reklam
reklam

Bol oksijenli kaçamaklar Trekking

Eklenme Tarihi: 21 Ağustos 2017, Pazartesi - 10:00   Okunma Sayısı: 143051

İSTANBUL

Giderek betonlaştığımız şehrimizde yeşili arar oldu gözlerimiz. Hatta bazen camdan bile ağaçları ya da bir parkı görmek artık çok zorlaştı. 
Gün içinde uzun saatler çalışmak için beton bir binanın içine tıkılı kalmak strese sokuyor bizleri. Hafta sonları yaklaşırken bir nebze olsun rahatlamak ve doğayla iç içe olmak için doğa yürüyüşleri planlayıp stresten uzak güzel bir gün geçirebiliriz.   
Trekking, İstanbul gibi kalabalık şehirlerde yaşayanlar için en pratik doğaya kaçma etkinliğidir. Bu yürüyüşlerin en güzel yanı da giderek birbirimizden uzaklaştığımız şu günlerde hem  yeni insanlar tanımak hem de spor yapmak için mükemmel bir hobidir. Bu tür gezileri ya kendiniz bir kaç arkadaşınızla ya da bu tarz geziler düzenleyen gruplara katılarak da gerçekleştirebilirsiniz. Bunun için sosyal medya üzerinden bu tür gruplara üye olup, bunlara katılıp size uygun gezilerin içinde yer alabilirsiniz. 
Yazın serin günlerinden sonbaharın sonlarına kadar yeniliklere ve doğaya açılmanın tam da zamanı. Yeni başlayanlar için İstanbul yakınlarında günübirlik yapılabilecek ve sizleri çok fazla zorlamayacak alternatif rotalardan bir liste hazırladık.
Sevgili Nurcan Taşcı hanımefendinin resimleri ile işte bütün haftanın stresini, sıkıntısını atıp temiz hava depolayabileceğiniz 8 Trekking rotası.

 Polonezköy; Trekking’e yeni başlayacaklar için mükemmel bir rota, eğim neredeyse hiç olmadığı için çok yüksek kondisyon gerektirmiyor. Yeşillikler arasında huzurla yürüyeceğiniz bölgenin İstanbul’a en yakın mesafedeki rotaların başında gelmesi de işin bonusu.
 Belgrad Ormanları; İkinci rotamız ise İstanbul’un içinde kalan yürüyüş rotalarının başında gelen Belgrad Ormanları. Bu yürüyüşte parkur uzunluğunu istediğiniz gibi seçebilirsiniz. Tabii, İstanbul’un içinde olup kalabalık olmayan bir yer olmadığı için hafta sonları burası da insanlar tarafından hücumuna uğruyor haliyle. Yine de biraz oksijen ve yürüyüş için Belgrad bulunmaz nimettir.
 Şile, Saklıgöl;

Yeni başlayanlar için en uygun seçenekler sakin ve eğimiz fazla olmayan yerler olup ilk başlarda zorlanmamak amaçtır ve bu amaca uygun olan sakin bölgelerden biri de Şile’ye bağlı Saklıgöl parkurudur. Günübirlik yürüyüş için çok uzun yolculuk yapmadan erişebileceğiniz mükemmel doğaya sahip bölgeler arasında yer alıyor.

Uçmakdere, Ganos Dağları, Şarköy
Trekking meraklıları için; Tekirdağ yakınlarındaki Ganos Dağları çevresinde bulunan Uçmakdere’de trekking haricinde paraşüt de yapabiliyor. Eğimli bir parkur olduğu için başlarda biraz nefes kesebilir ama müthiş manzarası karşısında yorgunluğunuzu muhtemelen çok fark etmezsiniz.

Ballıkayalar Tabiat Parkı, Gebze
Aniden planladığınız ve İstanbul’dan çok da fazla uzaklaşmadan rotanızı Gebze tarafına çevirerek Ballıkayalar Tabiat Parkı ve kanyonunda mükemmel yürüyüş yapabilirsiniz. Burası ayrıca tırmanış için de tercih edilen bölgelerden biri. Kanyon geçişi biraz daha heyecan sevenler için ideal. 
 İğneada Longoz Ormanları

Ülkemizde bulunan 34 longozdan biri olan İğneada Longoz Ormanlarını henüz görmediyseniz ilk tercihlerinizden biri olmasını öneririz. İstanbul’dan batıya doğru yaklaşık 4 saatlik bir yolculuğun sonunda ulaşacağınız İğneada Longoz Ormanlarını görünce Cennetin arka odası olabileceğini düşünebilirsiniz.
 Gebze, Denizli Köyü
Ne yazık ki Gebze denilince aklımıza ilk önce sanayi bölgesi, fabrikalar falan gelir doğal olarak ama hiç de öyle değil aslında. Daha önce bu bölgenin doğasını görmediyseniz Trekking rotalarınızdan birine Denizli Köyünü de mutlaka eklemelisiniz. Yalova
Trekking  gezilerimizde son rotamız ise yer yer Marmara Denizi ile İznik Gölü manzarasıyla oldukça keyifli bir parkur olan Yalova’nın yüksek yaylaları. İstanbul’dan feribot yolculuğu ile ulaşım sağlayacağınız Yalova yaylalarında, zorlayıcı yokuşlar olmadan yaklaşık 18 km’lik bir parkur belirleyebilirsiniz. 
Resimleri ile bana destek olan Sevgili Nurcan Taşcı ve arkadaşlarına selam ve sevgilerimi yolluyor bol oksijenli geziler diliyorum
luğu ile ulaşım sağlayacağınız Yalova yaylalarında, zorlayıcı yokuşlar olmadan yaklaşık 18 km’lik bir parkur belirleyebilirsiniz. 
Resimleri ile bana destek olan Sevgili Nurcan Taşcı ve arkadaşlarına selam ve sevgilerimi yolluyor bol oksijenli geziler diliyorum.

Editör: EMİNE KALYON

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam