reklam
reklam

Safra kesesinde taş olanlar için beslenme önerileri

Eklenme Tarihi: 20 Kasım 2019, Çarşamba - 12:40   Okunma Sayısı: 258661
Safra kesesi taşları oldukça ağrılı seyreden ve yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır. Uzun zaman belirti vermeyip daha sonra ani sancılarla ortaya çıkan safra kesesi taşları safra kanallarında tıkanmalara ve iltihaplanmalara yol açıyor. Tüm bu olumsuzlukları önlemek için beslenmenin çok önemli bir etken olduğunu belirten Avrasya Hastanesi, Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Öztürk safra kesesi taşı belirtilerini, tedavi yöntemlerini ve beslenme tüyolarını sizin için anlatıyor.

Safra kesesini nedir?

Safra, karaciğerde sentez edilen ve karaciğer içi safra kanalları ile onikiparmak bağırsağına aktarılan bir vücut sıvısıdır. Günlük 1,5 litre arasında sentez edilir. Karaciğerde üretilen safranın büyük bir kısmı, safra kesesinde depolanır. Safra kesesi ise karaciğerin alt kısmında karaciğere yapışık olarak bulunan yaklaşık 50 ml safra depolama kapasitesi bulunan kanalı ile ana safra yoluna açılan ve karaciğerde yapılan safranın depolanması ve yoğunlaştırılması ile ilgili bir organdır.

Safra kesesinin içinde depolanan safranın sıvı kısmı emilir ve daha kıvamlı hale getirilir. Yemek sonrasında safra kesesi uyarır, kese kasılır ve içindeki safrayı onikiparmak bağırsağına boşaltır. Aktarılan bu safra tuzları, fosfolipitler, kolesterol, bilirubin gibi organik ve elektrolitler gibi organik olmayan maddeler içerir. Safra besinler ile alınan suda çözünmeyen özellikteki lipidlerin ve kolesterolun çözülmesini ve emilmesini sağlar.

Safra kesesinde neden taş oluşur?

Safra kesesi, normalde 50 ml kadar hacmi olan armut şeklinde bir organdır ve safra yollarından arta kalan safrayı depolar. Bu esnada, safranın su kısmını absorbe eder (emer) ve kıvamlı bir hale getirir. Bu esnada safranın içinde bulunan kolesterol eğer fazla ise kristalleşir. Bu aşamada olan süreç kahve ve içindeki telvesine benzetilebilir. Zaman içinde kolesterol kristalleri birleşerek önce safra çamurunu ardından da safranın içindeki diğer glikoproteinlerle birleşerek safra taşlarını oluşturur. Kısacası, safra kesesinin kasılıp gevşeme fonksiyonunun ve duvar iç yüzünden salgı fonksiyonunun bozulması taşa zemin hazırlar. Zamanla daha sert bir çekirdek oluşur ve safra taşı haline gelir.

Safra kesesi taşlarının çoğu sarı-kahverengi renkte, kolaylıkla ezilebilen kolesterol taşları iken, az bir kısmı siyah veya kahverengi renkte, -bilinen katı, sert taş yapısında- kalsiyum ve bilirubin içeren pigment taşlarıdır.

Safra kesesi taşının az bilinen belirtileri

· Safra kesesi taşının neden olduğu ağrılar genellikle karnın sağ üst köşesinde (kaburgaların alt bölgesinde) veya karnın hemen üstünde orta bölgede yoğunlaşır.

· Ağrı şiddetlendikçe sırt bölgesine ve karnın geneline yayılabilir. Bu ağrılar süreklidir ve 10-15 dakikadan 1-2 saate varan sürelerde devam edebilir. Eğer ağrı 4-5 saatten uzun sürdüyse bu durum çoğunlukla safra kesesinin tahriş olduğu anlamına gelir.

· Ağrının şiddeti vücudun pozisyonu değiştikçe azalıp artmaz. Ağrının şiddetlenmesiyle birlikte kusma görülebilir. Bunlara ek olarak kişi aşırı terleyebilir, ateşi yükselebilir ve titreyebilir.

· Safra taşı nedeniyle gıdalarla birlikte alınan yağın sindirimi zorlaştığı için özellikle yağlı yiyecekler yedikten sonra aşırı şişlik oluşabilir.

 En sık görülen belirti olan şiddetli karın ağrılarına dikkat! Eğer, sistik kanalın taşla tıkanması sonucu ani başlayan, şiddeti giderek artan 3-6 saat sonra yavaş yavaş azalan ağrılar görülüyor ve buna bulantı hissi ve kusma eşlik ediyorsa safra kesenizde taş olabilir.

Taş safra kanallarını, safra kesesini tıkayacak kadar büyükse, safra akışını engelliyorsa, şiddetli ağrılara yol açıyorsa ve bulunduğu bölgenin iltihaplanmasına neden oluyorsa ihmal etmeden müdahale edilmesi gerekir.

Uygulanan tedavi yöntemleri;

· Ameliyat: Safra kesesi taşı bulunan hastaların büyük bir bölümü ameliyatla tedavi edilmektedir. Ameliyat 2 farklı şekilde uygulanmaktadır. Eskiden açık yapılan safra kesesi ameliyatları, günümüzde %95'in üzerinde bir oranda laparoskopik, yani kapalı yöntem ile yapılmaktadır. Bu ameliyatta karna açılan 3-4 adet 1 cm'lik delikten yerleştirilen aletler ile safra kesesi alınır. Ameliyat süresi genellikle 1 saatten kısadır. Ameliyat sonrası erken dönemde hasta ayağa kalkabilmekte, yürüyebilmekte ve yemek yiyebilmektedir. Ameliyat için ortalama 1 gün hastanede yatış yeterlidir ve sıklıkla da hastalar ameliyatının ertesi veya sonraki gününde taburcu edilir.

Safra kesesinde taş olanlar nasıl beslenmeli?

Safra kesesinde taş olanlar beslenme düzenlerine ekstra dikkat etmek zorundadır. Bu yüzden diyet ve sağlıklı beslenme hayatlarının bir parçası haline gelmeli. Aşağıda yazılan maddeleri uygulayarak daha sağlıklı bir yol haritası izleyebilirsiniz.

· Safra kesesi taşı olanlar hangi besinden uzak durmalı derseniz yumurta derim. Yumurta, safra kesesi alınmadan önce safra kesesinin kasılmalarına neden olabiliyor. Özellikle de yağda yapılan yumurta çok daha fazla zarar verebiliyor. Eğer çok yumurta yemek istiyorsanız çok az ve sadece yumurtanın beyazını yiyebilirsiniz.

· Sakatatlar, yağlı etler, kavurmalar, sebze kızartmaları, kızartmalar, şarküteri ürünlerinden uzak durulması gerekiyor.

· Bitkisel yağlar bile safra kesesini zorlayabiliyor. Zeytinyağının da az tüketilmesinde fayda var.

· Gazlı içecekler de kasılmalara sebep olacağı için uzak durulmalıdır.

· Çiğ sebzeler uzak durulması gereken besinlerden. Pişirerek tüketebilir, haşlayabilir veya fırınlayabilirsiniz.

· Yoğurt, süt grubu yiyecekler hastaların gazını artıracağı için doktor kontrolüne gidene kadar bu besinlerden uzak durmaya dikkat edilmelidir. Kendi evinizde hazırladığınız lor peyniri gibi az yağlı peynirler yenilebilir.

· Gaz yapan taze sebze ve meyveler, kuru baklagiller ve bulgur da sınırlı ve kontrollü tüketilmelidir. Gazları alındıktan sonra yenmelidir.

http://www.avrasyahospital.com.tr/

Kaynak: HABER BÜLTENİ
Editör: HABER BÜLTENİ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam