reklam
reklam

BEN KİMİM UNUTTUM (II)

Köşe Yazarı: NEJLA BİLGİN   Eklenme Tarihi: 17 Haziran 2019, Pazartesi - 10:31   Okunma Sayısı: 58176

Araba caddelerden normal bir akışla devam etti. Etrafına baktı ve kenti ve caddeleri anımsamaya çalıştı. Solda Şişli Camii'ni görünce içi daraldı . 

Burada eşinin cenaze töreni yapılmıştı. Cenaze çok kalabalıktı ve başsağlığı dileyenler sıra olmuştu. Türk bayrağına sarılı tabut ve başında bekleyen genç bir delikanlı gözünün önüne geldi. Bu genç az önce karşılaştığı ve şimdi araba kullanan genç adama benziyordu , fakat çok daha yaşı küçüktü .. Kadınların hepsi siyah giysiler giymiş ve güneş gözlükleri takmıştı. Yüzlerini  net anımsayamadı . Cami avlusu ve dışarısı dolup taşmıştı, insanlar önünden sıra ile geçmiş ve başsağlığı dilemişti. Kimdi kocası da bu kadar insan cenaze merasimine katılmıştı. Bu cenaze töreninde kendisini aradı ve nerede durduğunu anımsayamadı . Sanki anımsadıkları eski  bir rüya idi ve pek çok önemli kısmı silinmiş gitmişti.

Araba yoğun trafikte Mecidiyeköy 'de geniş bir sokağa saptı ve kapalı bir otoparka girdi . Genç adam arabayı park etti ve yaşlı kadının inmesine yardım etti. Otoparkın içinden asansör ile doğrudan eve çıktılar . Bu ev açık renk çok şık eşyalar ile döşenmiş, oldukça ferah ve güzel bir evdi. Antreye çıkan asansörden kapısı olmayan ferah salon görünüyordu. Lakin evin diğer oda kapıları kapalıydı, ve sol tarafta ise yukarı çıkan ahşap ve çok ferah bir merdiven vardı. Öylece kaldı ve nereye gitmesi gerektiğine karar veremedi . Ellerini yıkaması ve tuvaleti kullanması gerekiyordu . 
Bu eve ilk defa geliyor gibiydi. Bir taraftanda ev ona fazla yabancı gelmemişti. Şimdi genç adama tuvalet nerede derse o onun durumunu hemen anlardı . Oysa ona durumunu belli etmek istemiyordu . Ne yapacağını şaşırdı ve misafir gibi asansörün önünde kaldı .

Genç adam hemen yan taraftan dolabı açtı ve şık bir ev ayakkabısı çıkardı ve yaşlı kadının önüne koydu. Ayakkabılarını çıkarmasına yardım etti ve ev ayakkabılarını giydirdi. Lacivert kadife kısa topuklu oldukça şık bir ayakkabıydı ve ayağına olmuştu. Ayakkabıları beğendi...
Üstündeki ceketi çıkarıp çıkarmama konusunda tereddüt etti.
Genç adam nazik bir şekilde koluna girip kapısı kapılı bir odaya onu yönlendirdi. Burası ise çok ferah ve güzel bir yatak odasıydı. Geniş bir karyola ve üzerinde güzel bir örtü ve kapının sol tarafında kapısı açık giyinme odası vardı. Genç adam karyolanın diğer tarafındaki kapıyı açtı.

"Babannne banyoyu kullanmak istermisin ?
Hemen ceketini çıkardı ve karyolanın üzerine koydu ve banyoya girdi. Burası da küçük bir oda gibiydi. Tuvaleti kullandı ve ellerini yıkadı. Aynada kendi yüzüne baktı. Aynaya yansıyan yüzüne uzunca bir süre şaşkınlıkla baktı. Buraya gelinceye kadar kendisini daha genç sanmıştı. Oysa bu aynadaki götüntüye göre yaşamının sonuna yaklaşmış gibiydi, kırışıkları ve hala canlılığını koruyan cam gibi yeşil gözleri vardı. Saçları ise pamuk gibi beyaz ve yumuşacıktı. Ilk kez ellerini yıkarken farketmişti beyaz derinin altından mor damarlar fışkırmış gibi duruyordu .
Kapının önüne gelen genç adam, seslendi.

"Babaanne sorun var mı ??  Kapıyı açayım mı ??
Cevabını beklemeden kapıyı açtı. Banyo aynasının önünde dikilen ve gözleri yaşlı kadını gördü. Klozetin ve lavabonun suyu açılmış lakin kapatılmamıştı. Rezervuardaki suyu boşaltmak için duvarda gömüldü büyük yuvarlağa dokundu ve şelale gibi su aktı.  Klozet kapağını kapattı ve sıvı sabunla ellerini yıkadı. Babaannenin de ellerine sıvı sabun döktü ve lavabonun içinde ellerini yıkadı. Kağıt havlu ile önce yaşlı kadının ellerini kuruladı. Sonra kendi ellerini tekrar sabunladı ve kuruladı. Yaşlı kadın öylece onun yaptıklarına bakmış ve sesini çıkarmamıştı.
Birlikte banyodan çıktılar. Karyolanın üzerinde lacivert kadife eşofman takımı duruyordu . Genç adam yaşlı kadının üzerindekileri çıkarttı ve ev giysilerini giymesine yardım etti. Yatak odasından çıktılar ve tekrar asansöre binip bir alt kata indiler. Burası daha geniş bir Salondu ve duvarları aile resimleri ile doluydu .  Onu camın önüne geniş bir koltuğa oturtan genç adam yan kapıdan geniş mutfağa girdi ve kahve makinasını çalıştırdı . Buz dolabını açtı ve kahvenin yanına bir şeyler çıkartmaya başladı .

Bu sırada bu katın asansör kapısı açıldı ve içeriye orta yaşlı bir kadın girdi.
Sarı saçları ve yeşil gözleri ile siyah giysiler içinde çok şık ve havalıydı.
Gülümseyerek salona doğru ilerledi . Mutfaktan hızla çıkan genç adam, gelen kadını yanaklarından öptü. Ikisi birlikte kol kola yaşlı kadına doğru ilerlerken  yaşlı kadının yüreği sıkıştı. Kimdi bu gelen kadın ??? Onun yüzü ve fiziği kendine aitti. Biranda onun kendisi olduğuna emin oldu.
Birileri onun hayatını mı çalmıştı. Bu nasıl olurdu ... Kadın yaklaştıkça kalp atışları ve kızgınlığı arttı. Tam önüne geldiği zaman ayağa kalktı ve onlara doğru adım attı ve .....

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam