reklam
reklam

LÖSEV’le Zekat ve Fitreleriniz Hayat Bulsun (I)

Köşe Yazarı: GAMZE YILMAZ   Eklenme Tarihi: 21 Mayıs 2019, Salı - 10:22   Okunma Sayısı: 89737

Değerli okurlarımız; Zekat kelime anlamıyla ”büyümek, çoğalmak, bereket, nefsin kirlerden temizlenmesi„” manalarına gelir. Zekât dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder. Zekâtın farz olması için şartlar; malların nisaba ulaşması yanında nâmî (üreyici/artıcı) olması, sahip olunduğu andan itibaren üzerinden bir yıl geçmesi, bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlardan fazla olmasıdır. Zekâtın verileceği yerler, Tevbe sûresinin 60. âyetinde belirlenmiştir. Buna göre zekât, ilke olarak fakirlerin ve ihtiyaç sahibi bireylerin hakkıdır. Zekât, kendilerine zekât verilmesi caiz olan kimselere doğrudan teslim edilebileceği gibi, aracı vasıtası ile de ulaştırılabilir. Bu aracının birey olması ile kurum olması arasında fark yoktur. Buna göre hayır kurumu veya sivil toplum kuruluşu, toplayacağı zekâtları Kur’an’da belirlenen yerlere/fakir ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorsa aracı konumunda olan bu kuruluşlara zekât emanet edilebilir. Zekâtı hak sahiplerine ulaştırmayıp, inşaat, aydınlatma, büro masrafları gibi genel hizmetleri içinde değerlendirecek olan kuruluşlara ise zekât verilmez.Halka hizmet veren bu gibi kurumların varlıklarını sürdürmeleri için desteklenmeleri önemlidir. Ancak bu, zekât dışında gönüllü yardımlar yolu ile yapılmalıdır. Bunun yanında kamusal ve bireysel denetimler de ihmal edilmemelidir. Yine halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası (sadaka-i fıtır); insan olarak yaratılmanın ve Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen Müslümanın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır.Kişi, kendisinin ve küçük çocuklarının fitrelerini vermekle yükümlüdür.

Hz. Peygamber (S.A.V), köle-hür, büyük-küçük, kadın-erkek her Müslümana fitrenin gerektiğini ifade etmiştir. Fıtır sadakasının vacip olma zamanı Ramazan bayramının birinci günü olmakla birlikte, bayramdan önce de verilebilir. Hatta bu daha faziletlidir. Bununla birlikte, bayram günü veya daha sonra da verilebilir. Ancak, bayram namazından önce verilmesi müstehap kabul edilmiştir.Şâfiî mezhebinde ise; fitreyi, meşru bir mazeret bulunmadıkça bayramın birinci gününün gün batımından sonraya bırakmak haramdır. Fitreyi Ramazan’ın ilk günlerinde vermek de caizdir. Fitreler bir fakire verilebileceği gibi, birkaç fakire de dağıtılabilir.Ancak bir kişiye verilen miktar bir fitreden az olmamalıdır. Fitrenin hedefi, bir fakirin içinde yaşadığı toplumun hayat standardına göre bir günlük yiyeceğinin karşılanması, böylece bayram sevincine iştirak etmesine katkıda bulunmaktır.Günümüzde fıtır sadakası miktarının belirlenmesinde, kişinin bir günlük (iki öğün) normal gıda ihtiyacını karşılayacak miktarın ölçü alınması daha uygundur. Şimdi sizlere bu açıklamaları yaptıktan sonra Zekat ve Fitrelerinizin hayra geçebileceği bir kuruluş olan Lösemi Çocuklar Vakfının (LÖSEV) lösemiler için neler yaptığını anlatacağım. Öncelikle; lösemi kelimesi Yunanca olan ve “beyaz” anlamına gelen "leukos" ve "kan" anlamına gelen "haima" kelimelerinin birleşiminden elde edilmiş, ve hastalığı adlandırmak için kullanılmıştır. Lösemi bir diğer deyişle "kan kanseri", kemik iliğinin anormal hücreler ile dolması ve bu hücrelerin kana ve dokulara yayılması sonucu belirti veren ve oldukça kötü huylu bir hastalıktır.

Çocukluk çağındaki kanser vakalarının %35'ini lösemiler oluşturur ve birinci sıradadır. Lösemiler hücre cinsine göre ALL (Akut Lenfoblastik Lösemi) ve AML (Akut Myeloblastik Lösemi) olmak üzere 2 ana gruba ayrılırlar. Kendi içlerinde de alt sınıflar tanımlanabilir. Türkiye’de her yıl 16 yaşın altında yaklaşık 1200 ila 1500 arsında yeni lösemili çocuk vakası bildirilmekte. Lösemi’nin nedenleri henüz tam olarak aydınlatılmadıysa da bilim insanları yeni çalışmalar yürütmekteler. Sitogenetik ve moleküler tekniklerdeki yeni gelişmelerle genetik yatkınlıklar, radyasyon, benzen ve türevleri (bali, vs.), böcek ilaçları gibi kimyasal maddeler, bazı kalıtsal hastalıklar ve bazı viral hastalıkların lösemiye neden oldukları bu yeni çalışmalarla gösterilmiş durumda. Lösemi her yaşta görülmektedir. En sık olarak da ; lösemi vakaları çocukluk çağında ve 2-5 yaşlarında artmakta. 1 yaşın altında, 10 yaşın üstündeki yeni vakalarda tedaviye cevap ise maalesef azalmakta. Lösemi belirtileri diğer kan kanserlerinde gözlenen bazı bulgularla ortak özellikler gösterebilmekte.

Kansızlığa bağlı olarak; solukluk, halsizlik, çabuk yorulma,efor sırasında nefes darlığı gibi belirtiler gözlemlemekte. Lösemi belirtileri arasında bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle gelişen enfeksiyonlar sonucu diş etleri, burun, diş etleri ve cilt altında beklenmeyen kanamalara, morarmalar ve toplu iğne başı büyüklüğünde, basmakla solmayan kırmızı döküntülere rastlanır. Akut lösemi belirtilerinde ise bu bulgular dikkatleri çekmekte. Akut löseminin başlıca belirtileri ise ; solukluk, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemesi, uygun tedavi ile kontrol altına alınamayan, sık tekrarlayan ateş, enfeksiyonlar, kemik ağrıları,cilt altında kanama (toplu iğne başı kadar küçük kırmızı döküntüler, kolay ortaya çıkan morarmalar)burun ve diş eti kanamaları, boyun ve koltuk altı lenf bezlerinde, karında şişlik, diş etlerinde kabarma olarak bilinir. Lösemi belirtileri pek çok hastalığın belirtileri ile aynı seyredebilir. Vücudun tüm organlarına yayılabilen lösemi özellikle romatizmal hastalıklar, enfeksiyon hastalıkları, kanamalı hastalıklar, lenfoma, myeloma ve diğer kan kanserleri belirtileri ile benzer belirtilere sahip olabilir.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam