reklam
reklam

SEN-DE-GEL DERNEĞİ 385 BİN KİŞİNİN HAYATINA DOKUNDU

Eklenme Tarihi: 12 Aralık 2018, Çarşamba - 10:20   Okunma Sayısı: 135224
Afrika'nın açlık ve susuzluk ile yaşam mücadelesi veren Gambiya ve Senagal'de yaşayan 385 bin insanın yaşamına destek sağlayan SEN-DE GEL Derneği  2012 - 2018 yılında yaptığı çalışmaları İbrahim Betil'in sunumuyla Apa Nef Plaza'da gerçekleştirilen toplantı ile anlattı. Dernek üyeleri ve gönüllülerin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda Afrika'daki yoksul yaşam için yapılan çalışmalar anlatıldı. Toplantıda sunum ve konuşma yapan İbrahim Betil" Gambiya ve Senegal'deki en büyük sorunun susuzluk olduğunu vurguladı. Betil, "Ciddi bir şekilde açlık ve susuzluk sorunu var . Oradaki çocukların çoğu beş yaşına gelmeden temiz suya erişemedikleri için hayatını kaybediyor" dedi.

İSTANBUL
Bir çoğumuz İbrahim Betil'in kurucusu olduğu bu Derneği yoksul bölgelerde sürdürülebilir projelerle tanıdık .SEN-DE-GEL Derneği, Ulusal ve uluslararası ölçekte, sosyal ve ekonomik alanda nitelikli ve sürdürülebilir gelişimi sağlamak amacıyla projeler üretiyor. Kar  amacı gütmeyen bir topluluk olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Dernek faaliyet gösterdiği bölgelerde yeni su kuyuları, eskimiş su kuyularının rehabilitasyonu, güneş panelli içme suyu dağıtım şebekeleri, değirmen, ak darı ve yer fıstığı işleme, kadın bahçeleri, okul,  sebze meyve bahçeleri, küçükbaş hayvancılık ve güneş enerjisi aydınlatma projeleri gibi çalışmalar yer alıyor. Görsel sunumla yapılan çalışmalar toplantı da anlatılırken bölge halkının yaşantılarından kesitler katılımcılara izletildi.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR PROJELER İLE ONLARA DESTEK OLMAYA ÇALIŞYORUZ”

Türkiye’nin en büyük gençlik kuruluşu olduklarını belirten İbrahim Betil,  81 ilde 132 Üniversitede binlerce genç ile sosyal sorumluluk projeleri yaparak her sene 700 bin insanın hayatına dokunduklarını vurguladı. Afrika’nın çeşitli köylerini ihtiyaçları ve bölge halkını tanımak için gezdiklerini söyleyen Betil, “Oradaki yaşamı gördükten sonra toplum Gönüllüleri’nin dışında  ayrı  bir platform oluşturulması gerektiğini düşündük. Oradan döndükten sonra bir dernek kurduk yardım amaçlı olmasın dedik. Sürdürülebilir projelerle onlara destek vermek amacıyla faaliyet göstersin diye düşündük “diye belirtti.

 

 

 

“GAMBİYA VATANDAŞLARININ İHİYAÇLARINI YERİNDE GÖRMEK İSTEDİK”

İbrahim Betil, SEN-DE-GEL Derneği’nin yola çıkış hikayesini ile yalın ve dinlendirici anlatımıyla şu şekilde anlattı: Bir gün Eminönü’nde toplantıya gittiğimde kapıdan içeriye iki tane siyahi vatandaş girdi. Kim bunlar dedim bizim orada küresel ilişkiler bölümü var toplumsal gönüllülerinde bizden randevu istemişlerdi. Gambia’dan geliyorlarmış amaçları toplum birliğiyle iş birliği yapmakmış. Bende o zamana kadar Gambiya’nın nerede olduğunu haritada bilmiyordum. Bu iki adamın anlattıklarını biraz dineldim çok etkilendim. Akşam onları yemeğe götürdüm. Açık bir büfe yemeğine gittik .Onlar sadece o açık büfeden pilav aldılar. Onlar orada kadın ve çocuk gelişimi için bir sivil toplum girişimi başlatmışlar. Gece nerde kalacaklarını bilmiyorlardı. Yanlarında sırt çantaları rüzgar nereye götürürse oraya gidecekler. Bu kadar plansız bir yaşam . Ben ilk başta Gambia vatandaşını yerinde görmek istedim. Çünkü bu vatandaşların ihtiyaçlarını yerinde görmek istedim. Gambia’ya gidiş öyküm bu şekilde başladı. Oradaki yaşamı gördükten sonra dedim ki bu toplum gönüllüleri ile olacak bir iş değil ayrı  bir platform oluşturulmalı diye düşündüm. Ayrı bir dernek kurulmalı diye düşündük. Oradan döndükten sonra bir dernek kurduk yardım amaçlı olmasın dedik. Sürdürülebilir projelerle onara destek vermek amacıyla faaliyet göstersin diye düşündük.

TÜRKİYELİ YOKSUL İLE AFRİKALI YOKSUL AYNI DEĞİL “

Türkiyeli yoksul ile Afrikalı yoksul kelimeleri aynı anlamı taşımıyor. Türk yoksulun büyük çoğunlukla ücretsiz sağlık hizmeti, ilköğretim, aş evi, huzur evi, valilik-belediye fonları, yakacak yardımları ve başvurabileceği çok sayıda resmi, özel yardım kuruluşu var. Ve en önemlisi Anadolu kültüründen gelen insanı var. Mülteci açısından ise devletten aylık maaş, içinde aç kalmayacağı çadır kent, ücretsiz eğitim, hatta sınavsız üniversite var. Gambia’da ise bunların hiçbiri yok. Bırakınız bunları, içecek su yok. Susuzluk had safh ada, temiz olmayan içme suyu çocuk ölümlerin başlıca bir nedeni.” 

 

“ÇOCUKLARIN ÇOĞU BEŞ YAŞINA GELMEDEN TEMİZ SUYA ERİŞEMEDİKLERİ İÇİN HAYATINI KAYBEDİYOR”

Ciddi bir yoksulluk ve açlıkla mücadele eden bir ülke olduğunun altını çizen İbrahim Betil, Özellikle suyun orada çok önemli bir sorun olduğunun altını çizdi. Oradaki çocukların çoğunun  beş yaşına gelmeden temiz suya erişemedikleri için hayatını kaybettiğini vurgulayan Betil, oradaki günlük yaşamla ilgili şunları belirtti:” Barınma ortamlarına ev denilemez. Kadınların sırtlarında çok büyük yük var hem çocukları var hem de satış yaptıkları ürünleri taşıyorlar. Ama yüzlerinde hep bir gülümseme çünkü oranın kadınları çok güçlü.Tuvalet denilemeyecek yerde ortak kullanım alanı. Eğitim durumu boş yerler. Kara tahtaya tebeşir olmadığı için çakıl taşı olduğu zaman yazabiliyorlar. Tabletleri var ancak tablet deyince şaşırmayın çünkü onların tabletleri eskiden kalma tahta tabletler.Tabletlere yazı yazıyorlar daha sonra onları silmek için de o tahtayı tableti kuma sürtüyorlar. En önemli sorun açlık : Mutfaklar ortak kullanılıyor. Ben o akşam yemeğe götürdüğüm kişilerin neden sadece pilav aldıklarını anladın. Çünkü orada yemek sadece pilav. Her gün bir iki köyde toplantılar yaptım eski bir İngiliz sömürgesi olduğu için iletişim kurmak zor olmuyor. Çünkü orda resmi dil İngilizce. Köye ilk gittiğimizde beyaz adam ilk gördükleri için yaklaşık köyün tamamı geliyordu. Köylere ilk gittiğimde onlara soruyordum en çok neye ihtiyaç var diye. Herkes sıra sıra söz alıp ihtiyaçlarını söylüyordu. Orada yerel yöneticilerle ve kadınlarla toplantılar yaptıktan sonra ve dedim ki sende gel derneği kurulmalı.

 

 

 

“AYDINLANMA İÇİN GÜNEŞ ENERJİSİ HAYATA GEÇİRİLDİ”

Bugüne kadar 3 tane köye ekmek fırını yaptıklarını ifade eden İbrahim Betil,  ekmeklerden sadece o köyde yaşayanlar değil çevre köydekilerde yararlandıklarını belirtti. Türkiye’ deki  destekçilerinin  Kara fırın  olduklarını söyledi.  Elektriğin olmadığını söyleyen Betil, Aydınlanabilmeleri için ve okula giden çocukların akşam eve geldiklerinde bir şeyler yapmaları için elektrik sorunu için güneş enerjisini devreye koyduklarını söyledi. Halkın aydınlanmak içim mum kullandıklarını  ancak mumun bile  onlar için önemli bir maliyet olduğunu vurgulayan Betil, “Güneş enerjisini hayata geçirecek projeler gerçekleştirdik. 585 aileye güneş enerjisiyle aydınlanma panelleri verdik. Güneş enerjisiyle sulama sistemleri yaptık. Kadın tarlalarında kullanılıyor.Güneş enerjisiyle ısıtma sistemleriyle lokantalarda bu sistemi kullanıyorlar” dedi.

 

“38 KÖYE MAZOTLA ÇALIŞAN DEĞİRMENLER VERDİK”

Ana gıdanın pirinç olduğunu belirten İbrahim Betil, En büyük sorunlardan birinin  pirinç üretmek  olduğunu söyledi. Betil,38 köye mazotla çalışan değirmenler verdiklerini ifade etti. Yüzlerce insana bu şekilde katkı sağlandığının altını çizen Betil,” değirmenler ile sağlık ve zaman tasarrufu sağlandı. Kadınlar çok güçlü ama sorumlulukları çok fazla. Bizim hayata geçirdiğimiz önemli projelerden biri kadın tarlaları. Güneş enerjisi ve sondaj çalışmalarıyla bu tarlalar destekleniyor. Ektikleri sebzelerin önemli kısmını satabiliyorlar. Derneğimizin oradaki vatandaşlara mikro kredi verebiliyorlar. Bir ay önce Senegal’de 18 kadına ve 1 erkeğe bu desteği sağaldık. Önceliğimiz kadınlar. Su kuyusu olan yerlerde de 30 m derinliğinde olabiliyor. Bir kova suyu çıkarmak oldukça zahmetli. Su kuyusuna destekçiler şirketler, birleşmiş milletler ve şahıs olarak bağış yapanlar oluyor” diye konuştu.

 

“385 BİN İNSANIN YAŞAMINI DEĞİŞTİREREK KALICI DEĞİŞİM YAPTIK”

Yaklaşım 1 milyon insanın  susuzluk çektiğini vurgulayan Betil, devletlerin  bugüne kadar düzeltmeyi beceremediğini  söyledi. Betil sözlerini şu şeklide sürdürdü: Biz sivil toplum olarak bu işin içine girdik. Bir grup gönüllü bu işin içine girdik. 2012 ve 2018 yaptığımız projeler, Hayvancılık, su kuyuları, değirmenler, Tavuk çiftlikleri, balıkçı tekneleri, kadın bahçeleri ve bir okul yaptık. NEF katkılarıyla. Biz yardım amaçlı değiliz sürdürülebilir destekler ve projelerle oradaki insanların temel ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ve bugüne kadar 385 bin insanın yaşamını değiştirerek kalıcı değişim yaptık. Yardım kuruluşu değiliz.

“YARDIM KURULUŞU DEĞİLİZ “

“Sen De Gel Derneği bir ‘yardım’ kuruluşu olmadığına değinen İbrahim Betil, “En az gelişmiş ülkelerde yaşayan insanların yereldeki temel ihtiyaçlarını dinleyip öğrenerek bu insanların potansiyelini harekete geçirebilecek, ihtiyaçlarını karşılayacak sürdürülebilir projeler geliştirilmesi amaçlanıyor” dedi. Betil, Sen De Gel Derneği’nin amacı elindeki imkânlarla az gelişmişliğe, yoksulluğa ve yokluğa, güncel, gerçekçi bir boyut ve kesin çözüm getirmeye çalışmak olduğunu söyledi. 

 

DESTEKÇİLER VE BAĞIŞÇILAR KİMLER? 

Sen De Genel’in kurumsal ve bireysel farklı destekçileri/bağışçıları var. Başbakanlık TİKA, The Coca Cola Foundation, UNDP, Mogul Tekstil bugüne kadar büyük bağış yapan kurumlar. Bunun dışında küçük miktarlarda bağış yapan kurumlar ve pek çok birey de var

 

 

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: ZEHRA EVCİL

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam