reklam
reklam

Eğitim Bir Sen 4 No’lu Şubesinden Münir Özkul’u Anma Mesajı

Eklenme Tarihi: 12 Ocak 2018, Cuma - 12:00   Okunma Sayısı: 129567

Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren usta sinema ve tiyatro sanatçısı Münir Özkul için bir anma mesajı da Eğitim Bir Sen 4 No’lu Şubesince verildi. Amma mesajında Özkul’un  Hababam Sınıfı filmlerinde canlandırdığı Mahmut Hoca karakteri üzerinden halen  günümüzde Mahmut Hoca'ların aramızda olduğunu , ancak eğitim sisteminin bu kişilerin kendilerini göstermeye fırsat tanımadığını belirten Eğitim Bir Sen 4 No’lu Şube Başkanı Talat Yavuz,  Özkul’u saygı ve rahmetle andıklarını söyledi.

Eğitim Bir Sen 4 No’lu Şube Başkanı Talat Yavuz’un yazılı mesajında şu cümlelere yer verildi .

“Mahmut Hoca. Öğrencilerini baba şefkatiyle severdi. Tatlı bir disiplin anlayışı vardı. Öğrencileri onu hem sever hem de ondan korkarlardı. Öğrencilerine, müdürden daha yakındı. Mesleğe yeni atanmış öğretmene iyi bir rehber öğretmendi. Öğrenciyle öğretmen arasında kalırsa, ustaca davranır, hem öğretmenini hem öğrencisini korurdu. Personelinin iyi niyetli hatalarını hoş karşılardı. Zengin, güçlü ve görgüsüz velilerine karşı diklenir, arkasında durmayan okul idaresine karşı gereken tavrı gösterir, her defasında öğrencileri, okulu ve eğitim için bir yol bulurdu. Bugün Mahmut Hocayı izleyenlerin büyük bir kısmı; “Artık böyle hocalar kalmadı, şimdiki öğretmenler…” der ve yerli yersiz onlarca eleştiriyi arkası arkasına sıralar. Peki, gerçekten de Mahmut hocalar öldü mü? Aynı duygularla hareket eden öğretmenler yok mu? Zaman içinde veliler mi değişti öğretmenler mi?

Değişen sınav sistemlerinin öğrenciler nezdinde değersizleştirdiği dersinin mücadelesini veren öğretmen, güncel Mahmut Hoca sayılır mı? Emek vererek taban puanını yükselttiği okulunun, niteliksiz okul olarak gösterilmesine itiraz eden idareci, Mahmut Hoca sayılır mı? Okulunun ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli etkinlikler düzenleyerek bütçe oluşturan yöneticiler, Mahmut Hoca sayılır mı? Sudan sebeplerle şikâyet edilen, dövülen, mesleki yeterliliği sorgulanan ancak yine de işine yansıtmayan ve öğrencilerine sahip çıkan öğretmen, Mahmut Hoca sayılır mı? Anadolu’da köy okullarında tezekle soba yakan, okulunu boyayan, taşımalı öğrencilerin güvenliği için her gün tedirgin olan öğretmenler Mahmut Hoca sayılır mı?

Mahmut Hoca, bugün öğretmenliğe devam etseydi, tek ayak sıraya dizdiği öğrencilerinin bozulan psikolojilerinin hesabını, ALO 147’ye verir ve içine kapanarak mesleğine küser miydi acaba? Akil Hocanın, İnek Şaban’ın, Tulum Hayri’nin kendine performans notu vereceğini duysaydı, öğrencilerini alır, kırlara efkâr dağıtmaya gider miydi acaba?

Kaybettiğimiz Mahmut Hoca mıdır, yoksa başka değerler midir? Veliler, eski öğretmeni; öğretmenler, eski velileri neden arar? Geçmişin değerlerini, günümüze taşıyarak eğitimi, ülkemizin bütün sıkıntılarına çare üretecek bir işleve nasıl dönüştürebiliriz?

Rahmetli Münir Özkul; ‘Bize inançsızlık tavsiye edildi, eğitim de o dönem öyleydi. Her şeyi inkâr ettiğim dönemlerde, o bunalım içinde bile bir arayış içindeydim. Tuvaletlerde abdest alırdım. Var olan kaybolmuyor ve bir gün çıktım bunalımdan ve şimdi bir yıl boyunca tiyatroyu bırakarak ibadet etmek istiyorum…” Eğitimi, ideolojik bir kavga alanı olmaktan çıkarmalıyız. Toplum mühendisliğinin aracı olarak görmemeliyiz. Sadeleştirerek, hep beraber sahip çıkacağımız değerler üzerinden yeniden kurgulamalıyız. Böyle bir iklim oluştuğunda, öğretmenler değerli ve okul anlamlı olacaktır.”

YUSUF KEMAL YILDIZ

Kaynak: ÖZEL HABER
Editör: YUSUF KEMAL YILDIZ

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam