GAP Arena Spor Kompleksinde yapılan kongreye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati, AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, milletvekilleri, belediye başkanları, delegeler ve partililer katıldı. Programda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, partisinin şu ana kadar girdiği 9 seçimden de başarıyla çıktığını anımsattı.

Partisinin tapusunun milletin elinde olduğunu söyleyen Bakan Çelik, “AK Parti, milletle iç içedir, milletin ta kendisidir. Birilerinin tapusu, CHP'nin tapusu Kemal Kılıçdaroğlu'nda olabilir, MHP'nin tapusu Devlet Bahçeli'de olabilir, HDP'nin tapusu dağda veya adada olabilir ama AK Parti'nin tapusu Türk milletindedir, Şanlıurfalılardadır” diye konuştu. 13 yıllık iktidarları döneminde önlerine parti kapatmadan darbe girişimlerine kadar birçok engelin çıktığını hatırlatan Çelik, herkesin kendilerini anladığını ama Kürtçülerin anlayamadığını ifade etti.

Çelik, milletimizin AK Parti'nin arkasında Elif gibi dimdik durduğunu belirterek şunları söyledi: "Baskılara, şantajlara karşı durdu. Eğilmedik, bükülmedik, zalimlerin karşısında dimdik durduk. Zoru görünce kaçmadık. Milletimize çağ atlattık. Barış ve kardeşlik dedik. Ayrım ve gayrım yapmadık. Herkese eşit şekilde kucakladık. Hükümetimizin bu politikasını ABD ve Avrupa ile İsrail çok iyi anladı. Ama bizi tek anlamayan var oda bizim Kürtçüler.” 

Bölge insanının çözüm sürecine daha fazla sahip çıkması gerektiğini ifade eden Çelik, “Artık çocuklarımızın kanı üzerinden gelecek kurmaya çalışanlara 'dur' demek zorundayız. Silah ve uyuşturucu tüccarlarına 'dur' demek zorundayız” diye konuştu.

Eli silah tutanlara çağrıda bulanan Çelik, kan yerine ter dökülmesi gerektiğini ifade etti. Ellerin silah tutması nedeniyle bölgeye verilen hakların geciktiğini vurgulayan Çelik, çağrısını şöyle yaptı;

"Biz, bu ülkeyi Kürdü, Türkü ile Arabıyla bütün unsurlarıyla kan dökerek, geri aldık, Çanakkale'de bu ülkeyi vatan edindik. Kandan artık vazgeçin, kan dökmek bize pahalıya patladı. Türk'e bir faydası yok, Kürtlere bir faydası yok, bu ülkeye bir faydası yok. Artık ter dökelim ve bu memleketi kalkındıralım. Birçok haklar verildi vatandaşlarımıza. Bu haklar verilmesi gerektiği haklar olduğu için verildi. Silah olmasaydı bu hakların daha önce verileceğini özellikle burada ifade etmek istiyorum. İşin içinde silah olmasa insanların doğuştan elde ettikleri hakları verme konusunda AK Parti iktidarının hiçbir çekincesi yoktur. Eğer bazı hakları vermek gecikiyorsa, bunun sebebinin elde silah olmasından kaynaklandığını artık bütün Güneydoğu'daki vatandaşlarımızın görmesi gerekiyor. Eskiden bu arkadaşlar şikayet ederdi, 'ceberrut bir devlet var, devlet baskı yapıyor, bu devlet baskı yaptığı için biz de isyan ediyoruz' diye. Başta da karşıydık ama şimdi görüyoruz ki elini uzatan bir devlet, sorun çözen bir devlet var ama buna karşı Kürtlere zulmeden, kendi yurttaşı var. Bunu kabul etmek mümkün değil."

Millet olarak uyanık olup bu büyük oyunu bozmak durumunda olduğumuzu anlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kardeşliğimizi bütün dünyaya haykırmak zorundayız. Dağlar ovalar hak arama yeri değil. Silaha değil zeytin dalına sarılalım.” Çelik, dağlarda, ovalarda halk ağıtları değil halk türküleri yankılansın diye mücadele ettiklerini kaydetti. 

Türkiye'de barışı ve kardeşliği sadece AK Parti kadrolarının sağlayacağına inandığını dile getiren Çelik, diğer siyasi partilerin dengesinin bozulduğunu üzülerek gördüğünü vurguladı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati ise yeni Ak kadroların yeni Türkiye'yi inşa eden kadrolar olduğunu ifade ederek “Biz, yeni Türkiye’yi inşa etmeye çalışıyoruz. Biz, eski Türkiye’de olan ne kadar eksiklik, aksaklık, yoksulluk, pislik varsa onları temizliyoruz. Kurulduğu günden itibaren yolumuzu kesmeye çalışıyorlar” dedi. 

Şişli Belediyesi ile ilgili tartışmalara da değinen Nebati, “Ana muhalefet partisi CHP, elini nereye atsa elinde patlayan olaylarla karşı karşıya. Şimdi, son zamanlarda bir Şişli Belediyesi vakası var biliyorsunuz” diyerek CHP'ye gönderme yaptı. 

Nebati, CHP Şişli Teşkilatında yaşanan olayları şöyle yorumladı: 

"Seçime gidilmeden önce büyükşehir belediye başkanı adayı olan zat önce oğlunu meclis üyesi olarak koyuyor. Sonra gelecek belediye başkanıyla kendi arasında etik ve ahlaki olmayan bir anlaşma yapıyor. Sen 'belediye başkanı olarak seçileceksin, sonra benim oğlum belediye başkanı olacak' diye. Ama anlaşmalar fayda etmiyor, çünkü samimiyet ve doğruluk yok. Samimiyet ve doğruluğun olmadığı yerde anlaşmalara uymamak da söz konusu oluyor. Sonra tehditler ve şantajlar neticesinde kavgalar, gürültüler birbirlerini yaralayan insanlar geliyor. Neymiş 'Şişli'de demokratik yolla belediye başkanı seçilmiş'. Yazık değil mi o oylarını kullananlara, yazık değil mi CHP seçmenlerine, yazık değil mi Türk demokrasisine." Bunların hayatları ve siyasetlerinin hep böyle geçtiğini anlatan Nebati, şunları söyledi: "Birileriyle anlaşma yapıyorlar. Bu gerektiği zaman uluslararası bir irade olabiliyor, gerektiği zaman vesayetçi zihniyet olabiliyor, gerektiği zaman küçük yerlerde ahlaksızca anlaşmalara kadar varabilen sözleşmelere dayanak olabiliyor. Niye çünkü millete inanmıyorlar, niye çünkü milli iradeye inanmıyorlar, niye çünkü onlar Türkiye'de asla bir daha iktidar yüzü göremeyeceklerini çok iyi biliyorlar.” 

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın da partisinin çalışmalarını milletten aldığı yoğun destekle sürdürdüğünü söyledi.

Kürtçe, Arapça ve Türkçe pankartların bulunduğu kongrede kurulan şeffaf sandıklarda oy kullanım işlemi başladı. Tek liste halinde gerçekleşen seçimde, Zeynel Abidin Beyazgül AK Parti Şanlıurfa İl Başkanı oldu.