reklam
reklam

Gizemler şehrini keşfetmek

Eklenme Tarihi: 1 Nisan 2019, Pazartesi - 11:59   Okunma Sayısı: 180380
Çukurova’nın zengin ve bereketli topraklarından nasibini fazlasıyla almış tarım ve sanayi şehri olan Adana, her yıl içinde sakladığı gizemleri keşfetmek için gelenleri cömertçe misafir ediyor.

 

İklimi gibi insanları da sıcak ve cana yakın olan Adana, her çeşit güzelliği ile yine ve yeniden keşfedilmeyi bekliyor. Tarihi dokusu, Çukurova'ya hayat veren Seyhan ve Ceyhan nehirleri, kebabı ve daha pek çok lezzetinin yanında Adana her yıl Nisan ayında kutlanan Portakal Çiçeği Festivali ile de göz kamaştırıyor. Portakal Çiçeği Karnavalı, 2013 yılından beri Adana’da Nisan ayında halk tarafından gerçekleştirilen bir sokak karnavalı olma özelliğini taşıyor. Türkiye'nin ilk karnavalı olan Portakal Çiçeği Festivali zamanla "Nisan'da Adana'da" sloganına dönüşmüş. Sizler de keşfedecek yeni yerler arıyorsanız, Nisan programınıza Adana'yı eklemeyi sakın unutmayın. Büyülü kokusu ile insanın ruhunu yıkayan, gençleştiren ve yenileyen Portakal Çiçeği, bu Nisan ayında da Adana'yı yenileyecek ve gençleştirecek. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Adana'da yapılan Uluslar arası Masa Tenisi maçlarını izlemek için davet edildik. Ancak sıkıcı Masa Tenisi maçları, havasız ve kasvetli salon bizim Adana'yı yeniden keşfetmemiz için bir bahane oldu.

En büyük park

Adana'yı gezmeye Türkiye'nin en büyük parkı olan Merkez Park'tan başlamanızı öneririm. İstanbul'da bile böyle bakımlı, yemyeşil bir parklar görmeye alışkın olmadığımız için Adana'ya her gelişimizde ilk uğrak yerimiz olması bir tesadüf değil. Adana'yı ve Adanalıları yakından tanımak istiyorsanız, bu parkta bir kaç saat geçirmeniz yeterli olacaktır. Adana'ya ayak basar basmaz, bizi kavuran güneş, ikinci günü yerini sağanak yağmura bıraksa da gezi programımızda bir değişiklik yapmadık. Çünkü Adana yağmurda bile bir başka güzel. Günün her saati, hava nasıl olursa olsun, parkta birilerini bulmanız mümkün. Spor yapanlar, kafelerde oyun oynayan ya da kahvelerini yudumlayanlar, gelinlikle de fotoğraf çekenler.

 

Şehrin sembolü

Merkez Parkın güneyine doğru ilerlediğinizde heybetli bir cami ile karşı karşıya kalırsınız. Sabancı Merkez Camii, hem Türkiye'nin, hem de Ortadoğu'nun en büyük camisi. Altı minareli bu cami Sultan Ahmet Camii'nden esinlenerek inşa edilmiş, içerisi 28 bin 500 kişi alabilecek kapasitede. Son derece modern olan caminin klimaları kolonlara gizlilikle yerleştirilmiş. Klasik Osmanlı mimarisi tarzında yapılan camii görünüm olarak Sultanahmet Camii’ne, plan ve iç mekan olarak ise Selimiye Camii’ne benziyor. Caminin 4 yarım kubbesi, 5 kubbesi, 6 minaresi var. Bunlar 4 halife ve 4 mezhebe, İslam’ın 5 şartına, imanın 6 şartına karşılık geliyor. 32 metre çaplı ana kubbe 32 farza, avludaki 28 kubbe Kur’an’da adı geçen 28 peygambere, ana kubbedeki 40 pencere Peygamberimizin elçi olduğu yaşa ve 40 rekat namaza, 99 metrelik 6 minare ise Cenabı Hakkın 99 güzel ismine karşılık geliyor.

 

Her karışı tarih

Merkez Park'ta yüzünüzü Sabancı Camii'ne döndüğünüzde sağda Arkeoloji Müzesi'ni bulabilirsiniz.

Adana'nın ve bütün Çukurova'nın tarihi eserlerinin sergilendiği Müze, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuş. Bu nedenle Türkiye'nin en eski on müzesinden birisi. Müzede 17 bin  arkeolojik eser ve 26 bin 547 adet sikke bulunmakta. Bahçe Müze girişinde Hitit dönemine ait Kapı Arslanı, iki adet Augustus heykeli ile zengin çelenkli lahitler, küpler, mancınık gülleri, yazıtlar, sunaklar ve çeşitli mimari parçalar sergilenmekte. Giriş Kat Taş eserler salonu. Buradaki Troya savaşlarını yüksek kabartma biçiminde betimleyen mermer lahit Tarsus'tan getirilmiş. "Akhilleus Lahti" adıyla bilinmekte. Ayrıca Seyhan Baraj gölünde kalan Augusta antik kentinden getirilen Medusalı Lahit ile Magarsus antik kentinden getirilen insan boyutundaki bronz Karataş heykeli bu salonun en çok ilgi gören eserlerinden. 

Atatürk Müzesi

Seyhan Nehri boyunca ilerleyip Seyhan Caddesi'ni bulduğunuzda cadde üzerinde yan yana eski tip konaklar göreceksiniz. Sarı renkte olan konak Suphi Paşa Paşa Konağı yani Atatürk Müzesi.

Suphi Paşa Konağı Ramazanoğulları Beyliği'nin mirası. Zamanında Atatürk Adana'yı ziyaret etmiş ve bu konakta kalmış. Konak şu an Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi olarak hizmet veriyor. Evde Hatay Odası özel olarak dizayn edilmiş. Atatürk ömrünün son yıllarında Hatay’ın anavatana katılması için yoğun mesai harcamış ve 1930’lu yıllarda da Adana’yı ziyaret etmiş. Atatürk Müzesi'nin yanındaki konak ise Adana Sinema Müzesi. Sinemada emeği geçmiş Adanalıların balmumu heykellerinin, resimlerinin, film afişlerinin olduğu bir müze. Duvarlarında daha önce hiç görmediğiniz film afişleri, fotoğraflar, ödüller, kamera arkası görüntüleri ve inanılmaz hikayeler, hayatlar. Bu müze ziyaretçilerine Yeşilçam'da nostaljik bir yolculuk yaşatıyor.

Taşköprü

Adana için yine sembol yapılardan biri olan Taşköprü, Roma İmparatoru Hadrianus tarafından 4. yüzyılda Mimar Auxentius'a yaptırılmış. Osmanlı’da III. Ahmet, Abdülmecid ve II. Abdülhamit zamanında onarım geçiren Taşköprü, Cumhuriyet tarihinde 1948’de onarılmış.

Taş Köprü "Dünya'da araç trafiğine açık en eski köprü" unvanını bir kaç yıl önce kaybetmiş, artık sadece yaya trafiğine açık. Adana’daki en şahane manzaralardan biri de burası. Seyhan ve Yüreğir’i birbirine bağlayan bu köprü Adana hatırası fotoğraf çektirmek isteyenler için ideal bir alan.

Seyhan Nehri kıyısında yer alan bir yürüyüş yolu. Hem bisiklet, hem de yürüyüş yolları ayrı olarak bulunur ve biraz nefes alıp yürüyüş yapmak için Adana’daki en güzel tercihlerden birisidir.

Buradan Sallanan Köprü'ya ulaşmak çok kolay. Son derece Avrupai bir görüntüsü olan köprü,

Seyhan Nehri üzerinde kurulu ve yalnızca yayalara özgü bir asma köprü olarak kullanılıyor.

 

Büyük Saat Kulesi

Adana’nın tarihi yapılarından biri de eski şehir merkezinde bulunan Büyük Saat Kulesi. 1881 yılında Vali Ziya Paşa’nın valilik döneminde yapılmaya başlanan Büyük saat kulesi, 1882 yılında Vali Abidin paşa zamanında tamamlanmış. Yüksekliği 32 metre olan Büyük Saat kulesi Ali Müfit caddesinde bulunmakta. Kuleye 1925 yılında Almanya’dan büyük bir saat getirilip monte edilmiş. Ancak fotoğraf çekmek için sabahın erken saatlerinde gitmemize rağmen, sağlı, sollu park etmiş otomobiller, hayalimizdeki fotoğrafı çekmemize izin vermedi.

 

Tüm heybeti ile Ulu Camii

Adana’nın meşhur ve en eski camisi yine eski şehir merkezinde ziyaretçilerini ağırlıyor. Yapım yılı 1541’e dayanan cami Anadolu’da Müslümanlığın ilk yıllarında görülen cami modellerine benziyor. Yani dikdörtgen yapılı planı ile Adana için önemli ziyaret noktası. Ramazanoğulları Medresesi, hemen caminin yanında yer alan medrese bugün iç bahçesinde büyük bir şadırvan saklıyor. Büyük Saat Kulesi ve Ulu Cami’nin yanında yer alan çarşıda kazancılar, bakırcılar, sokak kebapçıları, Adana’ya has lezzetlerin satıldığı dükkanlar yer alıyor. Şehrin havasını, dokusunu solumak için uğranması gerekn bir yer. Büyük saat etrafında çarşılar, yerel satıcılar göreceksiniz. Bu muhitteki Tarihi Kazancılar Çarşısı hem yerel esnaflarıyla, hem de Adana lezzetleri ile meşhur bir nokta.

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: MURAT İLTER-YUSUF KEMAL YILDIZ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam