reklam
reklam

OĞLUN VARSA BUNU YAŞARSIN

Köşe Yazarı: NEJLA BİLGİN   Eklenme Tarihi: 23 Mayıs 2019, Perşembe - 10:22   Okunma Sayısı: 525390

Bebeğin cinsiyeti belli olur olmaz eğer bebek erkek ise gururla etrafındakilerle paylaşırsın. Kolay mı bir oğlun olacak ve o oğul senin eksik olan ne varsa hayatında tamam edecektir. Doğar doğmaz göğsünü kabartarak dolaştırırsın mavi renkli giysiler içinde oğlunu, pembe giysili bebeklere bakarsın ve onların annelerinden üstün görürsün kendini, kolay mı sen erkek çocuk sahibi olmuşundur, tüm kız bebek anneleri senin oğluna gelin adayı doğurmuşlardır, yüreğin mutlulukla çarparak hangi kız bebek güzel ve senin oğluna layık diye etrafına bakarsın.

Ailede erkek çocuk anaları, kız analarından daha değerlidir, altının tamı erkek bebeğe, çeyreği kız bebeğe takılır. Kız evlatlar başkasına büyütülür, erkek evlat öyle mi! Bacayı oğul tüttürür, soyun devamını oğulla sağlarsın. Oğlun yoksa ocağın virane olur, çatında baykuşlar tüner, kazancını damat adında elin oğlu yer. Oğlun yoksa tabutuna kim omuz verir, ardından kim seni anar. Kız evlat öyle mi! Evlenince kendisini büyüten babasının soyadından bile vaz geçiyor, senin ailenden çıkıp başka ailenin nüfus kütüğünün hanesine dahil oluyor, yok oluyor evinden kızın, artık senin değil başkasının ailesinin ferdi oluyor.

Oğul öyle mi! Dal Budak saçıyor baba hanesinde, senin soy adına evlenip yeni bir kişi ekliyor, çocukları ile haneni genişletiyor, güçleniyorsun oğlunla ve onun ailesiyle. Kaba ağaç dallarıyla gürler, dalları gür olan ağaç kuşlara yuva olur. Oğlun varsa ağacın gür, dalları şen olur.

Yemez yedirir, giymez giydirir, onsekiz yaşına gelince otomobil alır, kızları gezdirsin dersin. Cebine para koyar, oğlum hovardalık yapsın,  benim oğlum çapkın diye kızların kalplerini kırdıkça, kızdan kıza gittikçe mutlu olursun. Dünyadaki hiçbir kızı oğluna layık görmezsin, gelin adaylarını o kadar çok incelersin ki oğluna en güzel kızı layık görürsün. Gelinin ile dolaşacağın, arkadaşlarınla  tanıştırırken gelinim demekten gurur duyacağın günleri hayal edersin.

Gün gelir oğlun aşık olur hemde hiç beğenmediğin kilolu diye hor gördüğün komşu kızına. Önce vaz geçirmeye çalışırsın, sonra aileyi düşünürsün kızın ailesini beğenmezsin, sen okuluna Saray’larda yetişmiş, varsıl, görgülü, iyi eğitimli bir kızı layık görürken oğlun gider senin isteklerinin tam tersi bir kıza aşık olur ve o kızı sana gelin yapar.

Kız isteme anında dudaklarında yarım bir gülümseme ile zorla geldiğini, oğlunun tercihine katlanmak zorunda kaldığını kızın ailesine hissettirirsin. Düğünde senin seçimlerine göre mekan belirlemek, evlenecek çiftin ev eşyalarına hatta geline alınacak iç çamaşırlarına kadar kendin seçmek istersin. Oysa bu nasıl bir gelenektir böyle geline iç çamaşırlarını kayınvalide alır, gelin bohçasına koyar. En azından bu gelenek artık değerini kaybetmeli.

Hayatın boyunca birikim yapar düğünde geline takılacak takıların parasını biriktirirsin. Sakın bunları gelin İçin biriktirdiğini düşünme sen oğlunun düğünü en gösterişli düğün olsun, desinler diye, el alem için bunu yaparsın.

O en kabusun olan gün gelir ve oğlun bir kız İçin hemde elalemin kızı İçin seni terk eder, sen yüreğinde bu duyguyu yaşar, dışından ise oğlum evleniyor diye mutlu görünmeye çalışırsın. Oğlun odasını toplar, giysilerini bavullara doldurur, en sevdiği takım posterlerini duvardan indirir, kitaplarını alır, anılarını bırakır ve evden ayrılır. Oğlun eşyaları toplarken gözlerine yaşlar birikir, kalbin daralır, senin biricik oğlun seni bir başka kadın İçin terk eder, ağzı kulaklarında,  mutluluktan uçarak başka bir kadına gider. Sen çeyrek asırdır oğlunu elalemin kızı İçin büyütmüş olursun.

Ayrı eve çıkan oğlun önceleri seni sık arar, hatırını sorar, aylar geçtikçe oğlunun arayıp sorması seyrekleşir, sen aradığın zaman sesi bıkkın gelir, kısa keser, hatta sık aradığını, gereksiz konuştuğunu ima eder. Gelin ise hiç aramaz seni yok sayar, o kendi ellerinle aldığın eşyaları kullanır, takıları takar fakat seni takmaz, umursamaz. Oğlun ile evliyim, seninle değil der gibi davranır, güler yüz göstermez, evine sık gitmek istediğin zaman mani olmak İçin elinden geleni yapar. Senin oğlunu senden alır isterse seninle görüştürmez, hatta yurt dışına gidip hiç görüşmek istemez.

Zamansız bir şekilde eşini kaybedersen, evli oğluna daha bir sarılmak istersin, yalnızlığını paylaşmak ister, oğlun sana baston olsun anılarına yolculuk yapsın istersin. Oğlun sana kızar, çocuklaştığını, kendine gelmeni, kendi yaşıtlarınla oyalanmanı, kendisinin sana ayıracak vakti olmadığını, kendi çekirdek ailesi ile ilgilenmesi gerektiğini söyler. Çok sıkılıyorsan, yalnız kalamıyorsan seni yaşıtlarınla yaşayacağın güzel bir huzur evine gönderip, seni mutlu etmek ister.

Oysa sen oğlunun nefesiyle huzur bulan,  varlığıyla tam olan, oğulsuz kendini düşünemeyen bir kadınsındır. Onun seni günün birinde yaşlandığın zaman kendi evinde istemeyeceğini ve seni yaşlılar evine göndereceğini rüyanda görsen inanmazsın. Oğlun senden asla vaz geçmez zannedersin.

Bu satırları okurken eğer oğlun  varsa yüreğin daralmış veya benim oğlum bana bunları  yapmaz diyorsundur. Her iki ihtimalle yarı yarıya olabilir, sende yaşayıp kısmetine düşeni göreceksin.

Şimdi etrafına şöyle bir bak, hastanelerde, pastanelerde, alışveriş merkezlerinde, caddelerde, yazlıklarda balkonlarda yaşlıların yanında kızları, kızlarından olan torunları mı var, oğulları, gelinleri ve gelinlerinden olan torunları mı var?

Sonra düşün ve hangi evladın senin başın ağrısa koşuyor, bir tas çorba pişirip önüne koyuyor, hangi evladın her gün arayıp sesini duyuruyor, hangi evladının yaşlanınca çocuğu oluyorsun? 

Kızlar evlenince ele karışmaz, karışır gibi gözükür, senin hanenden gider sadece, yüreği hep seninle kalır. Oğlun evlenince hem evden gider, hemde yüreği senden gider, el olur sana. Oğlunun çocuklarına sen torunum dersin, dünürün benim kızım doğurdu onları der. 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam