Ses tellerinin paralizisi, baş ve boyun yaralanmaları, tümörler, hastalıklar, ameliyatlar veya felç sonrasında oluşabilir. Dalları beyin sapından larenks'e (gırtlak) kadar uzanan ve ses tellerinin hareketini kontrol edip sağlayan Nervus Vagus (10. Kafa çifti) adlı sinirde oluşan bir hasar, ses tellerinin paralizisinin temel sebebidir. Ses ve yutma problemlerinin derecesi, sinir üzerindeki hasarın hangi seviyede oluştuğuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Ses kısıklığı, Seste hava, yüksek sesle konuşabilme yeteneğini kaybetme, tondaki ve ses yüksekliğindeki değişebilirliğin kısıtlanması,çıkan sesin uzatılabilme ve devam ettirilme süresinin kısalması (1 saniye kadar), yemek yeme sırasında boğulma tehlikesi yaşama ve/veya öksürme, yiyecek ve içeceklerin akciğerlere kaçarak aspire edilmesine bağlı olarak gelişmesi muhtemel zatürre(ses tellerinin yutma sırasında akciğerleri korumak üzere tam ve yeterli olarak kapanamamalarına bağlı) gibi bulgular görülür.Tıbbi tedavi yöntemleri arasında, kas-sinir transplantasyonu, medializasyon tiroplasti (paralize ses telinin orta noktaya yaklaştırılması operasyonu) ya da paralize ses telinin genişliğini arttırmak amacıyla ses teline bir maddenin enjekte edilmesi gibi yöntemler yer alır. Davranışsal terapi yöntemleri ise Konuşma ve Lisan Patoloğu tarafından sağlanacak ses terapisi tekniklerinden oluşur ve bu kişi için önerilebilecek tek tedavi seçeneği dahi olabilir. Bu durumda kişi Konuşma ve Lisan Patoloğu' nun yardımıyla ses tonunu değiştirme, nefes desteğini ve sesin yüksekliğini arttırma ve sesin oluşması için en uygun olan pozisyonu bulma (örneğin: başı bir tarafa doğru çevirme ya da tiroid kıkırdağı manipule etme gibi) yolunda çalıştırılır. Yine ses tellerindeki iyi huylu, kanser özelliği göstermeyen lezyonlar sesin yanlış veya kötü kullanılmasına ve ses tellerinde travma veya hasara bağlı gelişir. Bu lezyonlar ses tellerinin vibrasyonunu bozar. Vibrasyondaki bu bozulma ses kısıklığına ve ses kalitesinde kronik değişikliklere neden olur. En sık rastlanan ses teli lezyonu "şarkıcı nodülü" olarak bilinen nodüllerdir. Tipik olarak her iki ses telinde karşılıklı olarak bulunurlar. Bu nodüller ses istirahati ve konuşma terapisi ile tedavi edilirler. Ses teli polipleri veya kistleri de sesin yanlış veya kötü kullanılmasına bağlı gelişen diğer lezyonlardır ve cerrahi dışı tedaviler sonuç vermediğinde cerrahi tedavi ile çıkarılırlar. Ses kısıklığının daha nadir nedenleri arasında allerji, guatr ve sinir sistemi hastalıkları sayılabilir. Birçok insanda doğal yaşlanma ile birlikte bir miktar ses kısıklığı ortaya çıkabilir. Sigara, ses kısıklığının bir diğer nedenidir. Sigara, gırtlak ve boğaz kanserlerinin gelişmesinde önemli bir risk faktörü olduğundan düzelmeyen ses kısıklığı olan ve sigara içen kişilerin bir Kulak-Burun-Boğaz hastalıkları uzmanına muayene olmaları gerekir. Ses kısıklığı iki haftadan uzun sürerse ve belirli bir nedeni yoksa bir Kulak-Burun-Boğaz hastalıkları uzmanına muayene olmanız gerekir. Sesle ilgili problemler, ideal olarak sesle ilgili fonksiyonlar ve sorunlarla uğraşan profesyonel bir ekip tarafından değerlendirilmeli ve tedavi edilmelidir. Böyle bir ekipte Kulak-Burun-Boğaz hastalıkları uzmanı, ses ve konuşma patoloğu, müzik-şan-diksiyon öğretmenleri yer alır. Ses bozuklukları tedavi edilirken , bu uzmanlardan her birinin katkısı olabilecek farklı ve karmaşık özellikleri bulunabilir. Öte yandan ses kısıklığı yaşanır ve bu yüzden doktora başvurduğunuzda, Kulak-Burun-Boğaz hastalıkları uzmanı, şikayetlerinizi ve sistem sorgulamanızı yaptıktan sonra bir ayna veya endoskop yardımıyla ağız içinden gırtlağınızı ve ses tellerinizi görmeye çalışacaktır. Eğer larinks muaynesi normalse nöroloji hekimine başvurulmalıdır. Peki ses bozukluklarının tedavisi nasıl yapılmaktadır? Sesin kısıklığını önleyebilmenin pratik yolları nelerdir? Bu iki önemli sorunun cevabını da diğer yazımızda açıklayalım.