reklam
reklam

MARAL/KARAVANDA CİNAYET – 2

Köşe Yazarı: NEJLA BİLGİN   Eklenme Tarihi: 18 Ekim 2018, Perşembe - 10:42   Okunma Sayısı: 19296


Anne ve babalarından kalan azıcık mirası paylaşırken bile anlaşamamış tartışmışlardı. Oysa ablanın paraya ihtiyacı yoktu. Sadece kardeşini kardeş gibi sevmediğini anladı.

Bu sebeple arayacağı bir aile ferdi bile yoktu. Yüreği bu yalnızlık duygusu ile yandı. Ne zaman eşini kaybetmişti o zaman duygu ve düşünceleri değişmişti lakin şimdi de gururu yüzünden kardeşini aramıyor ve ona yakın olamıyordu.

Karavanın yıllık bakımı yapılmış ve kullanıma hazırdı. Çok çabuk kıyafetlerini hazırlamış ve sabah güneş doğmadan yola çıkmıştı. Aralıklarla mola vermesine rağmen yaklaşık altı saattir araba kullanıyordu.  Uzun yolda araba kullanmayı özlediğini anladı. Eskiden ne çok seyahat ederler ve çoğunlukla arabayı yada karavanı o kullanırdı. Gözleri tekrar yanmaya başladı. Bu yalnızlık ve anılar ona çok dokunuyordu ve canlı tuttuğu hatıralar yüreğini yakıyordu.

Bu sırada yolun kenarında bir dinlenme tesisi gördü , sinyal verdi ve karavanı park etti. Hemen indi ve elini, kolunu ayaklarını hareket ettirdi, adeta uyuşmuştu. 
Açıklığını fark etti ve restaurant bölümüne doğru gitti. Cam kenarındaki masaya oturdu ve siparişini verdi. Bu sırada karşı masada oturan üç tane orta yaşlı adamın kendisine dikkatli baktığını fark etti. Suratını astı ve daha ciddi bir tavırla onlara bakmadan manzarayı izlemeye başladı. Yemeği geldi, sakince yemeğini yedi, kahvesini içti ve yola çıkmak üzere karavana doğru yürümeye başladı.

Bu sırada adamlarda kalkmışlar ve arkasından yürümeye başlamışlardı. Tedirgin oldu lakin belli etmemeye çalışarak karavana bindi ve hareket etti. Bir kaç kilometre sonra gideceği yöne saptı ve daha tenha olan dağ yolunda ilerlemeye başladı. Aynadan baktığında arkasında bir arabanın uzun zamandır onu takip ettiğini fark etti.
Hızlanmaya ve onlardan uzaklaşmaya çalıştı lakin o hızlandıkta onlarda hızlanıyor ve aradaki mesafeyi kapatıyorlardı. Onlara yol vermek istemedi ve gaza daha da basmaya başladı. Alnından şakaklarına doğru yol halinde terler akmaya başladı. Elleri ve omuriliği de ter içinde kalmıştı. 

Bu adamlar ne yapmaya çalışıyordu.  Artık neredeyse tampon, tampona ilerliyorlardı. Son bir hamle ile mesafeyi biraz açtığını düşünürken onlar gaza basarak onu solladılar ve öne geçtiler. Şimdi ise yolda zikzak çizerek onun geçişine mâni olmaya çalışıyorlardı.  Artık mantıklı düşünemiyor ve ne yapacağına karar veremiyordu. Ileride  daha geniş bir alan olduğunu hatırladı ve oradan hızla geri dönmeyi ve onları arkada bırakmayı planladı. Lakin bir türlü aklında kalan o geniş alana ulaşamadı. Yanlış mı hatırlıyorum acaba diye düşündü. Artık kafası tamamen karışmış ve heyecanlanmıştı.

Bir süre bu şekilde ilerlediler. Daha sonra ise onun kendilerini sollamasına izin verdiler. Çünkü ileride yol ayrımı vardı ve onun ne tarafa gideceğini kestiremedikleri için arkada kalıp takip etmeyi tercih etmiş olacaklardı. Bu yolu onlarında çok iyi bildiğini düşündü .


Gideceği yere yarım saat kadar yolu vardı. Son bir gayretle direksiyona sarılmış vaziyette karavanı kullanıyordu. Yorulmuştu ve korkudan bayılacak duruma gelmişti.
Yol ayırımına geldiği yerde daha kestirme olanı tercih etmek için saptı. Buralar bu mevsimde zaten çok tenha idi ve şimdi az kullanılan kestirme yolda başka araç bulunma olasılığı zayıftı. Karavan kampingte ise bir kaç karavan olduğunu ve kampın çalışır durumda olduğunu öğrenmişti. Kampa ulaşsa güvende olacaktı. Kendisine sakin olmasını ve yola devam  etmesi gerektiğini telkin etmeye çalıştı.

Bu arada kestirme yola sapmış ve yarım kilometre kadar gitmişti ki. Yola bakım sebebiyle mıcır taş döküldüğünü, taşların karavana sıçramaya başladığını ve bozuk yolda hız kesmek  zorunda olduğunu anladı. Şimdi oldukça yavaş ilerliyordu. Bu arada onu takip eden araba onu adeta yolun kenarına iterek onu sollamış ve öne tarafa geçmişti. Buna canı sıkıldı ve ne yapacağını düşünmeye çalıştı.  Bu sırada öndeki otomobil onun geçişini engelleyecek şekilde dar yola ortaya  park etmiş vasiyette onu bekliyordu. İçinde iki tane adam indi ve ona doğru bakmaya başladı. Arabaya yaklaşık otuz metre kala durdu ve geri vitese alıp dönmeyi hedefledi. Dar yolda karavanı çevirmeye çalışırken yokun kenarındaki hendeğe doğru indi ve karavanı çıkarmayı başaramadı.
 

reklam

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam