reklam
reklam

Romen yazarların eserleri (Çeviri atölyesi)

Köşe Yazarı: BAŞAK ERTEKİN   Eklenme Tarihi: 4 Eylül 2019, Çarşamba - 10:05   Okunma Sayısı: 380254

 

Komünizm sonrası 2000’li yıllar edebiyat ve yayın alanında bir olgunlaşmaya yönelir, yeni bir kuşak değişimi görülür. Tabuyu ortadan kaldıran, belli bir tazeliğe sahip olan, formülleriyle kafa karıştıran çeşitli “yeni edebiyatlar” iyiden iyiye ön plana çıkarılmaya başlanır. Düz yazı belli bir dönüm noktasına getirilemese de şiir konusunda komünizm sonrası tüketici toplumun arayışlarının ve mahrumiyetlerinin ürünü olan “2000 kuşağı”ndan daha yoğun şekilde bahsedilir.

Romanya Dimitrie Cantemir Kültür Merkezi, yeni bir çeşitliliğe imza atıyor.  Geçen yıl ağustos ayının son günlerinde davet edilmiştim Romen Kültür Merkezi’ne… Burada Romen şair ve yazarlarının en seçkin eserlerini tercüme eden bir çalışma grubu vardı. Bu yıl da sevgili Sheila’nın haber vermesiyle benzer bir grubun yine çeviri yaptığını öğrenmiş oldum.

 

Çeviri grubuyla buluşma ve görüşme

27 Ağustos 2019 günü öğleden hemen sonra gittiğim Kültür Merkezi’nde hummalı bir çalışma vardı. Önlerinde sayfalarca yazılı metinler olan çalışma grubu, bilgisayarlarının önünde bazen kelime kelime bazen de deyimlere ağırlık vererek çeviri işine girişmişlerdi.

Masanın üzerinde TDK sözlüğü, çevirisi yapılacak metinler, geçen dönemde tercüme edilmiş kitaplar bulunuyordu.  En çok ihtiyaç duyulan ise Türkçe Romence Deyimler Sözlüğü idi. Aslında Türkiye’de uzun yıllar kalmış Romenler, Romanya’da da Türkler vardı. Bunların bilgilerinden istifade edilebilir, her iki ülkenin üniversiteleri arasında işbirliği yapılabilirdi.

Tünaydın: CB- Romen yazarların eserlerini sanıyorum hepiniz okumuşsunuzdur. Bu eserlerdeki incelikleri ve kitabın ruhunu özümlemiş olacağınızı düşünerek görüşlerinizi almak istiyorum:

Ioanna: Komünist dönemde okurlar edebiyatımızın güzel eserlerini okurlardı, okuyorduk. Komünizm ülkemizden gidince bir boşluk doğdu. Romen edebiyatçılar, yazarlar ve şairler yeni düzene geçişte biraz bocaladılar. Edebiyat ortamında bayağı, edebi değeri olmayan hatta küfürlü sözcükler yer almaya başladı. Oysa Komünist dönemde bizler ve okurlar küfür edebiyatına alışık değildik.

Bn Jeni: Eşanlamlı kelimelerde sıkıntı yaşadıklarını belirtiyordu Ben bir çeviri yapıyorum. Çevirmen okumayı sevecek, kendi diline hâkim olacak, sürekli okuyacak. Bir süre sonra aynı konunun harfinde eksik mi var, anlam mı düşük diyerek yeniden çeviriye kalkınca o çeviri başka bir hal alıyor.

Uyumaya çalıştığım anda bile oraya o kelimeyi değil de bu kelimeyi kullanmalıydım diye rahatsız olursun. Yazar, aklına geleni veya hissettiğini yazar. Çevirmen, yazılan bir paragrafta ya da tümcede bu mu anlatılmak istendi, şu mu vurgulanmak istendi diye düşünmeye başlar.

Arzu: Atölye çalışmaları oldukça verimli ve keyifli geçiyor. Buradaki çevirmen arkadaşlardan çok şey öğreniyorum.

Nazlıcan: Aslında yazılan kitabı yeniden yazıyoruz. Yani çevirmenlerin işi zordur. Bu yüzden hem çok keyifli hem de çok zahmetli. Yani yazan duygularını kâğıda döküyor ama çevirmen de buna yorum katarak eserin vücut bulmasını sağlıyor.

 

Önceki dönemden tercüme kitaplar

  • Çağdaş Romen Yazarlar Çeviri Atölyesi  -I
  • Çağdaş Romen Yazarlar Çeviri Atölyesi  -II
  • Çağdaş Romen Yazarlar Çeviri Atölyesi  -III
  • Çağdaş Romanya Şiiri

Önceki dönemde tercümeleri bitirilmiş olan bu dört adet kitap bir jest olarak bana hediye edildi. Bu gece beni sabahlatacaklar. Birazdan vapura bindiğimde başlayacağım okumaya… İlk kitabın kapağını açtım. S: 7’de

“Sana renkler sesler harfler kazandırıyoruz Romanya” yazısını gördüm. Ülkesine ne güzel bir seslenişte bulunuyor yazar, değil mi? Ya şu şiire ne dersiniz?

 

Eleştiricilerime

Çiçek çoktur, fakat azı

Dünyada tohum atar

Kalanları tezden solup

Toprakta ölü yatar

                                                                         ---    -----    ---

Eleştirmenler sözüm size

Görevimdir anımsatmak

Söyleyecek şeyin yoksa

Kolaydır şiir yazmak

(Mihai Eminescu, 1850-1889…. Çeviren: İsmail Ziyaeddin)

Şair burada kim bilir kime kızmıştır? Sonuçta şiir kitabını daha evime gitmeden bitirmiş, yanına kurşun kalemle işaretler koymuş, notlar almıştım. Peşinen söyleyeyim, kitabın tamamındaki şiirleri çok beğendim.

Daha önceki çeviri grubundan aklımda kalan şu tümceleri burada zikretmeliyim: “Çeviride çevirmenin deneyimi çok önemlidir. Sanat, edebiyat, siyaset terimleri farklılıklar içerir. Bu nedenle her konuyu her çevirmen tercüme edemez. Burada işbirliği, danışma, sorma gerekebilir. Her çeviri bir süreç gerektirir. Edebi eserler için üç ay idealdir. Normal olarak 3-6 ay gibi bir çevirme süreci gerekebiliyor.”

Değerli çevirmenlere teşekkürler.

 

 

 

 

 

 

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam