğu derste çok iyi. Matematikte sınıfın en iyisi. Bize dedi ki, öğretmenimiz bilmediği için sinirleniyormuş. Sude, "matematikten özel ders almasaydım ben de yapamazdım", dedi.

Belki de Sude haklı, bizi değil matematik anlatmayı sevmiyor. Ya da öğretmen olmayı.

Öğretmenim beni sevse çok mutlu olurum.  Sinirli olmasa keşke. Ben kendimi kötü hissedince yaramazlık yapıyorum; öğretmenimiz beni ancak o zaman farkediyor. 

Öğretmenimiz sınıfımıza hastalıklıymışız gibi davranıyor. Bizlere yakınlık göstermiyor. Biz de güceniyoruz,  kendimizi sınıfta yarattığımız sorunlarla gösteriyoruz.

 

-Aptal olmadığımızı biliyoruz. 

İlkokul öğretmenim bana çok büyük adam olacağımı ve aklıma çok güvendiğini söylerdi. 

-O öğretmenim üzgün olduğumuzu anlardı. Bizimle sohbet ederdi. Soru sormanın öğrenmenin ilk koşulu olduğunu söylerdi.

-Şimdi soru sorduğumuzda  kızan öğretmenlerimiz var. Dinleseydiniz, anlamaya  çalışsaydınız, gibi şeyler söylüyor bazı öğretmenlerimiz.

 

-İnsan çok utanıyor arkadaşlarının yanında kafası çalışmıyormuş gibi gösterilince.

 

-İlkokuldaki öğretmenimi özlüyorum.  Benim ders notlarım ergen olduğum için düşük gelmiyor ki... Artık azarlanmaktan küçük düşmekten yoruldum haylazlığım benim bu yüzden.  

                             *

 

Öğretmen babanın kızıyım sevgiyle ilgiyle emekle verilen bilginin eğitimin yüceliğini dinleyerek yaşayarak büyüdüm.

 

Çocuğun hayatına dokunmanın bilinciyle yıkanmış akılların, çocuğun gülümsemesiyle beslenen yüreklerin elinde olmalı çocuklarımız…

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam