reklam
reklam

Dijital dönüşüm kaçınılmaz oldu

Eklenme Tarihi: 7 Haziran 2017, Çarşamba - 10:00   Okunma Sayısı: 125153

İSTANBUL

Teknolojinin hızla gelişmesi ve internetin hayatımıza son sürat girişi ile bir çok alanda dijital dönüşümler başladı. Bu dönüşüm, çok sayıda sektörü etkilediği gibi yazılı basın sektörünü de etkilemiş durumdadır. Dönüşüm kaçınılmaz olmuştur ve yazılı basın sektörünün dijital dönüşümü 2030’ a kadar tamamlanacağı tahmin edilmektedir. Geçtiğimiz günlerde Basın İlan Kurumu’nun tertiplediği, İstanbul Kalkınma Ajansının da desteklediği, "Yazılı Basın Sektörünün Mevcut Durumu ve Değer Zinciri Araştırması"na İstanbul Bölgesi basın mensupları olarak davet edildik. Ben de gazetemiz  Son-An Gazetesini temsilen bu konferansa katıldım. 
1- Yazılı Basın Sektörünü Etkileyen ekonomik ve Sosyal Süreçler
 2- Yazılı Basın Sektörünü(Gazete ve Dergiler) Etkileyebilecek Fırsat ve Tehditler
3- Güçlü ve Zayıf Yönlerin Belirlenmesi
4-Gelişim ve Görevler 
başlıklı 4 oturumdan oluşan  konferansı, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Can Bilgili'nin başkanlığında yapıldı.   
İstanbul Cevizlibağ’da bulunan MercureHotel’de 9.30 da başlayan toplantımızda değerli hocamız Prof. Dr. Can Bilgili'nin , “Bugün tüm gün burada olacağız ve sıkıntılarımızı görüşeceğiz. Sahada olan sizlersiniz, bugün sizin sorunlarını dinleyip çözümlerini konuşacağız” sözlerinin ardından  basın mensuplarının kendilerini tanıtması ile başladı. 
Ben de kendimi tanıtarak dijital dönüşüm konusundaki düşüncemi şu sözlerle belirttim. ‘’Hemen her sektörde olduğu gibi dönüşüm basın sektöründe  de biraz zaman alacaktır. Bu zaman sürecinde yerel basın biraz daha fazla etkilenmektedir. Bizde yerel basın olarak dönüşüm konusunda (facebook ve Twitter)  sosyal hesapları kullanarak geçiş yapmaya başladık. Biraz zaman alacak ve zorlu geçecek bu dönüşümde herkese kolaylıklar diliyorum’’
Tanışmanın ardından  masalarımız karma olarak gruplara ayrıldık ve toplantımız değerlendirmelerimiz için başlatılmış oldu. Ayrı ayrı masalarda ekipler oluşturduğumuz gazete temsilcileri, her bir oturumda tartıştığımız konu hakkındaki fikirlerimizi BİK yetkililerine rapor olarak sunduk.
Yazılı basının dijital dönüşüm esnasında olumlu yada olumsuz olarak etkileşimi ya da fırsat ve tehditleri nelerdir kısaca sizinle de paylaşmak istedim. 
1. Yazılı Basın Sektörünü Etkileyen ekonomik ve Sosyal Süreçler:
Zaten okuma alışkanlığı giderek yok olan yeni neslin internet haberciliği ile daha anlık haberler okuyup akılda kalmadan unutulması ve sığ bilgiler olması bilgi birikimleri için tehdit unsurudur. Gazeteciliğin sorunlarından olan kağıt giderleri, baskı giderleri, dağıtım giderleri ve personel istihdam sorunları.
2- Yazılı Basın Sektörünü(Gazete ve Dergiler) Etkileyebilecek Fırsat ve Tehditler: 
a- Yazılı basının güçlü yönleri; yazılı medya gündem oluşturur ve kalıcıdır. Türk insanı haberi gazeteden okuma alışkanlıkları vardır. Tematik gazeteler(spor gazeteleri) hala talep görmektedir. 
b- Yazılı basının zayıf yönleri; haberlerin basından önce dijitalde yayınlanması. Devlet teşviklerinin yeteri kadar bilinmemesi. Ajans haberciliği ile tekdüze ve haberde aynileşme olması. İş gücünün basın sektörüne gerekli olacağı bilgi ve becerilerle donatılmamış olması.
3- Güçlü ve Zayıf Yönlerin Belirlenmesi;
a- Basın yada her hangi bir sektörde bir ürün tüketiciye gelene kadar tasarım- üretim- dağıtım ve tüketim olarak dört evreden geçer. Dijital dönüşümde ise tadasımdan tüketime geçiş olacak (hızlı tüketim)
b- Geçmişten günümüze kadar gelen yazılı belgeler vardı şimdi ise dijital bilgiler saklanabilecek mi? Kısaca bir tarih yok olacak. 
c- İçerikte aynileşme olacak ve dijitalleşme ile özgünlük kalmayacak.
d- Dijital basın kitap ve dergi okuma alışkanlıklarını düşüreceği için eğitimi de olumsuz etkileyecek. 
e- Dijital basın, reklam ve ticari kazanç boyutunda olduğu için yanında paralel olarak da kültürel yayınların artırılması gerekmektedir. 
4-Gelişim ve Görevler konulu son oturumumuzda ise kamu, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör olarak yazılı basın ya da dijital basın için neler yapılabilir bunlar tartışıldı. 
Genellikle dijital medyanın yazılı basının üzerindeki etkilerinin değerlendirildiği toplantıda konuşan Prof. Dr. Can Bilgili, “Dijital dönüşüm tıpkı endüstriyel değişim gibi oluyor. Dijital dönüşümle yeni dünya düzenine gidilecek” şeklinde konuştu.
Ayrıca Basın İlan Kurumu Proje Koordinatörü Cenk Koray Doğan’da  yerel basının dijitalleşmesi üzerinde bir konuşma yaparak Türkiye’deki dijitalleşmenin zayıf kaldığını belirten Doğan, konuyla alakalı çalışmalar yaptıklarının altını çizerek İŞKUR, Kalkınma Ajansları, KOSGEB, TÜBİTAK gibi kuruluşların basın sektörüne destek verdiğini, medya kuruluşlarının kalkınmasında aktif rol oynadığını belirtti. 
Oturumlar arasında  kahvaltı ve öğle yemeği molasında bizi güzel bir şekilde ağırlayan Basın İlan Kurumu, bu tarz toplantıların sıklıkla yapılacağı ve  dönüşüm sürecince sahadaki çalışan gazetecilerin fikirlerine başvurularak toplanan bilgiler ile daha sonrasında anket yapılacağını da duyurdu. 
Gündemi, dijital medya ve dönüşüm olan toplantıda, gazete yöneticileri ve çalışanlarının dinleneceğini ve bu bağlamda çözümler sunulacağını belirten Bilgili, “13. yüzyılda ticaret aşağılık bir meslek olarak görülüyormuş. Bizde o dönem eyalet sistemi bulunuyor yani çağın gerekliliği neyse o oluyor. Endüstri devri ile beraber kendisi ve çevresi için üretim yapan insanlık kendini fabrikalarda buldu. Ford ilk otomobil üretimine başladığında çok sayıda personelin karmaşık çalışmasından dolayı basit bir bant buluyor. O bant üzerinde çalışan personeller daha seri üretim yapabiliyor. Fabrikalar böyle gelişiyor. Dijital dönüşümde endüstriye benzer bir gelişim oldu. Bu gelişim yeni iktidarlara ve yeni dünya düzenine kadar gidecek” ifadelerini kullandı. Konuşmasının devamında yerel basına değinen Bilgi “Yerel basın dijitalleştiği zaman yerel oluyor mu? İnternet sitesine her yerden erişim sağlanıyor, demek ki yerellikten çıkıyor. Yerel demek için yeni kuralları belirlememiz lazım” dedi.
 Ayrıca gün boyu tartışılan dönüşümün, ekonomik değer zinciri içinde analizini gerçekleştirmenin gerekliliğinin ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Bilgili, "Çünkü sonuçta piyasanın kendi doğrularını işleyerek dönüşümü gerçekleştirmesi en doğru olanı. Bu arama konferansından birtakım geri dönüşler elde edeceğiz. Sektörün bakışını, yorumunu görmüş olacağız. Sonrasında da bir politika raporu gibi dönüşümle ilgili 'şunlara dikkat edilmesi lazım, şu çalışmalar yapılması lazım' diyebileceğimiz bir araştırma sonucu çıkarmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
Gün boyu süren ve ekiplerimizin toparladığı notların basın İlan Kurumu yetkililerine iletilmesinin ardından kapanış konuşmasını yapan değerli hocamız Prof. Dr. Can Bilgili, ‘’Toplanan bu bilgilerin dönüşüm sürecinde nasıl yol alınacağına ve nelerin yapılabileceğine dair ışık olacağına dikkat çekerek daha sonra halk arasında da anket yapılacağını ve bütün bu bilgilerden sonra derlenen bilgiler ışığında hazırlanan raporların dönüşüm sürecinde yazılı basın sektörüne yol gösterici olacağını düşünüyoruz.’’ Dedi.
Toplantı sonrasında dijital dönüşüm için düşüncem ise şudur; M:Ö 4000 yıllarında Sümerler tarafından kullanılmış çivi yazısı, 8. Yüzyılda Orhun ve Göktürk kitabeleri yazılmıştır. O yıllardan bu yana yüz yıllardır tüm ülkelerin tarihi belgeleri hepsi de yazılı belgelerdir ve geçmişten gelecek nesillere aktarılan tarihi belgelerdir. Bunların tümü o zaman  yazılı belgeler olmasa idiler günümüze kadar nasıl geleceklerdi acaba? 
Çağımız küreselleşme ile büyük bir değişimden geçiyor ve teknolojinin hızına yetişemez olduk adeta. Neredeyse bir çok sektör, dijital dönüşüme uymak zorunda. Yazılı basında bu sektörlerden biri fakat, tamamen dijital dönüşüm gerçekleştiğinde yazılı belgelerin olmayacağı tarihimizin bir noktadan sonra kopukluk yaşayacağı ve hatta gelecek nesillere ulaşacak bir tarihimiz kalmayacağı endişesi taşıyorum. Ayrıca zaten okuma alışkanlığımızın çok düşük olduğu ülkemde dijital basının yazılı basının yerini alması ile insanların kitap ve dergi okuma alışkanlıklarının yok edileceği dolayısıyla internetten kısa ve anlık alınan bilgilerin, kişilerin okuyarak ve yazarak edindiği bilgi birikimlerinin yerini asla tutmayacağı netten okunan anlık bilgilerin sadece sığ bilgiler olacağı ve sonrasında hafızalarında yer etmeden uçup gideceğini düşündüğümden yeni neslin eğitim seviyelerinin de düşeceğini düşünüyorum çünkü gençlerin nette takip ettikleri şeyler genelde kültürel ve eğitsel haberler yada görüntüler olmadığı için zaten bu durumda gençler zarar görmüş olacaklar. 
Öğrenilen en kalıcı bilgilerin yazarak ve okunarak öğrenilen olduklarını savunuyorum. Bu yüzden ne kadar dijital dönüşüm dense de yazılı basının hiç bir zaman bitmeyeceği, okuma ve yazmanın yerini hiç bir dijital nesnenin alamayacağını, bir bilgisayarın ya da tabletin, kalem ve kitap kokusunun verdiği hazzı vermeyeceğini şiddetle savunuyorum.
Hayatımızdan en sadık dostlarımız kitapların eksik olmaması dileklerimle  bol bol okumalar ve yazmalar dilerim hepimize.  

Editör: EMİNE KALYON

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam