reklam
reklam

Bağışlanmış bir organ, nakil bekleyenler için gerçek bir yaşam armağanıdır

Eklenme Tarihi: 1 Şubat 2018, Perşembe - 11:00   Okunma Sayısı: 164177

İSTANBUL

Sağlık en büyük nimet deriz ve sağlığımız bozulmaya başladığında ancak bunu fark etmeye başlarız. Herkes sağlıklı bireyler kadar şanslı doğmayabilir  yada sonradan bir hastalığın pençesine düşebilir. Hatta bazı hastalıklar var ki uzun yıllar tedavi görmeniz gerekebilir hatta öyle bir noktaya gelirsiniz ki ancak tek çare organ nakli olabilir. İşte burada iki tarafı keskin bir bıçak gibi bir durum karşımızda mantığımızı ve kalbimizi zorlayan.  Organ bağışı yapmalı mıyız yoksa yapmamalı mıyız? Evet bu sorularda olduğu gibi insanların ikiye ayrıldığını gördüm bu sunumda anlatılardan.... Soruların cevabını bulmaya ve organ bağışının artık büyük bir gereklilik olduğuna geçmeden önce kısaca bir tanımını yapmak istiyorum sizlere. 

Organ bağışı; Kişinin hayatta iken, kendi iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesidir. Organ bağışı yapıldıktan sonra sadece bir yoğun bakım ünitesinde beyin ölümü kararı alınması halinde organlar kullanılmaktadır. Diğer ölüm hallerinde organlar alınmaz.

18 yaş veya üstünde olup akli dengesi yerinde olan herkes Sağlık Müdürlükleri’ne, hastanelere, organ nakliyle ilgili dernek, vakıf ve kuruluşlara başvurarak, doku ve organ bağış belgesi alabilir.
Organ bağışı yaptığınızı mutlaka yakınlarınıza da bildirmelisiniz çünkü bir kişide beyin ölümü gerçekleştiğinde akrabalarının organ bağışı konusunda karar vermeleri istenmektedir.
Herkes organ bağışında bulunmalı, yakınlarını bu konuda bilinçlendirmeli ve ancak bu sayede ihtiyacı olduğunda organ bulabileceğini bilmelidir.

Gerek yaşamsal gerekse çevresel koşullardan dolayı sağlığımızı tehdit eden faktörler  giderek artmakta ve çeşitli hastalıklara yakalanma olasılıklarımız artmış durumdadır. Etrafımızda hasta olan kişileri yakınlarımızdan duydukça yada  hastanelerde bir şekilde rastladığımız nakil bekleyen hastaları ve çektikleri sıkıntıları ne yazık ki bizlerde organ alıcısı durumuna gelince ancak anlayabilir ve böylelikle organ bağışının önemini fark edebiliriz. 

Nakil bekleyen yetişkin ya da çocukların yaşam umudu olmak ve onların canlarına can olmak için bizler de organ bağışçısı olmalıyız. 

Güzel bir sosyal sorumluluk örneği gösteren belediyemiz

‘Cana Can Kat, Organ Bağışına Destek ver’ kampanyası ile tüm Üsküdarlıları organ bağışı konusunda daha duyarlı olmaya davet ettiler.  29 Ocak Pazartesi günü Üsküdar Belediyesi’nin asma kat eğitim salonunda 14. 30’ta yapılan bilgilendirme sunumuna Üsküdar Belediye Başkanımız Sayın Hilmi Türkmen, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Üyesi ve Karaciğer Nakil Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Ender Dulundu, Oyuncu Zeynep Beşerler ile belediye personeli ve basın mensupları katıldık. Benim de bilgilenmek, organlarımı bağışlamak ve çevreme anlatmak adına büyük bir heyecanla katıldığım bağış kampanyasına 
“İyi Ki Üsküdar Var! Platformu”, hayatimiziyiliksaglik.com sitesi, T.C. Sağlık Bakanlığı ve Kanope Marmara Üniversitesi Öğrenci Kulübü iş birliği ile yürütülmektedir. Sağlık ve organ bağışı için büyük önem taşıyan proje kapsamında gerçekleşen sunumda Prof. Dr. Ender Dulundu organ bağışı il organ nakli hakkında bilgi verdi.
Organ bağışı ile ilgili konuşan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, ”Bugün burada hem derneğimiz hem muhterem hocamız hem bizim ‘İyi ki Üsküdar var’ platformu böyle bir çalışmayı başlatmış oluyoruz. Bu organ bağışı konusu, Allah hiç muhtaç etmese de sağlık, sıhhatli organlar çalışsalar. Ama öyle değil düşmez, kalkmaz bir Allah var. Kimin ne olacağı belli olmaz. O yüzden bu organ bağışı konusunda siz bakmayın sağda solda milletin kafasını karıştırmak isteyen, kendince fetva vermek isteyenler var. Öyle bir şey yok. Bunun itibar ettiğimiz dini otoritelerce de bir mahsuru yok. Aslında tavsiye de ediliyor. Hem inancımız hem hayatın şartları bu konuda toplumu duyarlı olmaya davet ediyor herkes. Biz de davet ediyoruz. ‘Cana Can Kat’ gerçekten tam belki de insanın hayatının en önemli anında ihtiyacınız olan organ bulundu. O anda dünyalar sizin oluyor. Bu yüzden organ bağışı çok önemli” dedi.

Değerli Prof. Dr. Ender Dulundu’nun konuşmasını dikkatle dinledim ve çevremdekilere aktarmak adına notlarımı almayı da ihmal etmedim ama gördüm ki ülke olarak organ bağışı konusunda çok gerilerde kalmışız. Gerek kişisel gerekse dini sebeplerden ötürü kişilerin organ bağışından kaçındığını da söyleyen doktorumuzdan aslında doğru sandığımız bir çok yanlış bilgimiz olduğunuz da gördüm. Oysa organ bağışının da kan bağışı kadar hayati önemi olduğu ve gerekliliğinin yüksek olduğunu öğrendim. 

Organ bağışı ile nakli hakkında sunum yapan Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Üyesi Karaciğer Nakli Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Ender Dulundu: “ülkemizde organ bağışının çok daha ileriye gitmesi gerekiyor. Çünkü organ nakli bekleyen pek çok hastamız var. Organ nakillerine bakıldığında çok başarılı ameliyatları gerçekleştiriyoruz. Fakat bunun yüzde 75’i 80’ni canlıdan canlıya gerçekleştiriyoruz. Biz bu oranı tersine çevirmeliyiz. Gelişmiş ülkelerdeki oranlar olan yüzde 70- 80’lere kadar kadavradan yapılan bir organ nakli sürecine giriyor olmamız lazım. Burada da önemli olan organ naklini artırmak. Halkımızın bu konuda çok duyarlı olduğuna inanıyorum. Yeter ki biz onları bu konuya inandıralım” ifadelerini kullandı.
sevindirici bir durum ise, pırıl pırıl gençlerimizin canla başla organ bağışı için çalışmaları...Organ Bağışının Türkiye’de olduğu gibi, tüm dünyada da yetersiz olduğunu ve bunun da yetersiz bilgiden kaynaklı olduğunu düşünen Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Hemşirelik Yüksekokulu öğrencileri bir araya gelerek, organ ve kan bağışı alanında teorik olarak KANOPE ismini verdikleri bir proje geliştirip, pratik olarak hayata geçirmişler. 2013 yılında bir kaç kişi ile başlayan çalışmalarını büyük özveri ile devam ettiren gençlerimiz Kızılay’ın kan bağışı standlarında, sivil toplum kuruluşları ile okullarda ve sahada çalışmalar yaparak organ bağışına dikkat çekmeye çalışarak farkındalık yaratmayı başarmışlar. Ben de kendilerini bu özverili çalışmalarından dolayı kutluyorum. Bu çalışmalarını yaparken tabi ki topluma örnek olmuş sanat camiasından önemli şahsiyetler ile halka ulaşmaya çalışmışlar. Bu kampanyamızın destekçilerinden biri de sevilen oyuncu Zeynep Beşerler idi. Bu kampanyaya verdikleri desteklerinden dolayı teşekkür ettiğim duyarlı oyuncumuz şunları dile getirdi. 

 “Uzun bir süredir organ bağışı için sosyal sorumluluk projeleri yapıyorum. Bu sene yolumuz Üsküdar Belediyesi ile kesişti ve iyi bir şeyler yaptığımızı ümit ediyoruz. Ve biz sadece suya bir taş atıyoruz. Attığımız taşın dalgasını herkese yayılmasını sağlamaya çalışıyoruz. İnşallah bir şeyler başarabilmişizdir. Amacımız organ bağışının her evde konuşulması ve bununla ilgili insanların gerçekten bir merak duyması. Çünkü bu ülkemiz için gerçekten acı bir konu. Ülkemizde organ bağışı bekleyerek hayatını kaybeden çok fazla sayıda insan var. İnşallah birilerine ulaşabiliriz” şeklinde konuştu.

 Vücudumuz ve sağlığımız yaşamdaki en büyük sorumluluklarımız arasında bu yüzden sağlığımızı ve organlarımızın bütünlüğünü korumak için dengeli beslenmek, kötü alışkanlıklardan uzak durmak, bilinçsiz ilaç kullanmamak, sağlıklı yaşam için bol bol yürüyüş ve egzersiz yapmak, dinlenmek, düzenli uyumak ve sağlık kontrollerimizi düzenli yapmayı sıralayabiliriz. Etrafımızda belki sayısını bilmediğimiz bir sürü nakil bekleyen yetişkin yada çocuk nakil bekleyen hasta var. Yurt dışında ilk nakiller 1950’li yıllarda  iken ülkemizde ilk böbrek nakli 1975’te, ilk karaciğer nakli ise 1988’de Dr. Mehmet Haberal tarafından yapılmıştır. Ülkemiz bu konuda biraz geri kalmış gibiyiz ancak organ bağışçısı olmayı doğru ve bilinçli bir şekilde öğrendiğimizde ve bağışta bulunduğumuzda bu ameliyatlar artacak ve daha çok nakil bekleyen hasta hayata tutunacaklardır. 

Kalbimiz ve aklımız arasındaki çatışmaya son verip bir yanımız ver deyip diğer yanımız dinen yasak mı acaba düşünmek yerine bu konuda iyice bilgilendikten sonra organlarımızı bağışlayabiliriz. Bunu ancak kendimizde organ bağışı bekleyen hasta durumuna düşmeden farkına varıp tüm organ bekleyen hastalarımız için umut olan organlarımızı bağışlayalım ve onlara yeni bir yaşam armağan edelim. 

Hadi şimdi sen de  ‘Organ Bağışına Destek ver, Cana Can Kat’.

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: EMİNE KALYON

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam