Kültürümüzün gelişmesinde büyük önemi olan 16 Türk büyüğü, sergi ve sahne programlarında farklı şekillerde ele alınarak izleyenlere anımsatıldı. Sergide temalı ürünlerin yanı sıra kursiyerler tarafından yıl içerisinde üretilen farklı çalışmalar da yer aldı. Sergide Bizim Kültürümüz, Bizim Değerlerimiz Temalı 467 ürün, serbest çalışmalarda ise 699 ürün yer aldı.

PROGRAMDA NELER VARDI?

Nakışlarda Barbaros Hayreddin Paşa’yı anlatan Bayraklı Gemiler, Kalyonlar, El- Harezmi’yi anlatan Keçe Pano, Dede Korkut’u ve Mevlana’yı anlatan Kabartma Gravürler, Hz. Mevlana’yı, Semazenleri, Piri Reis haritasını, Evliya Çelebi’yi, Mimar Sinan’ı , Mustafa Kemal Atatürk’ü anlatan cam ürünler, Su Kabağından Gemiler, Nasrettin Hoca, Hz. Mevlana ve Mustafa Kemal Atatürk Figürleri ile lamba ve objeler, Maket Kadırga ve Kalyonlar, Yağlı Boya tablolarda Mustafa Kemal Atatürk, Fatih Sultan Mehmet, Selimiye Camii, Evliya Çelebi, Hazerefen Çelebi, Panolarda ve ahşap yakma ürünlerde Yunus Emre işlendi. Elbiselerde İstanbul slüeti, Lale figürlü elbiseler, Galata Kulesi Takılarda da aynı kompozisyonlar hakimdi. Aynı şekilde defile de ilk Kadın savaşçı ve hükümdar Tomris Hatun, Hoca Ahmet Yasevi, Yunus Emre, Taptuk Emre, Bacım Sultan, Mimar Sinan, Mevlana, Fatih Sultan Mehmet, Evliya Çelebi, Barbaros Hayreddin Paşa, Karacaoğlan’ı temsil eden kıyafetler, Tiyatro gösterilerinde, Mimar Sinan, Hoca Ahmet Yesevi, Yunus Emre ve Fatih Sultan Mehmet konu alındı, Müzik eserlerinde; Yunus Emre, Mevlana, Karacağolan, Hacı Bektaş-ı Veli, Aşık Veysel işlendi.

GELENEK HALİNE GELDİ

Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Müdürü Hülya Narsap, bir gelenek haline getirdikleri programlarıyla ilgili şunları söyledi; Kadıköy HEM üstlendiği misyon ile Türk Kültürünü tanıtmak ve yaşatmak adına göreve geldiğim günden itibaren idareci, öğretmen ve kursiyerlerimizle el ele gönül gönüle vererek 5 büyük projeyi tüm bölümlerimizin katılımıyla hayata geçirdik. Birinci; Yıl içerisinde yaşadığımız bu eşsiz şehri İstanbul’u anlattık “7 renk 7 tepe İstanbul” dedik. İkinci yıl; binlerce yıllık Anadolu Tarihini ele aldık ve bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış ülkemizi anlattık “Medeniyetlerin Kalbi Anadolu” dedik. Üçüncü Yıl kız isteme, çeyiz, kına gecesi gibi kültürel değerlerimizi “Düğünümüz Var” başlığı altında işledik. Dördüncü Yıl Türklerin hüküm sürdüğü tüm coğrafyaları ele alarak kaybettiğimiz topraklarda ki Türk Kültürünün izlerini hatırlatmak istedik ve “Kafkaslardan Balkanlara Anadolu” dedik. Bu yıl ise Türk Kültürünü anlatan, Kültürümüzün oluşmasında emeği olan değerlerimizi ele alıyoruz “Bizim Kültürümüz, Bizim Değerlerimiz” diyoruz. İşte her biri bir arşiv çalışması değerinde olan bu programlarla Türk Kültürünü gelecek nesillere taşımak istiyoruz. Yine bu zaman zarfı içerisinde; çok farklı ve büyük çalışmalara da imza attık; Çanakkale Zaferinin 100. Yıl programı, 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Milli Birlik Günü için hazırlanan “Destan Yazanların Hikayesi” Programı ve Çanakkale’den 15 Temmuz’ a konulu Karma Sergi, 81 İli Buluşturan Kırkyama çalışmasıyla 15 Temmuz Duvar Halısı, Hayat Boyu Kadıköy Resim Sergisi, 8 Mart Dünya Kadınlar gününde; Anadolunun Kadınları ve Kadıköy’de doğup büyüyen ilk kadın ressamımız Mihri Müşfik Hanım Sergileri, Beylerbeyi Sarayında gerçekleştirilen Sırdan Sırmaya Selçuklu ve Mevlana Sergisi, II. Beyazıt Hamam Kültür Müzesinde gerçekleştirilen Sırdan Sırmaya Donanmayı- Hümayun Sergisi ve bunun gibi daha nice programlarla tarihimize ışık tutmaya çalıştık.

VE AYNI ZAMANDA; Zeytin Dalı Harekatı sırasında “Gönül Köprüsü Projesiyle” Afrin Sınırında Hataydaydık, Gürcistan Devlet Halk Dansları Topluluğunun kuruluş yıl dönümünde onlarla ortak gösteri yapmak üzere Batumdaydık. Atatürk’ün Manastır İdadisine girişinin 120. Yılında konser vermek üzere Makedonya’da Manastırdaydık, Şeb-i Aruz Törenlerinde Konser vermek üzere Konya’daydık. Kırşehir Abdalları ile kursiyerlerimizin ortak düzenlediği konserde bu salondaydık. İskandinav ülkelerinin en büyük folklor Festivalinde halk oyunlarımızı sergilemek üzere Estonyadaydık. Yetişkinlere Yabacı Dil Öğretiminde yeni yöntem ve metodları öğrenmek için Oxford Üniversitesindeydik. Yetişkin Eğitiminde Avrupa’ya Yetişmek için Almanya-İtalya-Maceristan ve İspanya daydık. Yetişkin Engelli Kursiyerlerimize eğitim ve sosyal alanda yapabileceğimiz farklı ve yeni çalışmaları yerinde gözlemlemek üzere Almanya daydık. Ve burada sayamayacağım nice etkinliği bu 5 yıl içerisinde gerçekleştirdik. Her yıl ortalama yılda 1250 kursta 22.000 kursiyere ulaşarak; mesleki, akademik ve kültürel kurslarla eğitim vermekteyiz eğitim kalitemizi ve binamızı çağın gereklerine uygun hale getirmek için göreve geldiğimiz günden beri durmaksızın çalışıyoruz. Giyim Atölyeleri, bilgisayar atölyeleri, tiyatro sınıfı, Cilt Bakım Atölyesi, modelistlik Atölyesi, su kabağı atölyesi, Ahşap Yakma Atölyesinin yenilenmesi, Müzik sınıflarının teşrifatı, Konferans Salonunun ışık ve ses sistemlerinin yenilenmesi, Spor Salonu, Panel Salonu ve kulislerin yenilenmesi, kurum binamızın dış ve iç cephe boyası bunlardan bazılarıdır. Yine Bu yıllar içerisinde; Halk Oyunları Ekibimiz 2016 yılında Dünyanın en büyük kültür kuruluşu CIOFF tarafından Türkiye’yi yurt dışında temsil eden en iyi yetişkin grubu seçildi. 2017 Yılında Kurumumuz Eğitim-Öğretimde Yenilikçilik ödülleri kapsamında Bakanlık Ödülüne layık görüldü. 2018 Yılında flüt topluluğumuz Bulgaristan’da düzenlenen müzik festivalinde 2. Oldu. Yine geçtiğimiz yıl Spor Kulübümüz U 10 Kategorisinde 1. Oldu. Ve bu yıl son olarak “BEN DE VARIM” projesiyle kurumumuz İstanbul Eğitimde İyi Örneklerden Özgün Uygulamalara Projesinde 5000 inin üzerinde proje arasından EN İYİ ÖRNEK seçilerek finale kalan tek Hal Eğitimi Merkezi olmuştur. Bugün hayata geçirdiğimiz yıl sonu programı dışında sergiler, konserler, tiyatrolar, halk oyunları geceleri olmak üzere farklı günlerde ve farklı mekanlarda 20 kadar etkinliği daha gerçekleştireceğiz. Tüm bu çalışmaların ve projelerin hayata geçirilmesinde bizlerden desteğini esirgemeyen sayın kaymakamımıza, sn. İlçe Milli Eğitim Müdürümüze, proje ve çalışmalarımıza destek veren belediyemize, önümüzü açan üstlerimize, bizleri bu anlamlı günde yalnız bırakmayan siz değerli misafirlerimize, bir ekip ruhuyla ve var gücüyle çalışan idareci arkadaşlarıma ve MUHTEŞEM öğretmenlerime, ÇOK DEĞERLİ kursiyerlerimize, Kadıköy Halk Eğitim Ailesinin destek personeline ve okul aile birliğimize yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Sözlerime bugünkü programımızın konusuna da uygun olarak Yunus Emre’nin dizeleri ile son vermek istiyorum. “Ben gelmedim dava için, benim işim sevgi için. Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim.”