Antalya'da düzenlenen WinterLeague Convention Hosted by Antalyaspor (WL Convention) organizasyonunda, Olivier Jarosz (LTT Sports Yönetim Kurulu Üyesi) moderatörlüğünde, ' Kulüpler ve yatırımlar' konulu panelde, Göztepe Kulübü eski Başkanı Mehmet Sepil konuşmacı olarak katıldı. Covid sonrası en önemli değişimlerden birinin insanların tv karşısında fazla zaman geçirmeleri olduğunun altını çizen Göztepe Kulübü eski Başkanı Mehmet Sepil, ''Bunun sonucu olarak da başta Amerika olmak üzere bir çok kıtada spor yatırımlarının artacağını düşünüyorum . Ülkemizde spor kulüpleriyle, futbol kulüplerine baktığımızda özellikle, futbolu nasıl yönettiğiniz ve kulübü nasıl yönettiğiniz ön plana çıkıyor. Aslında bu ikisi birbirini tamamlıyor. Tabi ki taraftarları, basının ilgisi daha çok futbolu nasıl yönettiğiniz üzerinde oluyor. Ama kulübü nasıl yönettiğiniz en az onun kadar önemli.  Başarının yolu her ikisini de birlikte idare etmek. Türkiye'de bu konuda ciddi bir eksikliğimiz var. Bu iki olguyu bir araya getirmekte zorluk çekiyoruz. Çünkü futbolu yönetenler değişiyor, kulübü yönetenler kalabilse, bu bile bir şekilde kulübün geleceği için  önemli bir adım olacak. Ama genel alışkanlıkta futbolu yönetenler değiştiği zaman, o zaman kulübü yönetenler de oradaki profesyonellerde başkan dışında, yönetim kurulu dışındaki profesyonellerde ciddi olarak değişim geçiriyorlar. Bunların hepsi bir arada olmadan bir kulüp bence başarılı olamaz'' diye konuştu.

Futbol aklını, futbol yönetimini değiştiriyoruz

Yabancı yatırımcı getirme isteğinin yeni olmadığını belirten Göztepe Kulübü eski Başkanı Mehmet Sepil, ''Son 2-3 senedir bunu söylüyordum. Futbolu iyi yönetemiyoruz en azından kendi adıma söyleyeyim, dolayısıyla futbolu daha iyi yönetebilecek bir grubun ki, Türkiye'de mevcut sistemin içinde bu tür grupların olmadığına göre uluslar arası bir grupla anlaşmak istediğimi söylüyordum. Bu süreçte çeşitli görüşmeler yaptım. Bazı teklifler Göztepe'ye finansal olarak daha da cazipti. Ama şunu gördüm, diğer tekliflerde bu teklifteki futbol aklını göremedim. Neticede burada bir başarı hikayesi yazmış, Rasmus Ankersen gibi birisinin etrafında fon kurulmasının çok önemli olduğunu düşündüm. Onun için bu birleşmenin çok daha uygun olduğunu düşündüm. Futbol aklını, futbol yönetimini değiştiriyoruz. Başkan değişti, ben ayrıldım. Kulübü idare edenler değişti. Şuan bir alışma süreci var. Göztepe'nin Rasmus'un başarısız olması diye bir alternatif görmüyorum'' dedi.

Kulüplerin yayın gelirleri düşüyor

Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kulüplerin en önemli gelir kaynağının yayın gelirleri olduğunun altını çizen Göztepe Kulübü eski Başkanı Mehmet Sepil, ''Beş yıl önce yayın anlaşması imzalandığında 500 milyon dolarlık bir gelir paketi vardı. Şimdi ise bu rakam 120 milyon dolar seviyesine indi. Dolayısıyla esas incelenmesi gerek şey niye biz bu havuzda 120 milyon dolar alan bir ülke durumuna geldik. Son 10 yılda Türk futbolunda yapılan bir sürü hatalardan dolayı yayın gelirin düştüğünü görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye gibi futbola ilginin çok büyük olduğu, büyük potansiyeli olan bir ülkede yayın gelirlerinin veya futbolun gelirlerinin az olmasının sebebi bence bizim kendi içimizde yaşadığımız sorunlar. Ama bunlarla ilgili çok iyimserim. Rasmus ve ekibi de iyimser oldukları için geldiler. Ciddi bir çaba var. Hem TFF tarafında, hem yeni bir yasa çıktı. Bu yeni yasa ile ciddi bir finansal disiplinin gelebileceğini görüyoruz. Uygulanan bir reale geldiğinde bütün bunlar yapıldığında bence Türk futbolu Avrupa'da ki yerine oturacak'' şeklinde konuştu.

Türkiye'nin inanılmaz bir potansiyeli var

Geliri yüksek olan takımların payını sadece kendi ülkelerinden değil aynı zamanda yayınlarını yurt dışına satarak elde ettiklerine dikkat çeken Göztepe Kulübü eski Başkanı Mehmet Sepil, ''Esasında Türkiye'nin bu konuda inanılmaz bir potansiyeli var. Bunu hayata geçirdiğimizde Müslüman bir ülke olmanın imkanlarını kullanabiliriz. Amerika'da bizim dizilerimiz her yerde seyrediliyor. Türkiye aslında elindeki potansiyeli kullansa dünyada çok önemli bir futbol ülkesi haline gelir. Türkiye coğrafya olarak o kadar uygun bir yerdeki, bir yüzümüz Avrupa'ya açık, diğer yüzümüz İslam ülkelerine açık, bütün bunları kullanabiliriz. Daha önce bu uygulandı. Balkan Şampiyonası yapıldı. Bemzer Şampiyonalar yapılabilir. Azerbaycan ile Türki ülkeleriyle yapılabilir. Dünyanın o tarafından futbol çok gelişiyor.  Böyle bir planlamaya Türkiye'nin ihtiyacı var'' diye konuştu.

Türk gruplar da kulübe talip oldular

Yabancı yatırımlar olduğu gibi Türk gruplarında Göztepe kulübüyle ilgilendiğini söyleyen Göztepe Kulübü eski Başkanı Mehmet Sepil, ''Yabancıların kulübe bakış açıları çok değişik. Mesela Rasmus geldiğinde 'Senin alt yapı tesisin nereye kurulacak' diye sordu. Türk insanı bir şirket alıyor gibi bakıyor. Bu uymuyordu. Arkasında bunu nasıl yöneteceği ile ilgili çok ikna eden bir durum yoktu. Ünlü bir futbolcu getirip, biz bu futbolcunun etrafında bir sistem kuracağız diyip kulübü istiyorlar. O futbolcu gerçekten de başarılı olabilir. Peki o futbolcu giderse ne olacak? Bir gün oradan gidebilir. Bir zamanlar Çinliler, Orta doğu ülkeleri çok ilgileniyordu. Ama oralarda olaya daha finansal bakılıyordu. Ben kulüpte tümüyle bir değişim istiyordum. Gelen yatırımcı ekibin yönetimin tamamını almalarının doğru olacağını düşünüyordum. Hala hisselerin yüzde 30'u bende. Yoksa başkan olarak 2 yıl kalmam istendi. Ben de yeni başlangıcın doğru olacağını söyledim'' dedi.

Türkiye'de bir alt yapı yok

Gençlerin çıkabileceği bir alt yapının olmadığına vurgu yapan Göztepe Kulübü eski Başkanı Mehmet Sepil, ''Biz dolayısıyla esasında olmayan bir alt yapının ne ürettiğini tartışıyoruz. Alt yapıya yapılan yatırım var mı? yok. Bence biz niye genç çıkartamıyoruz sorusuna doğru cevaptan önce, alt yapıyı tamamen baştan kurmamız gerekiyor. Ben Göztepe olarak çok üzgünüm, 8 yıllık başkanlık döneminde gerçekten çok güzel bir stat yaptık. İdman tesislerimiz çok iyi. Ama alt yapımız olmadı. Çünkü bu zihniyet kulüplerde yok. Kulüpler oraya para harcamak istemiyor. Alt yapı olmadan hiç bir şey olmaz. Alt yapıyı yaptınız. O çocukları oynatacağız doğru yerlerin olması gerekiyor. Avrupa'ya baktığınız zaman çocukların rekabet edebileceği, kendilerini hazırlayabilecekleri ligler var. TFF ciddi bir çalışma içerisinde. Bütün kulüpleri bir araya toplamaya çalışıyor. Alt yapıyı çözmemiz gerekiyor, alt yapı oyuncularını nasıl oynatacağımızı çözmemiz gerekiyor. Artık yabancı oyuncu konusunu tartışmamamız gerekiyor. Bir kere karar verip, 10 yıl uygulamamız gerekiyor. Her sene acaba bu sene kaç tane yabancı oyuncu oynatalım dediğiniz bir ortamdan genç oyuncu da çıkartamazsınız'' şeklinde konuştu.

Yatırım için belli kriterler var

Bir kulübe yatırım yapılacağı zaman öncelikle bakılacak doneler olduğunu hatırlatan Göztepe Kulübü eski Başkanı Mehmet Sepil, ''Yatırım yapacağım zaman önce şehre bakarım. Sonra taraftara bakarım. Eğer yatırım yapacağım şehir doğru değilse, yatırım yapacağım takımın taraftarı yeterli değilse asla bakmam. Neticede Göztepe ile ilgilenmelerinin en büyük sebepleri arasında; 5 milyon nüfuslu bir şehrin takımı olması. Ayrıca ciddi seyirci potansiyeli olması. Bu yıl 1.Ligdeyiz, Çok da iyi bir sezon geçirmiyoruz. Ama seyirci ortalamamız 10 binin üzerinde. Sadece oyuncu yetiştirmek için kulüp de alınabilir. Taraftarı olsun, olmasın diye bakabilirsiniz. Türkiye'de kulüplere talip olunmamasının bir tane nedeni var o da kulüplerin içinde bulunduğu finansal durum. İnanılmaz bir borç batağının içinde kulüpler. O yüzden Göztepe'ye ilgi vardı. Göztepe'ye gelen yatırımcılara ben şunu söyleyebiliyordum. 'Siz kulübü sıfır borçla devralacaksınız' eğer kulübün borcu varsa da bu benimdir. Kulübün değerlendirmesi çok önemli. Kulübün elindeki varlıklar, stadınız, fasiliteleriniz, hatta futbolcularınız bu değerlendirmenin içine giriyor. Bu bir network meselesi. Türk futbolunu menajerler pahalandırıyor. İnanılmaz bir rekabet var. Herkes şampiyon olmak istiyor. Finansal disiplin olmayan hiç bir yerde başarı olmaz. Bu şekilde ne genç oyuncu çıkartabilir, ne de iyi Milli takım. Kulüpler Birliğinde bir başkan diğer başkanları temsil ediyor. Dünyada bunun örneği yok. Premier lig nasıl yönetiliyor? Kulüpler Birliği Anonim Şirketi var.  Başında bir tane profesyonel var. O zaman hakemleri tartışmıyorsunuz. İhaleyi kulüpler birliği yapıyor. Kulüpler kendilerini yapılandırmalı'' diye sözlerini tamamladı.