reklam
reklam

Arafta kalanlar

Köşe Yazarı: BAŞAK ERTEKİN   Eklenme Tarihi: 22 Ekim 2018, Pazartesi - 10:18   Okunma Sayısı: 89192


Sokak çocukları belki de dünyada en zor yaşam şartlarına sahip olan kişiler olarak karşımıza çıkmaktadır. Onlar kimsesizdir, onlar farklı sebeplerle evsiz kalmıştır ve hayatlarını sokaklarda geçirmek zorunda kalmışlardır. Onları gördüğümüzde içimiz sızlar ancak onlar için üzülmek dışında farklı şeyler yapabildiğimizde ve yardım edebildiğimizde insan olmamızın gereğini yerine getirmiş oluruz. Kimsesiz çocuklar bir milletin kanayan yaralarıdır. Birde Arafta kalanlar var.

Geçenlerde başımdan geçen bir olaydan bahsedeyim size zira bu olay beni etkiledi. Öyle ki düşünmekten uyuyamaz oldum.
Üzerinde incecik bir hırka, ayağında terlik saçları dağınık yolda yürürken atladı önüme.

-Abla ! Açım..
Dilencidir der geçersiniz ama bu öyle değildi. Anlamadım dedim ve yineledi sözünü.
-Abla, açım..
Düşünmedim o an, zaten düşünecek ne vardı ki bir insan hele de bir çocuk açım diyordu. Biri açım dediğinde öylece kimse bırakıp gidemez diye düşünüyorum. Ne kadar acı ki 2018 yılındayız ve sokaklar aç çocuklarla dolu…
-‘Hadi gel benimle’  dedim ve çevremizde bulunan en yakın lokantaya girdik.
-‘Ne istersin?’ diye sordum.
-‘Sen ne alırsan abla ’dedi.
   Hemen sipariş verdim ve yemeklerin gelmesini beklerken birazda sohbet ettik.
-Adın ne senin?
-Selim abla?
-Kaç yaşındasın?
-11
-Okula gidiyor musun?
-Evet.
-Peki neden evinde değil de buradasın?
-Babannem evde yoktu sokakta kaldım dedi.

Annesini ve babasını sordum. Babasının öldüğünü ve annesinin de evlendiğini söyledi. Üvey babası istememiş yaşlı babaannesi ile beraber yaşıyormuş. Nasıl geçiniyorlar diye sorduğumda kendisinin mendil sattığını bazen de pazarda limon sattığını birde babaannesinin yaşlılık maaşının olduğunu söyledi.
Bu kadar küçükken bu büyük sorumlulukları yüklenmesi beni çok etkiledi.
    Ben orada o çocuğun evet karnını doyurmuştum. Ama ruhu açtı sevgiye peki onu kim doyuracaktı. Daha çocuktu ve bakılması gereken yaşta yaşlı babaannesine bakmak zorunda kalan bu küçük adamın hikayesi beni etkilemişti.
Karnını doyurdu ve teşekkür etti sonrasında gitti.
Her gün milyonlarca çocuk sokaklarda peçete satmaya yada su satmaya çalışıyor. Bunların kaçının hikayesi böyle acaba, diye sormadan edemedim kendime. Peki biz bu çocuklar için neler yapıyoruz yada neler yapabiliriz.
Ne kimsesiz ne ana-babalı..Arafta kalmış hayatı, omuzunda boyundan büyük yük, yaşam mücadelesi vermek zorunda. Şikayetçi değil belki ama kızgın.
Annesine kızgın evlendiği için, babasına kızgın öldüğü için..

Yetim bulunup barındırılan bir peygamberin ümmeti olarak vicdanlarımız her yetim çocukta ve böyle çocuklarda Peygamber kokusunu hissedebilmelidir. Bu çocukların bizler için nasıl bir nimet ve aynı zamanda nasıl bir imtihan olduğu bir an olsun unutulmamalıdır.

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam