reklam
reklam

SARHOŞLUK ANILARI

Köşe Yazarı: NEJLA BİLGİN   Eklenme Tarihi: 23 Şubat 2019, Cumartesi - 10:25   Okunma Sayısı: 69236



Masanın alt gözünden kağıda sarılı şişeyi çıkarırken oda kapısının kapalı olup olmadığına baktı. Kapı kapalıydı,  acele şişenin kapağını açtı ve kirli bardağın yarısına kadar o renkli sıvıdan doldurdu. Masanın altına doğru eğildi ve bardaktan kocaman bir yudum aldı. Tahtakurusu  kokusuna benzeyen o kokulu sıvıyı ağzının içerisinde dolaştırdı ve boğazını yakarak midesine doğru gönderdi. Masanın en alt çekmecesini açtı, kese kağıdının içinden bir tane fındık aldı ve ağzına attı. Azı dişleri yoktu. Diş hekiminden korktuğu için tedavi olamamıştı. Yaşamındaki en büyük korkulardan birisi de dişçi koltuğunda otururken, ağzını sonuna kadar açıp matkap benzeri aletlerle dişinin içinin oyulması veya kerpetenle dişinin çekilmesiydi. Bu sebeple ağrıyan dişlerini bir türlü çektirememiş acılarına alkolün yardımıyla katlanmıştı. Çürüyünce de sallanan dişine ip bağlamış ve kapıya ipi bağlayıp dişini çekmişti. Bu sebeple tavşan gibi ön dişleriyle fındığı kemiriyordu.

Tuhaf bir adamdı bu şirkette ona tahammül etmelerinin sebebi sektörde işini çok iyi bilmesiydi. İşten çıkarırlarsa rakip firmalara tüm bilgileri aktarır ve rakiplerini güçlendirirdi. Sırf bu sebeple onun içtiğini bildikleri halde bilmemezliğe geliyorlardı.  Içmediği  zamanlar işinin ehliydi ve en zor sorunları bile çok kolay çözüyordu. Koskoca makinaları söküp, dağıtıp toplayabiliyordu. Çalışırken adeta kendinden geçiyor içtiği zamanlarda olduğu gibi başka bir dünyaya dalıyordu.
Bir şarhoşken bir de çalışırken kendini ve dünyayı unutuyordu.

Kazandığı meblağdan kat be kat kazanma imkanına sahipti fakat iki gün ayıksa üç gün kafası dumanlıydı. Yıllardır aynı firmada çalışıyordu çocuk yaşta girdiği bu işletmede saçları ağarmıştı. Tuvalete yakın küçük bir odayı ona vermişlerdi. Çalışan gençler ona  ve odasının önünden geçerken kapısına doğru tuhaf gözlerle bakıyordu. Yaşıtları ise onunla işin dışında sohbet etmiyor adeta onu dışlıyordu. Içlerinde ondan hiç hoşlanmayan ve onu küçümseyenler çoğunluktaydı. Ona  alkol aldığı için çok kızanlar da vardı. Onun işinin en iyisi olduğunu bildikleri için açıktan onunla uğraşamıyorlardı. Patronun ona değer verdiğini bildikleri için susuyorlardı.

Kimse ne yaşadığını ve bu duruma neden geldiğini bilmiyordu.  Çaycı bile çöp kovasından boş şişeleri çöpe atarken homurdanıyordu. "Sarhoş gene şişenin dibini bulmuş",  diye kendi kendine kızıyordu.. Ne vardı sanki onu burada çalıştıracak? Uğursuzluk getirecekti işletmeye. Fısıltı halinde içtiğini ve sarhoş dolaştığını konuşuyorlardı. Son zamanlarda önce Cuma namazına gidenler sonra da  beş vakit namaz kılanlar çoğalmıştı. Bunlar ona daha da çok kızıyordu.

Bir Cuma akşamı mesai bitiminde herkes gittikten sonra odasında kaldı ve biraz içti. Ofisteki odaların ışıklarını kapatan güvenlik görevlisi  odasında olmadığını görünce onun da çıktığını düşündü. "Sarhoş odasının ışıklarını kapatmamış" diye homurdandı. Odanın ışıklarını kapattı . Onun tuvalette olduğunu fark etmeden açık kalan kordidorun ışıklarını  da kapatıp, ofis katını kilitledi. 

Tuvaletteki kabinlerden birisinin kapısının  kulpu çıkmıştı ve kulpu kıran kimseye birşey söylemeden  kulpu dışarı  bırakmıştı. 
Fark etmeden o tuvalete girdi ve kapı kapandı içeride kulp olmadığı için kapanan kapıyı içeriden açamadı. Teknik bilgileri burada onu dışarı çıkartmaya yetmedi. En kötüsü de  kapalı yerde kalma fobisi vardı. Işıklar sensörlü olduğu için hareket etmediği anda sönüyordu. Karanlıktan da korkuyordu. Başı döndü ve yere yıkıldı bir süre öylece kaldı. Daha sonra kendine geldiğinde karanlık ortamda korkmaya başladı.  Uzun süre kapıyı  tekmeledi maalesef sesini  duyan yoktu, yalnız yaşadığı için akşam evde bekleyeni de yoktu. Bu demekti ki ofise kimse gelmezse Pazartesi sabahına kadar orada kapalı kalacaktı.  Terlemeye ve kalp atışları hızlanmaya başladı. Nerede ise buradan sağ salim çıkarsa bir daha ağzına damla içki koymayacağına söz bile verecekti.

Işyerinde telefonunu unutan birisi geri döndü ve koridordan geçerken tuvalet kapısının tekmelendiğini ve onun sesini duydu. Tuvaletin kapısını açtı ve iç kabinde onun kilitli kaldığını anladı. O da birisinin içeri girdiğini fark etmiş ve kapıyı açın diye yalvarmaya başlamıştı. Dışarıdan gelen kişi  onu sevmiyordu, durdu hiç sesini çıkarmadan bir süre düşündü ve çekti gitti...

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam