‘’Huzuru özledim ben, insanın canına tak eder mi bulunduğu bir ortam? Benim durumum öyle.

İdare etmeye çalışıyorum, bazen duymazdan geliyorum, kimi zaman da görmezden. Değişiyor mu bir nebze olsun ortamın havası, hayır.

Sanki huzursuzluktan besleniyor… Ortam daha çekilmez oluyor.

Nasıl yaklaşacağımı şaşırdım.

Tepki versem geriliyorum, sesiz kalsam sonu yok… Her şey üstüme üstüme geliyor. Yaşanan huzursuzluk beni inanılmaz yoruyor, çekip çıkaramıyorum kendimi.’’

Yukarıdaki konuşmanın özeti, kişinin bulunduğu ortamda yaşadığı duygular ve duygu değişimlerine bir örnek. Bulunduğumuz ortamın bizde oluşturduğu duygular… Bizler ortamı göremez ve bize iyi gelmesini umarsak, var olmasını istediğimiz duyguyu yanlış yerde ararız.

                                                                   *                            

‘’Garip bir duygu huzursuzluk. Bazen ortada bir şey yokken de bu duyguyu yaşıyorum. Eşimle yemek yiyoruz; benimle ilgisi olmayan, iş yerinde bir şeylerden bahsediyor örneğin. Konuşması beni huzursuz ediyor. Sonra kendimi frenliyorum. Bende olan huzursuzluğu mu ortaya çıkardı, yoksa beni mi huzursuz etti diye ikileme düşüyorum.’’

Bu örnekte kişi daha farkında ve duruma dışardan bakarak soru sorabiliyor. Zaten var olan negatif duygu dışarıya kendini göstermek için zayıfladığımız bir anı kollayacaktır.

                                                                     *

Gerçekten huzurluysak, geçici hoşa gitmeyen duygulardan kolay etkilenmeyiz. Aradığımız bir duyguysa, o zaman kendimizle ilişkimizdeki eksikliklerimizi görme zamanı.

Huzur; iç dengemiz demektir, bu beraberinde kendimizle ve hayatımızla kurduğumuz sağlıklı ilişkinin varlığını gösterir.

Huzuru nerede arıyoruz?

Bunu önce kendi duygularımızın ve hayatımızın içinde var edebilmeliyiz.

Hayatımızda sürekliliği olan, sevdiğimiz sevmediğimiz ne varsa kendimize sahip çıkabilme dinginliğine ulaştıran bir duygudur huzur.

Kimi zaman ortam suçlanır, kimi zaman da kişi ya da kişiler. Unutmayın lütfen, huzur istenmeyen geçici durum ve ortamların etkisini zayıflatmak için vardır.

Kimimizin dünyanın sonuymuş gibi tepki verdiğimiz bir duruma kimimizin sakinlikle bakabiliyor olmasının en önemli nedenlerden biridir bu.

Kimimiz hayatımızda huzurumuzun kimyasını oluşturabiliyoruz. Kimimiz de başkalarının verdiği ve istendiğinde geri alabildiği emanet huzurun huzursuzluğunu yaşayabiliyoruz.

Ortamların ve kişilerin yaratığı huzursuzluğa sahip çıkmamanız dileğiyle. Huzurunuzu kendinizden başkasına emanet etmeyin lütfen!