reklam
reklam

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan AB'ye sert tepki: Bunlar samimi yaklaşımlar değil

Eklenme Tarihi: 16 Aralık 2014, Salı - 13:00   Okunma Sayısı: 132898

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'ye 2 günlük resmi ziyaret gerçekleştiren Norveçli mevkidaşı Borge Brende ile baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda yaptığı açıklamada ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Bakan Çavuşoğlu, "Kendisiyle gerek baş başa görüşmemizde gerekse heyetler arası görüşmemizde ikili ilişkileri değerlendirdik. Çok iyi düzeyde olan siyasi ilişkilerimizin daha ileri düzeye gitmesi için birlikte çalışacağımızı teyit ettik" dedi.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 1 milyar 6 milyon dolar olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Bunun daha ileriye gitmesi için kararlılığımız mevcut. İş adamlarımızın belli alanda işbirliği var ama bu bize yetmiyor. Norveçli işadamlarının Türkiye'deki yatırımlarını artırmalarını istiyorum. Özellikle petrol ve doğalgaz aramalarında birlikte çalışabiliriz. Bölgesel konuları da değerlendirdik. Değerli dostum yakın zamanda Tahran'daydı ben de bu akşam Tahran'a gideceğim. Suriye ve Irak konularını görüştük" ifadelerini kullandı.

AVUSTRALYA VE AFGANİSTAN'DAKİ TERÖR SALDIRILARI

Ziyaret dünyadan üzücü haberlerin geldiği bir döneme de denk geldiğine dikkat çeken Çavuşoğlu, "Avustralya'da bir terör saldırısı oldu. Biz terörün nereden gelirse gelsin her türlüsünü kınıyoruz, lanetliyoruz. Diğer yandan Pakistan'da Peşaver'de Taliban'ın öğrencilere ve öğretmenlere saldırısını üzüntüyle duyduk. 80'den fazla yaralı var, 104 öğrenci ya da öğretmenin vefat ettiği haberi geldi. Büyük bir üzüntüyle bu haberleri alıyoruz. İnşallah terörle mücadelede uluslararası örgütler ve ülkeler olarak daha kararlı bir şekilde adım atarız. Suriye ve Irak'taki DAEŞ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadelede bu kararlılığı gösteririz" dedi.

BAKAN ÇAVUŞOĞLU'NDAN AB'YE SERT CEVAP

Açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Bakan Çavuşoğlu, bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerini Avrupa Birliği (AB) Yüksek Temsilcisi Mogherini çok şaşırtıcı bulduğunu söyledi. Bu karşılıklı açıklamalar ilişkilerde bir gerilim yaratır mı? Sayın Başbakan'ın Ocak'ta Brüksel'e gitmesi planlanıyordu, bu ziyareti etkiler mi? Sizin AB ile bu diyalog üzerine bir temasınız oldu mu?" sorusuna, "Benim henüz bir temasım olmadı. Dün Bakanlar Kurulu vardı, onun öncesinde de TBMM Bütçe görüşmemiz vardı. Henüz bir temasımız olmadı ama açıklamaları görüyoruz. Türkiye'de yürüyen bir yargı süreci var ve gözaltına alınan insanlar arasında gazeteciler de var. Gazetecilerin içeride olmasını, tutuklanmasını biz de arzu etmeyiz fakat burada açıklamalara baktığınız zaman bana yazılan mektubu da basın sızdırmışlar, 'Bu gazetecilerin derhal serbest bırakılması' diye AGİT temsilcisinden geliyor, basınla ilgili. Şimdi hem güçler ayrılığından hem yargının bağımsızlığından bahsedeceğiz hem de yürütmeye 'derhal bunları bırakacaksın' talimatı göndereceksiniz; biz buna karşıyız" karşılığını verdi.

"Biz isteriz ki hiçbir gazeteci hapiste olmasın" diyen Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "İçerideki bir gazeteci bile bizim için farklıdır hele hele gazetecilik faaliyetinden dolayı bir gazetecinin bile içeride olması çok fazladır. Bunu AB Parlamenterler Meclisi Başkanı'yken de söylüyordum, şimdi de söylüyorum. Fakat 'gazeteciler hiç suç işlemez, o yüzden gazeteciler kesinlikle gözaltına bile alınmamalıdır' yaklaşımını da doğru bulmuyoruz. Siyasetçiler de suç işliyor, çok sevdiğimiz bir sanatçı da suç işliyor, hapse giriyor Türkiye'de görüyoruz, başka ülkelerde de görüyoruz. Bir bakıyorsunuz herkesin hayranlıkla izlediği bir sporcu da suç işleyebiliyor neticede gazeteci de suç işliyorsa o da dokunulmaz olmamalıdır. Ama bir soruşturma süreci var, 7-8 kişi serbest bırakıldı ve Başsavcı'nın açıklamasına göre bu insanlar gazetecilik faaliyetlerinden dolayı değil silahlı bir suç örgütü oluşturmaktan dolayı gözaltına alındılar ve soruşturma sürecine geçildi. Bunun sonucunu beklemeliyiz, iddianameyi görmeliyiz. Bizim de bu konuda detaylı bilgimiz yok sadece başsavcının açıklaması var.

AB'den gelen açıklamaya bakınca bir hukuki süreç başlatıldı, bu sürecin içinde gazeteciler de olunca doğrudan ağır eleştiriler ondan sonra müzakere sürecini durdurmaya yönelik tehditler... Bunlar samimi yaklaşımlar değil; daha doğrusu AB ile aramızda oluşturulan samimi sürece ters düşüyor. Biz AB'ye üye olmak, müzakerelerin hızlandırılmasını istiyoruz, son 12 yılda basın ifade özgürlüğü başta olmak üzere çok önemli reformlar yaptık, yapmaya devam edeceğiz. 2015-2019 Eylem Planı'nı açıkladık, hangi adımları atacağımız söylüyoruz, daha fazla fasıl açılsın istiyoruz, yargı ve temel haklar faslının açılmasını istiyoruz. Bunları da engelleyen AB ama biz açılış kriterlerini bile yerine getirdik.

Herkes gazetecilerin şu anda tutuklanmasından dolayı üzüntüsünü dile getirebilir ve yargı sürecinin şeffaf olmasını dileyebilir, temennide bulunabilir, bu konuda çağrıda da bulunabilir ama bir yargı süreci başladıktan sonra Türkiye'ye ve hükümete, yürütmeye yönelik bu kadar ağır eleştiriyi kabul edemeyiz. Öyle 'bunları derhal serbest bırak' talimatını da kabul etmiyorum. Daha mektubun detayını görmedim ama mektubu kendileri basına sızdırdılar, böyle yazdıklarını, söylediklerini belirtiyorlar. Bunlar doğru şeyler değil ama İngiltere'de gazeteciler hapse girdi, gazete kapandı, neden, gazetecilik faaliyetinden mi, illegal dinlemelerden. Olabiliyor maalesef ama biz arzu ediyoruz ki hiçbir gazeteci içeride olmasın, şu anda süreçte gözaltına alınan insanlara suçludur diyemeyiz ta ki iddialar ispatlanana kadar. Başsavcının açıklamaları da son derece net ortada."

NORVEÇ DIŞİŞLERİ BAKANI BRENDE

Norveç Dışişleri Bakanı Borge Brende, Ankara'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye ile Norveç ilişkilerinin giderek gelişen bir çizgi izlediğini belirten Brende, "Her yıl Türkiye'yi 400 binden fazla Norveç vatandaşı ziyaret ediyor. Norveç'te Türkiye ile ilgili yoğun bir bilgilendirme var" dedi.
İki ülke arasında dış yatırımlar konusunda büyük bir potansiyel bulunduğunu vurgulayan konuk bakan, "Hem Suriye'deki kriz nedeniyle yakın bir işbilriği içerisindeydik. Aynı zamanda DAEŞ terörüyle ilgili gelişmeleri nasıl durduracağımız konusunda istişarelerde bulunduk. Suriye'yle ilgili doğru yolda ilerliyoruz, IŞİD'in nasıl durdurulacağı konusunda 2015 yılında da bu siyasi krize çözüm bulmak için yoğun bir çaba harcamalıyız. Görüşlerimizi, işbirliğimizi ve ülkelerimiz arasındaki ittifakı son derece önemli buluyorum" şeklinde konuştu.

Açıklamalarının ardından gazetecilerini sorularını cevaplayan konuk Bakan, "Güney Akım projesi iptal edildi. Norveç bundan nasıl etkilenir?" sorusuna, "Hepimiz enerji güvenliğinin Avrupa için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Rekabet açısından da bu son derece önemli. Güvenilir enerji kaynağına erişim önümüzdeki dönemlerde üzerinde duracağımız konu olacak. Özellikle doğalgaz konusunda tedariğine devam edeceğiz. İleriki yıllarda bunun miktarını artırabiliriz. Güney Akım'la ilgili hem doğalgaz hem de petrol fiyatlarında baktığımızda, sadece Başkan Putin'in Güney Akım'ın maliyet etkin olmadığı sonucuna varıyorum. Artık buradaki iş modeli çalışır olmaktan çıkmıştı. Bu tabii ki Türkiye için önemli fırsatları beraberinde getirebilir. Norveç şirketleri hem Azerbaycan'da hem de Türkiye'de geçen petrol, doğalgaz hattına yatırım yapmış bi ülke. Bu anlamda enerji güvenliği ikili konularımızın başında geliyor. Şunu garanti edebilirim: Norveç güvenilir bir enerji kaynağı olmaya devam edecek" karşılığını verdi. 

Kaynak: İHA

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam