reklam
reklam

KURŞUN DÖKTÜM GÖZLERİNE

Köşe Yazarı: NEJLA BİLGİN   Eklenme Tarihi: 16 Ekim 2019, Çarşamba - 10:10   Okunma Sayısı: 97307

Yer ihtişamlı bir köşk içinde yaşayanlar sadece üç kişi anne baba ve erkek çocuk. Hizmetli sayısı ise köşkün büyüklüğü İle orantılı on kişi.
Evin babası son on yılda hızla zengin olmayı başarmış çok zeki ve yetenekli bir adam.
Evin annesi ise eşi gibi kenar mahallede büyümüş, yoksulluğun en dibinden gelen bir kadın. İçerisinde bulunduğu ortama uyum sağlamakta güçlük çekiyor. Kadın bu kadar ihtişamlı bir hayatı arzu etmiyor aslında. Mutfağında kendi damak tadına göre yemek pişirmek, evini dip köşe kendi temizlemek ve eski yoksul günlerindeki arkadaşları İle görüşüp sohbet etmekten keyif alıyor.

Eşi ise statüleri gereği eşini baştan aşağı değiştirmek isteyen bir adam. Önce kadının üzüm karası saçlarını kızıla ardından lepiska rengine boyatan, etek boylarına karışan bir eş. Yemekte eline bıçak alan ve eşinden de bıçakla yemek yemesini isteyen hatta zorlayan bir eş. Tadını, adını bilmediği bir çok yiyeceği zorla yediriyor kadına.

Kadın son zamanlarda içerisinde bulunduğu kalıplaşmış baskıcı hayattan bıktığını ifade etse de eşi onu dinlemiyor. Yeni baştan hayatlarını düzenlediklerini ve eskiye ait ne varsa unutmasını istiyor. Kadın ise bu durum içinde gittikçe mutsuzlaşıyor ve eşinden uzaklaşıyor.

Evlatları henüz beş yaşında o Servet içinde doğan bir bebek. Ondan önce üç bebeğini ölümün soğuk kollarına verdiği için anne evladının üzerine titriyor.
Baba ise çocuğun iyi yetişmesi adına onu bu yaşta yarışa sokmuş adeta. Çocuğun oyun oynamaya vakti yok. Yabancı dil, tenis, at biniciliği, piyano eğitimi adı altında çocuk sürekli evde özel hocalarla ders halinde.

Bir gün çocuk çok halsiz bir şekilde uyanıyor. Anne çoçuğuna nazar değdiğini düşünüyor ve hizmetlilerden birisinden eskiden tanıdığı için çocuğuna kurşun dökmesini istiyor. Bakır kapta kurşun eritiliyor ve bir tülbentin altına beş yaşındaki çocuk oturtuluyor. Su dolu tasın içine kurşun dökülecek ve çıkan şekle göre nazar uzaklaşacak. Çocuk yardımcı kadının elindeki bakır tava İle erimiş kurşunu suya dökeceği sırada annesine bir şey söylemek için başını aniden kaldırıyor. Su dolu tas devriliyor ve tavadan akan kurşun minik yavrunun gözüne akıyor. Çocuk acı feryatlar içinde bağırırken anlıyorlar kurşun İle kör olduğunu.

Anne bir taraftan çocuğuna verdiği zarar için gözyaşı dökerken, diğer yandan eşinin kendisine kızacağını düşünüp kahroluyor.

Acı haberi alan baba eve geliyor ve anneyi şöföre teslim edip eski mahallesine gönderiyor. Bir daha da çocuğu görmesine izin vermiyor. Hizmetli kadının ve eşinin tek gözüne kurşun döktürüyor.

Suçlu kim burada? Baba mı, anne mi, kurşun döken mi? Yoksa bu öyküyü kaleme alan mı?

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam