reklam
reklam

“DARBELER HEP TÜRKİYE KALKINACAĞI ZAMAN OLMUŞTUR”

Eklenme Tarihi: 13 Mart 2019, Çarşamba - 10:23   Okunma Sayısı: 162143
TBMM Eski Meclis Başkanı Karaman:“DARBELER HEP TÜRKİYE KALKINACAĞI ZAMAN OLMUŞTUR”

İSTANBUL

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Sanat Daire Başkanlığının ortaklaşa düzenlediği İnsanlığa Adanmış Bir Ömür “Vakıf İnsan” adı altında etkinlik düzenledi. İlahiyatçı yazar Mustafa Karataş Moderatörlüğü’nde yapılan panelin konuğu TBMM Eski Başkanı İsmail Karaman katıldı. Karaman; yaşamı boyunca şahit olduğu darbeler, 31 Mart yerel seçimler, Gezi olayları ve 28 Şubat ve 15 Temmuz darbe gibi birçok önemli konuya değindi. Karaman yaklaşan seçimlere dikkat çekerek “demokrasi eşittir sandık. Sandığa dikkat edelim. 31 Mart’ta özellikle bunun farkında olalım”dedi. 15 Temmuz  darbe girişimin Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırma harekatı olduğunu vurgulayan Karaman,  Türkiye’nin kalkınmasıyla  her zaman darbe ve darbeye teşebbüs edenler olduğununda altını çizdi. Programın moderatörlüğünü yapan ünlü ilahiyatçı Mustafa Karataş ise İsmail Karaman’ın “Vakıf İnsan” denildiğinde akla gelen nadir insanlardan olduğunu vurguladı.

TBMM Eski Başkanı İsmail Karaman panel konuşmasına şu şeklide devam etti.

 

“O DÖNEMLERDE ŞUAN Kİ TÜRKİYE HAYAL DAHİ EDİLEMEZDİ”

60 darbesinden sonra var olan havada reformculuk çok modaydı. Bir kola bağlı olman gerekiyordu. Ancak hangisine. Komünizm’in hangi dalına mensup olmak gerekiyordu. Bizler o dönemlerde sayıca çoktuk ancak dağınıktık her birimiz. Bizler milliyeti muhafazakarlar çoktuk ancak dağınıktık. Daha sonra Hukuk Talebe Cemiyet Başkanlığı’na geçtim. O dönemlerde çok aktif ve faaldim. 68 kuşağında çok büyük hareketli dönemler oldu. Bizim dönemimiz asgari iki darbeye denk geldi. İlahiyat mezunları hutbe yapamıyordu. Kışlalarda camiiler vardı ama mesai saatleri içerisinde namaz kılınamıyordu. Göstermelik bulunuyordu çoğu şey. O dönemlerde şuan ki Türkiye hayal dahi edilemezdi.

 

“DARBELER HEP TÜRKİYE KALKINACAĞI ZAMAN OLMUŞTUR”

1962 yılından itibaren abi kardeş ilişkimiz vardı. Her konudaki bilgisi üst seviyedeydi. 28 Şubat’taki bildiriyi Necmettin Erbakan başbakan olarak 3 gün boyunca imzalamadı. Hiç bir hata cezasız kalmaz nihayet o da kalmadı. Erbakan Hoca Türkiye’nin büyük gelişmesini yaptı. Darbeler genelde ne zaman olur, ne zaman Türkiye kalkınacak olursa o zaman olur. 1960 darbesi olduğunda milli gelir çok yüksekti. Adnan Menderesin önü kesildi. Erbakan zamanında milli gelir çok yüksekti ve iç borç düşürülmüştü. Ne zaman Türkiye gelişti o zaman önü kesildi ve Türkiye çok ağır bedeller ödedi.

 

“GEZİ Ol DE 28 ŞUBAT GİBİ BİR KALKIŞMA HAREKETİYDİ”

Gezi olayları 28 Mayıs 30 Ağustos. 3 ay 2 gün sürdü. Türkiye’nin bütün vilayetlerinde yaşanmadı. 79 velayetinde oldu. Taksimdeki ağaç kesme olayından toplum harekete geçiyor. Bayburt ve Bingöl dışında bütün vilayetlerinde taksimdeki olay yansıyor. 3 milyon 600 Bin kişi toplumda bu olaylara katıldı. 5 Bin 513 kişi gözaltına alındı.  4 Bin 329 kişi yaralandı. 5 kişi hayatını kaybetti. Gezi olaylarının devlete maliyeti 2 yüz 10 Milyar dolar. Peki bu para ile ne yapılır 40 tane köprü yapılabilir. 950 hastane yapılabilir. 5 tane GAP(Güneydoğu Anadolu Projesi)  ve 15 bin okul yapılabilirdi. CNN Türk Taksimde bir apartman dairesinde 12 saat canlı yayın yaptı. Avrasya koşunun görüntülerini ekrana verdiler halk taksime akın etti dediler. Gezi de 28 Şubat gibi bir kalkışma hareketiydi. 7 Haziran günü Recep Tayyip Erdoğan 20 kişiyi çağırdı ve onlara sordu ne istiyorsunuz diye. Ağaçlara dokunulmayacak denildi ve kabul edildi. Ancak Erdoğan’da 48 saat içinde taksim boşatılacak dedi.  Gazetelerde böyle davranılır mı dediler. Tayyip Bey eğer boşaltmasaydı Taksim’i Ankara’daki Kızılay Meydanı’nı ve İzmir’deki Gündoğdu Meydanı boşaltmasaydı Türkiye tam anlamıyla batardı. 15 Temmuz gibi bir darbe girişimiydi gezi olayları. Her darbe girişiminin maliyeti mutlaka oldu devlete milyar dolarlara mal oldu.1960 darbesinden sonra 25 yılda Türkiye kendini anca toparlayabildi. Her zaman Türkiye kalkındığında her zaman darbe ve darbeye teşebbüs edenler olmuştur.

Demokrasi eşittir sandık. Sandığa dikkat edelim. 31 Mart’ta sandığa dikkat edelim.

 

 

 

“AMPÜL SEMBOLÜNÜ RECEP TAYYİP ERDOĞAN BULDU”

Lojmanda Ak Parti’nin ismi için toplandık. Kitap ve parti isimleri son ana kadar saklanır. Erol Olçok 15 Temmuz şehitlerimizden karton verdi hepimize. İsimler şöyleydi Türkiye partisi, Genç Parti, Yeniden Atılım Partisi gibi isimler yazıldı. Kalkınmak istiyoruz dedik . Adalet olsun dedim. Ak beyaz temiz anlamına geliyor dedik. Amblemde de ben hukuktan mezun olduğum için terazi istiyordum. Ampül sembolünü de Recep Tayyip Erdoğan buldu. Ak parti’yi bir çok kişi bir arada kurmadı Ak Parti Erdoğan’ın  eseridir. Parti kurulur ancak parti kurmak basit bir olay değildir. İçimizden de ayrılıp parti kurmak isteyenler oldu ama bun gerek yoktu. Yad ellerde ne işiniz var. Bir Cumhurbaşkanı ki Müslümanların arkasında duruyor ve dümdüz gidiyor. Daha ne istenebilir ki. Bütünlüğümüzü birliğimizi bozmayalım. Türkiye çok kötü badireler atlattı ve atlatıyor. Kendi kendimize kurşun sıkmayalım. 31 Mart için seferberlik edelim. Sadece Türkiye için değil bütün dünya için elimizden geleni yapalım.

 

“15 TEMMUZ TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ ORTADAN KALDIRMA HAREKATIYDI”

15 Temmuz olayı şu şekilde söylenebilir. Darbeler vardır ve ihtilaller vardır. Darbeler baştaki ihtilali değiştirir ihtilaller ekonomiyi, sosyal yapıyı değiştirir. 21 Mayıs bir darbedir. Halk Partisini göndermiştir . Demokrat Partiyi başa getirmiştir. 1960 ile on yıl arasında 16 tane darbe teşebbüsü vardır. Muaffak olan Muaffak olmayan var. Gizli kalan var gizli kalmayan darbeler var. 15 Temmuz darbe girişimi Muaffak olamadı çünkü hükümet, devlet ve sistem güçlüydü. 15 Temmuz darbe de değildi ihtilalde değildi. 15 Temmuz Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırma harekatıydı. Bu bayrağın indirilmesi hareketiydi.

15 Temmuz gecesi evimdeydim yemek yiyorduk çocuklarımla . Bir uçak uçtu f-16 çatıya mı düştü dedik. Televizyonu açtık askerler boğaz köprüsünü kapatmış. Bana bir telefon geldi “Askerler iki korumamızın silahını aldı diye” . Darbe olduğunu anladım. Türkiye de yapılan tüm darbeler sınıfta kalmıştır. Asker Türkiye’nin yükünü kaldıramaz asker siyasete karışmamalı. Ben çok darbeler gördüm ve darbelere direnmek gerektiğini biliyorum. Hemen Cumhurbaşkanını aradım . Başbakanımızı aradım. Ama ulaşamadım. Ne yapmam gerekiyor diye düşündüm. 15 Temmuza kadar hiç bir darbede meclis bombalanmamış veya darbe sırasında meclis açılmamıştır. Kendi kararımla meclisi açtım . Milletvekilleri beni aradı darbe oluyor. Ne yapabiliriz dediler. Meclise gelin dedim. Anadolu Ajansına ve TRT’ye mesaj gönderdim. Acil toplantıya çağırıyorum diye mesaj gönderdim. İlk önce 3 milletvekiliydik. Daha sonra sayımız 17’ye çıktı. Ben Çankaya ‘ya çıkıyorum hükûmeti alıp meclis ve hükümet birlikte direneceğiz dedim. Çoğu bakanımız geldi.105 milletvekili meclisteydik. Her partiden milletvekillerimiz vardı. O gece bildiri hazırladık. Tüm partiler 4 parti o bildiriyi imzaladı. Böylece tüm dünyaya birliğimizi gösterdik. O gece o mecliste ben herkesin abisiydim. Bir bütünlük içindeydik. Millet indi meydanlara .Cumhurbaşkanımız havalimanına hemen indi. Ve o gece en çok kadınlarımız çok cesurdu. Eğer o gece bir araya gelmeseydik. Osmanlı devleti gibi bu devleti yıkacaklardı.

 

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: ZEHRA EVCİL

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam