reklam
reklam

Türkiye’de Caz Belgeseli İKSV’nin Youtube hesabından paylaşıldı

Eklenme Tarihi: 30 Mayıs 2020, Cumartesi - 12:59   Okunma Sayısı: 115089
Türkiye’de caz müziğininin gelişim sürecinin ele alındığı Türkiye’de Caz belgeseli İstanbul Kültür Sanat Vakfı-İKSV’nin YouTube hesabından paylaşıldı. Belgeseli https://www.youtube.com/watch?v=mtu_8L-7NWY&t=7s  linkinden izleyebilirsiniz.

Yönetmenliğini Batu Akyol’un üstlendiği Türkiye’de Caz, ilk kez 2013’te, 20. İstanbul Caz Festivali’yle birlikte gösterilmişti. Türkiye’de caz müziğininin gelişim evrelerini, etkileşimlerini ve emek verenlerini toplumsal tarihe paralel olarak inceleyen belgesel, İKSV’nin arşivinden görüntüler ve çarpıcı söyleşilerle bu alanda eşsiz bir örnek oluşturuyor. İKSV, 2018’den beri UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’nun genel kurul üyeleri arasında yer alıyor.

Artık İKSV YouTube hesabından da erişilebilen belgesel, UNESCO’nun Uluslararası Caz Günü ilan ettiği 30 Nisan’da, İKSV’nin tüm cazseverlere ve meraklılarına armağanı olarak paylaşıldı.

Belgesele katkıda bulunan isimler arasında : Ahmet Yeşiltepe, Ali Perret, Ayşegül Yeşilnil, Baki Duyarlar, Bozkurt İlham Gencer, Çağrı Sertel, Can Kozlu, Craig Dicker, Cüneyt Sermet, Dan Morgenstern, Dost Kip, Dr. JB Dyas, Ediz Hafızoğlu, Emin Fındıkoğlu, Emre Kartari, Feridun Ertaşkan, Görgün Taner, Güngör Mimaroğlu, Hakan Atala, Herbie Hancock, Hülya Tunçağ, İlhan Erşahin, Joe Mardin, Kerem Görsev, Mehmet Ali Sanlıkol, Michael Farquharson, Mike Ringquist, Murat Beşer, Muvaffak Falay, Nail Yavuzoğlu, Nezih Yeşilnil, Okay Temiz, Önder Focan, Orhan Tekelioğlu, Pelin Opcin, Quincy Jones, Sabri Tuluğ Tırpan, Sadettin Davran, Selçuk Sun, Selen Gülün, Şenova Ülker, T.S. Monk, Terence Blanchard, Tuna Ötenel, Wayne Shorter, Zuhal Focan yer alıyorlar.

Türkiye’de Caz belgeselinin yönetmeni Batu Akyol  “Bu belgeselin taşıdığı misyon, tarihte saklı kalmış bir ya da birçok gerçeği ortaya çıkarmak yerine, var olduğu bilinen gerçeklerin farklı sosyal katmanlarda nasıl algılandığına dair samimi bir “yorum”u dile getirmek.”

Türkiye’de Caz belgeselinin yönetmeni Batu Akyol belgeselin yapım ve gelişim aşamasını şu sözlerle belirtmekte:

“Türkiye'de Caz Belgeseli, caz müziğinin ve müzisyenlerinin Türkiye'deki durumunu, gelişim evrelerini ve etkileşimlerini Türkiye'nin tarihiyle paralel olarak incelediğim bir çalışma olarak özetlenebilir.

İlhan Mimaroğlu’nun 50’lerin sonundaki Caz Sanatı ve Cüneyt Sermet’in 90’lardaki Cazın İçinden kitaplarının en arka sayfalarında gördüğüm birkaç sayfadan oluşan “Özet: Türkiye’de Caz” sanırım bu içerik üzerine çalışmam için ilk kıvılcımı yarattı. Sonrasında Focan ailesi ile yaptığımız sohbetlerde, bu araştırma ve incelemelerin uzun süredir yapılmak istenen fakat kimsenin el sürmediği bir proje olarak kaldığını fark ettim. Arşiv kıtlığı olan bir ülkede projeye “Türk Caz Tarihi” gibi iddialı bir ad vermek, en azından benim haddime değil diye düşünerek “Türkiye’de Caz” ismine karar verdiğim sözlü tarihe dayanan belgeseli 2011’de çekmeye başladık.

Sözlü tarih çalışmalarının en büyük düşmanının, röportaj yaptığınız insanların kendilerini anlatırken derin tevazu ile yüksek ego arasındaki çalkantılı denizde kaybolabilmeleri diye düşünüyorum. Yaklaşık 50 kişi ile gerçekleştirdiğim röportajlardan derlenen Türkiye’nin caz hikâyesi, kronolojik bir tarih belgeseli öğelerini yer yer barındırsa da, röportajlarda anlatılanlar ve kişilerin yaklaşımları nedeniyle, bu çalışmayı "caz müziğinin Türkiye’ye etkisi" olarak görmeye başladım. Bu etkiyi sosyolojik bir gelişim sürecine bağladığınızda, evreler geçiren yapısı kolaylıkla fark ediliyor. Sürecin içinde siyasi manevralar, taklitçilik, özgün atılımlar, teknik gelişim, sosyal algı, yön verici özgüven ve sanatçı ruh gibi farklı kodlar var. Bence bu belgeselin taşıdığı misyon, tarihte saklı kalmış bir ya da birçok gerçeği ortaya çıkarmak yerine, var olduğu bilinen gerçeklerin farklı sosyal katmanlarda nasıl algılandığına dair samimi bir “yorum”u dile getirmek. Onlarca insanın aklından, yüreğinden dökülen samimi bir “yorum”.

"Türkiye’de Caz" belgeselinin, bu konu başlığı altında, zamanında yapılan televizyon ve radyo programlarına hürmeten sinema formatındaki ilk çalışma olduğu rahatlıkla söylenebilir. 

"Türkiye'de ilk” lafına bayılıyoruz, bunun farkındayım ama yine de bu çalışmanın “İLK” olması yerine “SON” olmayacağını ümit etmek beni daha çok motive ediyor.”

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: ORÇUN YILMAZ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam