reklam
reklam

Sanal örümcek ağında olma halimiz

Köşe Yazarı: SONNUR ADA   Eklenme Tarihi: 11 Ocak 2019, Cuma - 10:40   Okunma Sayısı: 159188

 

  Sosyal medya dilinin hayatımızdaki yamaları

 Ciddi zaman harcıyorum sosyal medyada. İnanın, biraz ara versem bir sürü şeyi kaçırabilirim gibi geliyor.

 Çevremde kim varsa oradan haber alıyorum, üç beş kişi hariç.

Enteresandır, dedikoduları önleme yolu aynı zamanda sosyal medya. Geçenlerde arkadaşımın biri için kocasından boşanıyor diye haber aldım. Sonra bir baktım, kocası kocaman bir çiçek yollamış, kadın resmini çekip paylaşmıştı.

Gerçek hangisi miydi? Doğru söylüyorsunuz, ikisi de olabilir. Ya aslında üstünde çok durmuyor insan, bakıp geçiyorsun. 

Yüzeysellik mi var? Tabii. O kadar çoklar ki, çoğuna oyalanmak için bakıyorum.

 Bir de kendimi iyi hissetmek için.

 Geçenlerde elime eski bir fotoğrafım geçti; onu paylaşırken sayfamdakilerin benimle ilgili neler düşüneceğini aklımdan geçirip durdum. Hoşuma gitti böyle düşünmek.

 Bir çokları benim gibi midir? Öylesine  bakıp geçerler yani,  doğru söylüyorsunuz.

 Bir akrabamız var, adam çalıştığı iş yerindeki arabalarla fotoğraf çektirip koyuyor sosyal medyaya. Eğer tanımasam araba koleksiyonu mu var, derdim. Tabii gülüyor insan bu durumlara.

 Dediğiniz doğru, empati duygularımızı tembelleştiriyor.

 Anında tüketiyoruz, farkına varıyoruz ama umursamıyoruz. Geçiştirerek yaşıyoruz, haklısınız. Düşlerimiz bizim değil mi ? Mış gibi yapmanın bedeli mi? Hiç düşünmemiştim…

 

                                                            *

 

Çoğu zaman gerçek hayatta yoksulluğunu yaşadığımız  ne varsa sosyal medyanın sanal sunumuyla doyurmaya çalışırız.

 Aç kalıp tokmuş gibi yapan duygusal/zihinsel bir yoksulluğa mahkum ediyoruz kendimizi.

Sanal dünyanın sosyal medyası için, "sanal örümcek ağında olma halimiz" diye düşünüyorum.

"Ben kimim?" yerine, "beni nasıl görsünler"in mahkumu olduğumuzun ayırdına varmalıyız.

 Peki,neden ihtiyaç duyuyoruz sosyal medyaya? Bizi programlayan sistemin üyesi olmak için, bedel olarak ödediğimiz gerçek iletişim/paylaşım ve ilişkilerin oluşturduğu boşluğu doldurmak için olabilir mi?

 Görme zamanı; telefonun ekranına sıkışmış ya da bilgisayar ekranında bulmayı umduğumuz dostluklar üzerine düşünme ve anlaşılma ihtiyacımızı.

 Kafamızı kaldırıp sanalın gerçeği yok etmesine dur diyebilir olmalıyız.

 

 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam