reklam
reklam

2 Bine Yakın Çizgi Roman Kapağı İle Bir Usta: Aslan Şükür

Eklenme Tarihi: 21 Aralık 2018, Cuma - 10:59   Okunma Sayısı: 277812
Siyah beyaz televizyonların olduğu dönemlerde bir renk, heyecan için okurdu sevenleri çizgi romanları… 70’li yılların vazgeçilmeziydi. Her bir sayı merakla beklenirdi. Bu romanların usta çizeri Aslan Şükür… 70 ve 80 kuşağının yakından tanıdığı bir isim. Zagor' dan Mister No'ya, Mandrake' den Kızıl Maske' ye, Gordon'dan Judas'a ve daha birçok karaktere çizimleriyle hayat verdi. Çok sayıda çizgi roman kapaklarına imza attı. Özellikle 80’li yılların önemli bir yayınevi olan Tan Yayınları’nın kapaklarıyla dönemine damgasını vurdu. Çizim sanatçısı Şükür, 47 yıldır çizdi ve çizmeye devam ediyor. Çizgilerin ustasıyla meslek hayatını, çizgi romanları konuştuk.

İSTANBUL

 

Çalışma hayatınızdan bahseder misiniz?

47 yıl Cağaloğlu’nda çalıştım. Ancak bu sanılmasın ki iş yerim o mekândaydı. Çalışma hayatımı evde sürdürdüm. Piyasa olarak çalışmalarım oradaydı. Genel olarak ise Türkiye ve Dünya’nın her tarafına çalışmalarım oldu. 47 yılıdır çizdim ve hala da çiziyorum.

 

Evden çalışmanız size nasıl bir özerklik ve olanak sağlıyor?

Tan Yayınları ile anlaşma yaptığımda iki yıl boyunca ofiste çalıştım. Ancak zamanla bazı şeyler sıkıntı olmaya başladı. Ben resim çizdiğim için zamanla kafam ambale olmaya başladı. Yol sıkıntı olmaya başladı. Cağaloğlu’ndan Bakırköy’e tren ulaşımı vardı o zamanlarda. Trenle gidip gelmek sıkıntı oluyordu. Benim yaptığım iş resimdi sonuçta. Tan Yayınlarının editörü Sezen Bey’e evde çalışmayı teklif ettim. Kendisi de hiç bir sıkıntı olmayacağını söyledi. Bu şekilde çalışmalarım çok daha verimli oldu. Tan Yayınlarında dokuz tane dergi çıkıyordu. Onun dışında çocuk kitaplarının kapakları ve başka yayın evininde kapakları vardı onları da yapıyordum. Çok hızlı çalışmaya başladım. Bundaki en büyük etken evde çalışmamdı.

 

Yakın bir zamanda biyografinizle ilgili belgesel çekildi. Biraz bundan bahseder misiniz?

Belgeselim dokuz yerde gösterimi yapıldı. Şimdi ise İngilizce dublajları yapıldı. Belki yurt dışında yarışmalara katılacağız. Belgesel gösterimlerimiz hala devam ediyor.

 

 

 

İlk mesleğe başladığınızda belgeselinizin çekileceğinizi hayal etmiş miydiniz?

Hiç aklıma bile gelmezdi. Bizim orijinal yaptığımız resimler zamanla kapış kapış satıldı ve koleksiyonerlerin de ilgisi büyüktü. İlk başladığımda gün gelipte bu kadar kıymetlenebileceğini hiç düşünmedik. Sonraları sosyal medya aracılığıyla nostalji olmaya başladı. Ben Türkiye’de çizerken orijinalleri birçok ülkede basılıyordu. Balkanlarda Hindistan’da bile basılıyordu. Hindistan’da bile çok tanındık. Sonraları sosyal medya da “Kızıl Maske” karakteri ile baya genişledi. Bunu Türkiye’de de çizen varmış denildi. Orada Kızıl Maske’nin çizimi mordur. Yurt dışında bizden daha iyisin dediler çizimler için. Birçok sipariş almaya başladık. Avusturya’ dan siparişler var hala çalışıyoruz.

 

Meslekten emekli olmayı düşündünüz mü?

Allah ömür verirse hala çalışıyorum. Sanatçının emeklisi olmaz. Zamanında 45 bin basım yapılırdı. Zagor, Mister No… Şimdilerde ise 8 bin satarsa çok iyi diyoruz. Okuyucu azaldı.70’ li yıllarda televizyon yaygın değildi. Ben 1971 yılında girdim Tan Yayınlarına. Her şey siyah beyazdı. Renkli eserler ortaya çıkınca okuyucunun çok hoşuna gitmeye başladı. O zamanlarda okuyucu çoktu. Şimdilerde çok az bunun dijitale yönelmenin etkisi de var. Kitaplar, kapaklar dijital. Ancak koleksiyonerler boyayı görmek istiyor. Bana soruyorlar “dijitale bakış açın nedir “ diye bence ressamlar dijitalden destek alabilir. Ama hiç resim bilmeyen biri çalışmalarını dijitale dayandırırsa ayıp etmiş olur. Resmin ruhunu görmek başka bir şey… Bizim dönemdeki çizerlerin hiç biri dijitale girmedi, renk yeteneğini kaybetmek istemediler. Çünkü kolaya alışırsak renkleri kullanmak zor gelir. Makinanın verdiği renklerde farklı oluyor ancak fırça yeteneğini kaybetmek istemiyoruz.

 

En çok tercih ettiğiniz boya çeşidi nedir?

Çalışmalarımda guaj boya kullanırım. Çok hızlı çalışıyorum. Yağlı boya çabuk kurumuyor. Guaj boya çok zor bir boya çeşididir. Yağlı boya ve sulu boya karışımı bir boya. Kullanması zor bir boyadır. Çabuk kuruduğu için tercih ediyorum.

 

 

Çalışma yoğunluğunuz nedir?

Çalışma hayatına başladığımda Zagor, Toms Braks’la başladık. Sonra ‘İlk Türk Feza Pilotu’ karakteri gibi araya farklı karakterlerde girdi. Daha sonra ise Mister No, Mandrake ve Kızıl Maske, Yüzbaşı Volkan gibi birçok karakter gibi en az 10 kitap yapılıp bunların yedekleri de yapılıyordu. Birçok başka kitaplarda bulunuyordu. Dünyanın en hızlı çalışan kişisiydim. 2 bine yakın çizgi roman kapağı 7,8 illüstrasyon vardı. Hala da çalışıyorum.

 

Günlük kaç saat çalışıyordunuz?

Evde çalıştığım içim mesai kavramım yoktu. İstediğim zaman çalışıyordum istediğim zaman uyuyordum. Yaptığım çalışmaları evden alırlardı. Eşimle birlikte sosyal hayatımızı da ihmal etmezdik. Eğlenceli bir yaşantımda oldu.

 

Üretirken nelerden etkileniyorsunuz?

Tüketici Zagor istiyor örneğin… Kalkıp çizerdim. Örneğin bir film izlerken ya da bir gazete okurken bir resim ya da bir figüre görüyorum hemen onu kapıyorum. Oradan alıp yorumlayıp çevirebiliyorum. Benimki doğal gelişiyor. Dijital kullanmadığım için kullandığım materyaller farklı oluyor bu nedenler bir şeyler o figürlere katabiliyorum. Dolaysıyla ilham kendiliğinden geliyor. Çok sıkı çalıştığım içim sürekli kafamda iş dönüyor.

 

En vazgeçemediğiniz karakter ve çizdiğinizde güzel olmuş dediğiniz figür?

Kızıl Maske. Ancak benim için hepsinin yeri farklı. Çünkü birine çalışırken diğerini özlüyorsunuz. Hepsi benim için farklı ve ayrı bir güzel.

 

Çizdiğiniz karakterler çok gülmeyen yüzler bunun bir nedeni var mı?

Evet, çizdiğim karakterler çok gülmez. Gülen var ama çok az. Bunlar macera ve aksiyon kitabı. Her zaman söylüyorum. Sert bakarlar çünkü aksiyon vaat ediyor. Ama bu bakışlar aynı zamanda hoş bakışlar çünkü bunlar kahraman.

 

Kaç çocuğunuz var?

Bir kızım var İngilizce öğretmeni. İki tane torunum var. Bir kız bir erkek.

 

 

Aileniz çalışma alanınıza dâhil olur mu?

Kızım gelir bakardı ve rahatsız etmez. Torunlarım daha küçük. Kızımda bir ara meraklıydı. Ancak şu anda değil. Ailede resim çizen yok benden başka. Ben küçükken annemin yemek kitaplarına çizim yapardım. İkinci sınıfa giderken bu çizimleri yapardım. Çizimlerim ise kovboy, at, kılıç, tabancaydı.

 

Yemek kitapları karalayarak başladınız demek. Yemekle aranız nasıl?

Çok fazla yemek yemem. Ancak yemek seçerim. Sebzelerde biraz seçiciyim.

 

Çizerken en çok sevdiğiniz renk nedir?

Tüm renkleri çok severim. Ancak en çok sevdiğim renk kırmızı. Ancak yeşil, mavi, mor, sarı hiç birinden vazgeçemem.

 

Türkiye ‘de koleksiyonerlerin ilgisi nasıl?

O çizimlerle büyüyen koleksiyoncuların ilgisi hala yoğun. Bende 800 ‘e yakın çizim vardı hiç biri kalmadı.

 

Sizlere nasıl ulaşıyorlar sipariş için?

Telefonla ve sosyal medya aracılığıyla ulaşabiliyorlar. İki yıla yakındır sosyal medya kullanıyorum ondan önce ünlü bir satış sitesinden bulup sipariş ediyorlardı. Sosyal medya aracılığıyla Amerika, Avusturya, İtalya her yere ulaşabiliyor çizimler. İtalya’da Zagor’dan dolayı çok tanınıyoruz.

Resim yaparken sessizliği çok severim. Müziğimi açarım o şekilde çalışırım. Sinirli bir adam değilim. En güzel sakin ve sessiz ortamda çalışılır. Yaptığım işin hakkını veririm. Güzel olması için sonuna kadar uğraşırım.

 

Resim yapmadan önce uğraştığınız başka bir şey var mıydı?

Kendimi bildim bileli resimle uğraşırım. Tan Yayınlarına geçtiğimde çaylak olduğum dönemde bile ustaların aldığı ücreti alırdım. Yapmak istediğim meslekle uğraşıyorum. Üniversitelerde davetler ve belgesel gösterimleri oluyor katılım sağlıyorum.

 

Belgeselinizi kim çekti?

Hakan Tunga çekti. Kendisiyle görüştüğümde ‘70’li ve 80’li yıllara damgasını vuran sendin’ dedi. ‘Belgesel çekelim, senin belgeselin yapılmalı’ dedi . 8 ay sürdü çekimlerimiz. Belgeselimiz şu anda sosyal medyadan ulaşamazsınız. Çünkü, daha gösterim aşamasında. Meslek hayatım ve kendi hayatımla ilgili çektik.

 

Kaynak: ÖZEL HABER/RÖPORTAJ
Editör: ZEHRA EVCİL

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam