İSTANBUL

İş kazalarının en yoğun gerçekleştiği zaman diliminden birinin işe başlanılan birinci saat olduğu pek çok araştırmada görülüyor. Yapılmayan ya da yetersiz ve dengesiz yapılmış kahvaltının zihinsel ve bedensel konsantrasyonu etkilediği yapılan araştırmalardan da  biliniyor.

Beslenme ile iş kazaları arasında bağlantıyı yaptığı  araştırmayla ortaya koyan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi / Beslenme Grubu da “Ülkemiz genelinde büyük işyerlerinde yemek firmaları tarafından yemek dağıtımı yapılmaktadır. Ancak bu firmaların denetimleri yetkin kadrolar tarafından yapılıyor mu?”  sorusunu gündeme taşıyor ve asgari ücretin brüt 2029,50 TL, net olarak 1603,12 TL olduğu düşünülünce bir işçi ve ailesinin yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmesi için  gerekli olan sağlıklı gıdaya erişim hakkının engellendiğine dikkatleri çekerek 2018’in ilk dokuz ayındaki, beslenme zehirlenmelerini bir rapor haline getirdi.

İSİG’in hazırladığı rapora göre; ülkemizde son 9 ayda en az 57 olay görüldü. En az 11 bin 649 kişi gıdadan zehirlenmiş ve 6 insanımız da hayatını kaybetti. Zehirlenen  işçilerin  sayısı 7 bin 955 iken, 8 bin 177 kişi işyerinde zehirlenmiştir. Eğitim için gönderdiğimiz öğrencilerimiz de gerek üniversite yerleşkelerinde ve gerekse yurtlarda gıda zehirlenmesi geçirdiler. 706 öğrencimizin zehirlenmiş olması, kamu kurumlarının da özel kurumlardan bu anlamda çok  farklı olmadığını göstermekte ve gıda zehirlemeleri konusunda özel kuruluşlarımız  ve kamu kurumlarımız ; son derece başarısız bir tabloyla karşı karşıya kalmaktalar. Kışlarda 54 askerimiz olmak üzere, genelde 890 kişi zehirlenme vakası ile hastanede tedavi edilmiştir. 1211 vatandaşımız da  çeşitli  nedenlerle gıda zehirlenmesi yaşamıştır.

Rapordaki zehirlenme vakalarının yüzde 70’i işyerinde gerçekleşirken vakaların yüzde 15’i kamu kurumlarında meydana gelmiş. Bu zehirlenme vakalarının kırsal veya büyükşehir ayrımı gözetmediği gözardı edilmezken zehirlenme vakalarının yüzde 91’i firmalar tarafından temin edilen gıdalardan kaynaklandığı ve yüzde 9’unun dışarıdan temin edildiği de raporda gözden kaçırılamaması gereken bir ayrıntı olarak karşımıza çıkıyor.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi / Beslenme Grubu’unun basınla paylaştığı raporun son bölümünde ise şu çarpıcı cümlelere yer veriliyor;

“ Sonuçta bozulma, kontrolsüz üretim aşamalarından kaynaklı vb. şekillerde kimyasal madde veya maddeler bulaşan gıdalar bizlere daha çok para kazanmak için yedirilmektedir. Bizler beslenme konusunun ne kadar önemli olduğunun altını çizerek sağlıklı gıdaya ulaşma hakkımıza örgütlenerek sahip çıkmalıyız...”

Evet; sağlıklı ve güvenilir gıda hakkımıza sahip çıkmalı ve sağlıklı yaşamı her fırsat ve her ortamda desteklemeliyiz.