FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, Genelkurmay Başkanlığı önünde darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu ayağından yaralanan gazi Kazım Yılmaz, o gece kahramanlık örneği gösteren vatandaşlarla gurur duyduğunu söyledi.

Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) Genel Müdürlüğü Aksaray İstasyon Şefi olarak görev yapan, 4 çocuk babası Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz 2016'da Ankara'da yaşadıklarını, darbe gecesi evde oturdukları sırada alçaktan uçan uçakların camları salladığını anlattı.

Uçakların, yaklaşan 30 Ağustos Zafer Bayramı hazırlığı için uçtuklarını zannettiklerini aktaran Yılmaz, darbe girişimi olacağının akıllarından hiç geçmediğini dile getirdi.

Babasının, Mamak ilçesinde tankları görmesinin ardından bir sıkıntı olduğunu fark ettiklerini anlatan Yılmaz, "Babam, '1980 ihtilalini gördüm, tanklar sokaklara iniyorsa kesin ihtilal olacak.' dedi. Televizyonda bir şeyler olduğunu dinledim, hemen sokağa çıktım. Direkt Kızılay meydanına gittim. Orada arkadaşlarla toplandık, TBMM ek binasına doğru yürürken hem aşağı yönden hem de yukarıdan tankların geldiğini gördüm. Hepsi Genelkurmay Başkanlığına doğru döndü. Olaylar başladı, biz de sabaha kadar oradan çıkamadık." diye konuştu.

Yılmaz, tanklar Genelkurmay Başkanlığına doğru dönünce tüm vatandaşlarla önüne geçmeye çalıştıklarını ancak engel olamadıklarını söyledi.

Darbecilerin, vatandaşların üzerine tank sürdüğünü aktaran Yılmaz, "Tanklara izin vermeyince helikopter gelerek herkese ateş açtı. Hepimiz sağa sola kaçmaya başladık. Bir duvar kenarına sığınmak zorunda kaldık. Helikopter gidince Genelkurmay Başkanlığına geri döndük. Darbeciler, bizden kurtulamayacaklarını anlayınca asker getirdiler. Tanklar sıkıştı, hareket edemiyorlardı. Birlikte gittiğimiz ağabeyim askerliğini tankçı olarak yapmıştı. Tankların arkasında çadırlarının olduğunu bize söyledi. Hemen çadırları bulduk, çevredeki vatandaşlarla birlikte tankların çadırlarını çektik. Hareket edemediler bu sayede." diye konuştu.

"Uzaktan insanlara bakınca çok gururlandım"

Yılmaz, helikopterlerin sürekli insanlara ateş ettiğini, savaş uçaklarının yakından uçtuğunu, başka bir yerden de kendilerine doğru ateş edildiğini söyledi.

Olaylar sırasında yaşlı bir amcanın FETÖ'cüler tarafından şehit edildiğini anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Hiçbir şey yapamadık. Ambulans giremedi, yaralılarımızı alamadı. Ambulanslara bile ateş ettiler. Önce savaş uçağı geldi Kocatepe Camisi'nin oradan, acayip bir patlama oldu. Ortalık çok büyük duman oldu. Tam o esnada helikopterler tekrardan ateş etmeye başladı. Çok kişi yaralandı. Bir an bir ses geldi, yerler sallanmaya başladı. Yerden en az 2 metre fırladım, yere düştüm. Üzerime sonra bir kişi daha düştü, yanıma başka biri düştü. Ben de o sırada helikopterden edilen ateşle ayağımdan yaralanmışım. Diğer yaralılarla birlikte hemen İçişleri Bakanlığının avlusuna geçtik. Sabah namazı vaktine kadar orada kaldım. Ezan okunduktan sonra sabah namazını kıldık. Oradan durumu seyrettim. 15 Temmuz gecesinde kadın, çoluk çocuk, yaşlı, genç, herkes hiç durmuyordu. Ateş de edilse, yaralansa da mücadeleye devam ediyordu. İnsanlara bakınca çok gururlandım. 54 gün tedavimin ardından normal hayatıma tekrardan geri döndüm."

Yılmaz, darbe girişiminin ardından geceleri uyumakta zorluk çektiğini, patlama ve silah seslerinin ara sıra rüyalarına girdiğini kaydetti.