reklam
reklam

Türkülerin Unutulmaz İsmi Kıvırcık Ali

Köşe Yazarı: GAMZE YILMAZ   Eklenme Tarihi: 21 Ocak 2019, Pazartesi - 10:54   Okunma Sayısı: 292271

“Eğer; ben öldükten sonra geride 1 tane türküm kalmışsa benim...sizlerin, torunlarımızın dilinde,yani bundan 50 sene sonraya. İşte başardığım, yaptığım, yapabileceğim bir tek odur: "Kıvırcık Ali’nin türküsü ya, saçları da yoktu kel bir adamdı, ama güzel türkü söylüyordu.”

Mütevazi duruşu, kendine özgü bir yorumcu kimliği , yürekten gelen coşkulu, hüzünlü, sevinçli eserlerini  türküler vasıtasıyla bizlerle buluşturan değerli ozanımız Kıvırcık Ali’yi ölüm yıl dönümde saygı, rahmet ve sevgiyle anıyorum.

Dokuz kardeşin en küçüğü  ve asıl isimi Ali Özütemiz olan Kıvırcık Ali’nin babası, oğlu doğmadan 40 gün önce hayatını kaybeder. Bu sebeple de dedesi tarafından büyütülen Ali’nin  ayrıca babası ve de ailesi Türkülere ve halk kültürüne de yakındır. Kıvırcık Ali’nin babası yaşadıkları yörede sevilen ve saygı duyulan, Aşık Ali olarak tanınan bir halk ozanıydı.

Kıvırcık Ali, kaya üstünde oturup şarkı söylediği bir gün, “güccük” diye bir ses işitir. Annesi Ali’ye bu isimle hitap etmektedir, oğlunu türkü söyleyip hayallere dalarken gören Gülbahar Hanım da , ölen kocasından kalan bağlamayı sakladığı yerden çıkarır ve Ali’ye uzatarak “al güccüğüm, babandan sana yadigar” der. Kıvırcık Ali bağlamayı görünce çok sevinir ve annesine koşarak ellerinden öper, ilk kez yaşadığı bu büyük mutluluktan dolayı gözyaşlarına da engel olamaz.

Ancak bu sevinç uzun sürmez, çünkü bir kaza sonucu bağlaması kırılır. Fakir olmalarına rağmen, Ali’nin üzüntüsünü gören eniştesi Mehmet ile büyük abisi olan  Sadık, soğuk bir kış gününde Ali’yi de yanlarına alarak Turhal’a giderler. Orada yeni bir bağlama alırlar ve Kıvırcık Ali, yaşadığı mutlulukla tekrar köyüne döner.

Aradan yıllar geçer, Ali  de Ozan Mahmut Kaya’nın ki; Kaya oraya eşini defnetmek için gelmiş ve ailenin ricasını kıramayarak, 15 günlük bir eğitim vermiştir ve köyün ozanı Sadık Körpeci’nin verdiği destekle ve ilhamla , ilk okul öğretmeninin sağladığı destekle kendisini geliştirmeye başlar, Bu arada; Arif Sağ, Aşık Mahzuni Şerif, Sebahat Akkiraz, Abdullah Papur, Musa Eroğlu,Yaşar Reyhani, Ali Kızıltuğ, Rıza Aslandoğan, Muhlis Akarsu ve Ali Ekber Çiçek gibi türünün usta isimlerini de dinleyerek büyür.   

Kıvırcık Ali, İstanbul’un ünlü semtlerinden olan Kasımpaşa’da bulunan (Bugün ise Bağcılar’da yer alan) Güngör Saz Evi’nde çalışmaya başlar ve burada 1,5 yıl kadar çalışmaya devam eder. Aynı dönemde Tepebaşı Gazinosu’nun düzenlediği ses yarışmasına katılarak birincilik kazanır. 1985 yılında kayıt olduğu ASM müzik kursuna(Arif Sağ Müzik Evi)3 aylık bir eğitimden sonra maddi sıkıntıdan dolayı veda etmek zorunda kalır. 

Yaklaşık 3 yıl konfeksiyon atölyelerinde çalıştığı dönemde, düğün salonları ve gece kulüpleri gibi yerlerde bağlamasını da çalarak  Kıvırcık Ali ve arkadaşları hayat mücadelesinde tutunmaya devam ederler. 

Ali Özütemiz tanındığı zamanlarda (2000’ler)  saçsız bir görüntü veriyordu. Peki biz niye Kıvırcık Ali olarak taıyorduk. Bunun sebebi ise gençlik yılarında  kıvırcık ve uzun saçlarıydı ona bu lakap verildi. 1988 yılında Şadıman Hanım’la evlenen Kıvırcık Ali, Ecemgül adında bir kızı ve Eren adında bir oğlu oldu.(Oğlu Eren de babasının izinden gitmiş ve çok sevilen bir sanatçı olmuştur.) Ali’yle Şadıman Hanım ise bir süre sonra ayrılırlar ve ayrıldıktan sonra da saygın ve insanlığa yakışır bir şekilde ilişkiyi korumayı sürdürürler 1990-1991 yılları arasında askerlik görevini yaptıktan sonra ise üç albüm yapar fakat maddi sorunlar  yüzünden bu albümleri uzun süreler  piyasaya sürülmemiştir.

1995’de Kıvırcık Ali, Mustafa Yılmaz ve İbrahim Akkaya, birleşerek Turnalar adlı grubu oluşturur. 1996 yılında ise “Türkülerden Türkülere Yol Eyledik” albümüyle ilk kez profesyonel olur. Aynı grupla ikinci albümlerini 1998 yılında çıkarmış olur, Türküler Kimliğimiz adlı bu albümde yer alan Turnalar adlı türkünün müziği de Kıvırcık Ali’ye aittir. 1999’a geldiğimizde onu tüm ülkeye duyuran  “Gül Tükendi Ben Tükendim” adlı kendisini tüm Türkiye’ye tanıtan  solo albüm piyasaya çıkar.  Bu albümde yer alan Gül Tükendi Ben Tükendim, Isırgan Otu gibi türküler milyonların dilinde yer almıştır.

Güler Duman, Musa Eroğlu ve Edip Akbayram’ın hem maddi destek,hem de birer yol gösterici olduğu Kıvırcık Ali, hem kendisini  sürekli geliştirdi, ülkenin her köşesini dolaşarak yüzbinlerce sevenine konserler de verdi. Ali’nin bestelerini Sibel Can ve Edip Akbayram başta olmak üzere birçok farklı sanatçı seslendirdi. Kendi tarzını ortaya çıkartan yorumu, ozanlık geleneği, yurt dışında verdiği konserler ve Anadolu türkülerini barındıran besteleriyle, şöhretini pek çok ülkeye ulaştırdı.

Bu değerli ozan Ankara’daki bir TV programına katılmak için havaalanına giderken, sabah 05.00 sularında Tepecik civarındaki Çatalca Yolu üzerinde trafik kazası geçirmiş ve aramızdan ayırmıştır.  Ailesi Alevi-Bektaşi geleneğinden gelen Ali Özütemiz’i 12 Ocak 2011’de Esenyurt’ta bulunan Cem Evi’nden yüzbinler uğurlamış ve son görevlerini yapmışlardır.

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam