reklam
reklam

Ömrümüz yettiğince EVET

Köşe Yazarı: EMİNE KALYON AVCI   Eklenme Tarihi: 20 Ocak 2020, Pazartesi - 11:20   Okunma Sayısı: 129809

Mart, Nisan ve Mayıs bahar aylarıdır. Kışın soğuğundan kurtulup artık havaların ısınması ile ağaçların çiçeklendiği  kuşların bir başka sevinçle ötüştüğü güzel bir mevsimdir bahar... Ben, 2018 yılını iki bahar olarak yaşadım biri gerçek baharımız biri de benim hayatımın ikinci baharı olacak olan erkenci baharımız. Bu erkenci baharımız Ocak ayında çiçek açtırdı yüreğimizde, güneşi görünce çiçek açan fidanlar gibi çiçekler açtırdı umutlarımıza... Onca yaşanan acılara rağmen tükenen ümitlere rağmen yeniden sevebilmenin ve bir yüreğe ait olmanın hazzını yaşattı erkenci baharım....
1 yıllık süreçte birbirimizi tanımanın ve yeniden sevebilmenin kalbimize sığdıramadığımız hazzını tüm sevdiklerimizle paylaşmaya başladık yavaş yavaş, bu süreçte hem arkadaşlığımız pekişiyor hem de evlilik denen o kutsal yuvanın yeniden temellerini atma fikrini   düşündüğümüzde bir yandan korkuyor bir yandan da acabalarla boğuşuyorduk ama sevgimiz her şeyin üstesinden gelebileceğimiz inancı ile bize yoldaş oldu. Birbirimizi tanıdıkça daha da güvendik ve sağlam adımlarla bir eş olmanın kararını aldık. Nikah günümüzü de yine tanışma  günümüze denk getirerek bizim tanışmamıza vesile olan erkenci baharımız, bu sefer ikinci baharımız olacaktı. Kış mevsiminin en soğuk ayı Ocak, artık o kadar soğuk gelmiyordu bana, çünkü sevgimizin gücü içimizi ısıtıyordu. Yetişkin yaşımıza rağmen ergen kalbimizle çıktık yola... Hazırlıklar planlandı alış verişler başladı. Heyecan derseniz onu hiç sormayın... İnsan yaşı kaç olursa olsun sevince kalbi çarpıyormuş, buluşma zamanlarında etekleri zil çalıyormuş yeniden...
Beklenen gün yaklaştıkça heyecan had safhaya ulaştı, bir bir uyanılan sabahlarla beklenen gün geldi çattı. 12 Ocak, ikinci baharımın başlangıcı....
Nikah dairesine geldiğimizde bizi resimler için bir odaya aldılar, bir kaç pozdan sonra nikahın yapılacağı bölüme geçmek için bizi müzik eşliğinde yönlendirdiler. salondan içeri girip masaya oturduğumuzda içeride muazzam bir görüntü ile karşılaştım, sevdiklerim orada idi  ve benim bu mutlu günümde yanımda olmak için orada hazır bulunmuşlardı. Onları görünce gözlerim doldu, insan hayatta sevdikleri ile varmış bir kez daha anladım.
Hayalini kurduğum o yuvanın artık çok yakınında nikah masasındaydım. Yanı başımda ise bundan sonraki hayatımı el ele göz göze geçireceğim çok sevdiğim ve onun da beni çok sevdiğinden emin olduğum beyefendi bir adam duruyordu. Birlikte bir karar almış ve birlikte yola çıkmıştık iyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta diyerek... Salondaki sevdiklerime tek tek bakarak onlara teşekkürlerimi el sallayarak sunuyordum. Çok duygulandığım anlar oldu ve gözlerim doldu, en sevdiklerimiz anne ve babam yoktu yanı başımda ama biliyorum ki onlarda mutluluğuma seviniyorlardı ve dostlarım onlar da yanıbaşımızda idiler en mutlu günümüzde. Hepsine ayrı ayrı teşekkürlerimi bir kez daha borç bilerek teşekkür ederim. Nikah memurunun malum sorusuna ''Ömrümüz yettiğince EVET'' cevabını vererek nikahımız kıyılmış oldu. Artık benim de bir sevdiğim ve beni seven bir eşim vardı... Biz yüreklerimize güvendik ve sevgimize inanarak bir yola çıktık ve bu yolda ömrümüz yettiğince elele yürümeye yemin ettik. Hoş geldin biriciğim hoş geldin yüreğime....
Yazımı tamamlamadan bir şeye değinmeden de edemeyeceğim. sevgili arkadaşlar hanımlar ve de beyler, hiç kimse yuvası yıkılsın istemez ama malum son geldiğinde kimse karalar bağlamasın. Elbetteki evlatlarımız var ve onlar hep var olacaklar ve onlar da büyüdüklerinde bir gün kendi yuvalarını kuracaklar. Zaten ayrıldıktan sonra yalnızlaşan hayatımız onların yuvadan uçması ile daha da yalnızlaşacak... Büyüklerim yalnızlık, bir tek Allah'a mahsus derlerdi. İşte bu tek gerçektir ve yalnızlık Allah'a mahsustur ve  kadın olsun erkek olsun kimse yalnızlığı hak etmiyor. Bir evlilik sonlandıktan sonra ikinci kez yuva kurulmaz diye bir kaide yok... Önce kendinize sonra yüreğinize inanın ve Yaradan elbetteki sizi gören ve dualarınızı duyandır. Sizi sizin gibi sevecek, sahiplenecek kollayıp koruyacak ve huzur verecek birini karşınıza çıkaracaktır. Ben buna inandım ve bunu diledim. İkinci kez yuva kurmak isteyen  arkadaşlar her kim olursanız olun kadın yada erkek, kendiniz olun, güvenin ve güven verin, sevilin ama çok sevin, huzur verin ve sadece o kişiyi 'O' olduğu için sevin asla değiştirmeye çalışmayın. Belli yaşanmışlıklardan çıkan acılı bir yürek belki de tükenmiş bir kalp ile yola çıkacağınızı unutmadan yormadan onu onurlandırıp sarıp sarmalayın; unutmayın sevgi paylaştıkça çoğalır acı paylaştıkça yok olur.... Ve en önemlisi sevginin de  ötesinde saygı gerekli her iki taraf içinde... Önce kişinin kendine, ailesine varsa çocuklarına ve anılarına saygı duymalı insan ve aynı saygıyı yaşatmalı ki ömür boyu bir yastıkta kocasınlar.....
Biriciğim canım eşim iyi ki varsın ve iyi ki seni tanıdım ve eşim oldun. Ömrüm yettiğince seni seveceğim ve sayacağım. Bana bu mutluluğu yaşattığın için en büyük minnettarlığım sana şükrüm ise yüce Yaradana....

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam