reklam
reklam

HIV taşıyıcısı kadının doğumuna girmeyen doktorlara soruşturma

Eklenme Tarihi: 2 Ocak 2018, Salı - 14:00   Okunma Sayısı: 137058

DİYARBAKIR

Dicle Üniversitesi (DÜ) Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Ali Kemal Kadiroğlu, başhekimlikte düzenlediği basın toplantısında, 27 Aralık 2017'de Siirt'ten doğum için Diyarbakır'a gelen HIV taşıyıcısı 27 yaşındaki Ç.K'nin diğer hastaneler tarafından kabul edilmediğini, hastaya DÜ Tıp Fakültesi Hastaneleri yönetiminin sahip çıktığını söyledi.

Doğum zamanı gelen hastanın Kadın Doğum ve Jinekoloji Hastalıkları Kliniği'ne yatışının sağlandığını ve takibinin başlatıldığını aktaran Kadiroğlu, şöyle devam etti:

"Söz konusu tarihteki klinik icapçı öğretim üyesi hastayı sahiplenmemiş, tedavi ve takibini kabul etmemiş ve operasyona girmekten imtina etmiştir. Aynı gün gece saatlerinde hastanın doğum sancıları başlayınca bu hastalarda mutlak endikasyon olan sezaryen operasyonu için anabilim dalı başkan vekiline haber verilmiştir. Aynı zamanda operasyon için gerekli koruyucu ekipman da (bariyer malzemeleri) temin edilmiştir. Gece saatlerinde sezaryen ameliyatıyla 3 kilo 150 gram ağırlığında 51 santimetre boyunda canlı bir erkek çocuk doğurtulmuştur. Bebek gerekli tedbirler alınarak yenidoğan kliniğine yatırılmış ve gerekli koruyucu tedavi başlanmıştır."

Eline iğne batan asistan doktora tedavi

Operasyon esnasında ameliyata giren asistan doktorun eline kaza eseri ameliyatta kullanılan sütür iğnesinin battığı bilgisini veren Kadiroğlu, durum fark edilir edilmez Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalında Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen tarafından asistanın tedavi sürecinin başlatıldığını belirtti.

Kadiroğlu, "Gerekli profilaktik üçlü tedaviye (Anti Retroviral tedavi) derhal başlanmış, asistan doktora tedavisine evinde devam etmek üzere istirahat verilmiştir." dedi.

Hasta bebeğiyle taburcu edildi

Ç.K'nin, doğumun ardından gerçekleştirilen tedavi sonrası bebeğiyle komplikasyonsuz şekilde 30 Aralık 2017'de taburcu edildiğini aktaran Kadiroğlu, hastayı kabul etmeyen hekimlerle ilgili de gereken işlemlerin yapıldığını kaydetti.

Kadiroğlu, "Bu vakada tıbbi ve etik kurallara aykırı şekilde hastayı kabul etmeyen ve 2 gün boyunca klinik ve poliklinik işleyişini durduran sağlık hizmeti vermeyen klinikteki bazı hekimlerle ilgili hastane yönetimi gerekli tutanakları tutmuş ve Tıp Fakültesi Dekanlığı ile Rektörlük bilgilendirilmiştir. İlgili tutanaklar Rektörlüğün talimatıyla 29 Aralık 2017'de gerekli soruşturmanın yapılması için Tıp Fakültesi Dekanlığına gönderilmiş, soruşturma bugün başlatılmıştır." şeklinde konuştu.

"(Hastaya bakmıyorum) anlayışını kabul etmiyoruz"

"Öncelik olarak üzerinde durduğumuz konu 'Ben bu hastaya bakmıyorum', 'Ben bu hastaya bakmam' şeklindeki anlayışı biz yönetim olarak kabul etmiyor, reddediyoruz. Irkı, dili, dini, milleti ne olursa olsun bizim hastanemize başvuran hastanın hastanemiz tarafından sahiplenildiğinin altını çizmek istiyorum." ifadelerini kullanan Kadiroğlu, bu konuda hastanenin son derece duyarlı davranarak, hastanın takibini yaptığını söyledi.

Bu tür riskli hastalara yönelik kullanılması gereken bariyer malzemelerin cerrahi eldiven, bone, gözlük, maske ve önlük olduğunu yineleyen Kadiroğlu, bunların hastanede bulunduğunu aktardı.

Kadiroğlu, "Ancak, klinik hekimlerin bu konuda bariyerli eldiven isteme ısrarı üzerine Diyarbakır Kadın Doğum Hastanesini aradık ve tutanakla 25 bariyerli eldiven bize gönderildi. Bu eldiven getirildikten sonra operasyon yapıldı." diye konuştu.

"Bir saat dolmadan doktor hanıma tedaviyi başlattık"

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalında Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen de bariyerli eldiven konusunda yanlış bir algı olduğunu belirterek, bariyerli eldivenin ameliyat anında gelişebilecek iğne batmalarının önüne geçmediğini söyledi.

Çelen, bir gazetecinin eline iğne batan asistan doktora HIV bulaşıp bulaşmadığını sorması üzerine, şunları kaydetti:

"Risk tabii ki var. Normalde HIV pozitif bir hastadan bir iğne batması durumunda binde 3 ile yüzde 5 arasında bir bulaşma riski var. Rehberler der ki bu tür sağlık çalışanlarına ilk 4 saat içerisinde koruyucu ilacın başlanması gerekiyor. Biz bir saati dolmadan doktor hanıma tedaviyi başlattık. Bunun yüzde 90'lık bir koruyuculuğu söz konusu. İlk bir ayın ardından 3'üncü ve 6'ncı ayda kontrollerimizi yapacağız."

"Çocuklarında HIV pozitif mevcut değil"

Prof. Dr. Çelen, hastanın il dışında yaşadığını, daha önce de hastaneye müracaat ettiğini ifade ederek, hastaya ve bebeğine gereken takip ve tedavinin uygulandığını kaydetti.

Hastanın eşinin de tedavisi süren hastaları olduğunu dile getiren Çelen, "HIV pozitif bayanlar tabii ki gebe kalabilir. Sonuçta anne karnında bebeğin ve annenin kanı karışmıyor. Karışmadığı için bizim önlemi almamız gereken nokta doğum ve sezaryen eylemi anındadır. Bu esnada da gerekli önlemleri alırsanız kuvvetle muhtemel bir bulaş olmayacaktır. Diğer çocuklarında HIV pozitif mevcut değil." şeklinde konuştu.

Kaynak: AA
Editör: AA

reklam alanı

YORUMUNUZU BIRAKABİLİRSİNİZ

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

MOBİL UYGULAMAMIZ

HABER ARŞİVİ


Yeşim Demir'le Rüya Yorumu


KÖŞE YAZARLARI

reklam
reklam