reklam
reklam

SEVGİ NEDİR (II)

Köşe Yazarı: SELAMİ BALTAOĞLU   Eklenme Tarihi: 5 Aralık 2019, Perşembe - 10:32   Okunma Sayısı: 100738

Sonsuz sevgi zinciri böylece devam ediyor. İnsan olmak da canlılığın bir parçasıdır. Yediğimiz her şey canlıdır. Diğer canlılar sayesinde yaşıyoruz. Bitkiler sayesinde nefes alıyoruz. Buna karşılık onların soyunu kurutarak kendi sonumuzu da hazırlıyoruz ama bu insanın hatalarıyla ilgili bir konu. Neyse ki biz yakın zamanda yok olsak da, canlılık, varlık yoluna devam edecek. İnsanların küçücük bir parçası olduğu Dünya, ve onun da lafı bile edilemeyecek küçüklükte bir parçası olduğu galaksimiz, onun da parçası olduğu milyarlarca galaksiden oluşan evren sürüp gidecek. İnsan sevgi sayesinde edindiği zenginliği kendini yok etmek için harcasa da, bu büyük sevgi zincirinde lafı edilemeyecek küçüklükte bir kayıp olacak.

Mevlana felsefesine göre madde, ilahi olana ulaşmak için “aşk” adlı evrensel bir dürtüye uyar. Bunun için zamanda evrim geçirir. “İlahi ben” dediği hedefe ulaşmak için aşk hisseder. Burada bahsettiğim aşk anlayışına benzer bir anlayışı onun eserlerinde okuyabilirsiniz. Ya da herhangi bir dini metni alıp içinde ne kadar sevgi dolu sözcük olduğuna şaşırabilirsiniz. Şaşırmak gereken bir şey daha var. Yukarıda da bahsettiğim gibi: iyi zenginliğimizi, yok etmek için kullanmamız. Neredeyse tamamen sevgi hikayeleri ile donatılmış dini kitapların bugün nasıl bir nefret aracı olduğunu fark edebilirsiniz. İnsanlar birbirine merhamet ederek, anlayarak, severek, işbirliği yaparak toplumlar oluşturmuştu. Sonra ipin ucunu kaçırdık ve bu özelliklerimizi sömürü için kullanmaya başladık. Din, bilim, felsefe hep iyi başlayıp kötü bitmeye mahkum hale geldi. İnsanların en büyük düşmanı aynı dindeki farklı bir mezhep oluverdi. Aynı dinden olmayı bırakın, aynı toprağın çocukları düşman oldu.

Sevgisizliğin nedenini sorduğunuzda tarihi bir olay, bir ifade, ya da anlayış farklılığı öne sürülüyor. İşte burada felsefe ihtiyacı doğuyor. Sorgulamayan, düşünmeyen insanlar, kötü insanlarca nefretle dolduruluyor. Ona anlatılanla yetinen insanlar, zararlı bir şey yapmasa dahi cehalete ortak oluyor. Hayatın kimseye düşmanlık yapamayacak kadar geçici bir yer olduğunu fark edemiyor. Halbuki evrenin temel nedeni, sevgi, her yanımızdayken; nefret aramak neden? Tek yapacağımız şey, nefret veren her şeyi sorgulamak. Böylece varlığımızı tehdit eden herhangi bir unsura dahi sevgi ile yaklaşabilecek, hepimizin ortak yanı olan sevgi ile, nefretin verdiği aşırı stres ve doluluk olmadan herkes için iyi olanı düşünebileceğiz.

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam