reklam
reklam

MIŞ GİBİ OLMAK MIŞ GİBİ YAPMAK

Köşe Yazarı: NEJLA BİLGİN   Eklenme Tarihi: 26 Mayıs 2019, Pazar - 01:36   Okunma Sayısı: 52527

Çevremize dikkatli bir göz İle baktığımız zaman Ne kadar çok mış gibi olan, mış gibi yapan insan var şaşkın gözlerle bakıyoruz. Medeni insan etrafını belli bir saygı çerçevesinde iyi idare ederken, nasıl bir davranış içinde hareket ediyor gözlemlemek gerek.

Kimin kime işi düşüyorsa veya işi düşme ihtimali varsa o kişiye yakın olma durumu, abartı cana yakın tavırlar, sahte bir samimiyet göstergesi var. Sahte tebessümlerin ardında hain gülümsemeler, canım, ciğerim sözlerinin ardında, canın çıksın modunda insanlar.

Birde sürekli kendini metheden, cimri olduğu halde parası olduğu için cömert miş gibi yapan gerçekte çok cimri olanlar var. Sürekli yardım ettiği insanlardan bahseden fakat onun gerçekte yardım ettiği hiçbir insanı tanımayan İnsanlar tarafından kuşkuyla bakılan insanlar var. Eskiden şuna, buna yardım ettim diye anlatırlar sanki eskiden yardıma muhtaç insan vardı, şimdi yardıma muhtaç insan yokmuş gibi bir hava yaratırlar.
Kurban bayramlarında kestikleri kurban paylarını eşe dosta gönderen kendisini pay dağıttım sananlar var. Birde buzdolabına kurban enlerini stoklayıp diğer kurban bayramına kadar tüketenler var. Bu tipler etrafa kurban kesmiş gibi yapanlar gurubuna dahil olanlar.

Kişiliği tam oturmamış Ne istediğini bilmeyen saygıyı, sevgiyi para İle satın alabileceğini sanan zavallılar da var. Bunlarda çevrelerinde bulunan kendilerinden çok daha yoksul konumdaki birisini arkadaşıymış gibi yanlarında gezdirip, onun ufak tefek masraflarını karşılayıp kendisini övdükçe ona tasdik ettirenler var. Eskiden bu tiplere "bulgur dövüşünün hıh deyicisi" diye bir deyim kullanılırdı. Bunlarda arkadaş canlısıymış ve yoksul günlerindeki dostlarını unutmamış gibi yapanlar.

Aslını ve geldiği yeri unutmaya çalışan kaç göbektir şehirli olup kentli gibi görünmeye çalışanlar var. Bir şekilde tanışırsanız bunlarla size yüzlerce yıllık aile tarihleri olduğunu iddia edip size tarih dersi vermeye kalkarlar. Bunlarda kentli ve soylu ailelere mensupmuş gibi yapanlar.

En tuhafı da yanında çantasında kitap taşıyan ve kitap okuyormuş gibi yapanlar. Hiç okumayıp, herşeyi bildiğini zanneden, hatta iddia eden okuyormuş gibi yapanlar.

En çok bulgur pilavına kaşık sallayıp yanında kuru soğan tüketmeyi seven fakat bunun ayıp olduğunu düşünüp tadını ve adını bilmediği farklı kültürlere ait yemekleri seviyormuş gibi yapanlar,

Hiç kendisine uymayan siyasi görüşe dahil olup bir yerlere gelebilmek adına siyaset yapmaya çalışan aslında içi başka dışı başka olan kendisine bile ihanet eden, kendisini uyanıkmış sayanlar var,

Kimsenin başarısını çekemeyen, hep ben, ben diye ortalıkta dolaşan, kendisini ve etrafını kandıran iki yüzlüler, başarıyı alkışlıyormuş gibi yapanlar var,

İnsan denen canlı kısa ömründe o kadar çok mış gibi, muş gibi yapıyorki sonunda neyin eğri neyin doğru olduğunu kendisi bile unutuyor. İki günlük dünya deyip mış ve muşlara devam ediyor.

Nejla BILGIN

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam